TÜRKMEN BEYİNİN TÜRKÜSÜ

Harun ÖĞMÜŞ Asya bozkırlarının hür havası, İşlemiş anlaşılan tıynetime; Güttüğüm tek hür oluş dâvâsı Başka gam aykırıdır fıtratıma! Kültigin, Bilge, Oğuz, ecdâdım Tuttu onlarla tüm âfâkı adım Hangi set var ki geçip atlamadım? Düşmanın engeli hiçtir atıma! Sığmadım yurduma bir gün geldi Benliğim sanki bir azgın seldi Dağ-bayır dinlemeden yükseldi Roma baş eğdi benim kudretime! Ama beyhûde hevesmiş bunlar Nerdedir […]

Continue reading »

FETİH GÖNÜLDE BAŞLAR

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) Fetih gönülde başlar, gönüller kabarmalı, Kabaran duyguların yatışması fetihtir… Feth-i mübin zikriyle «Fettâh»a yalvarmalı, Kol gücüyle duânın bitişmesi fetihtir. Akşemseddin Fatih’e gönül gözüyle baktı, İstanbul Fatih’inin yüreğini hep yaktı, Nizâm-ı âlem fikri yeni bir çağa aktı, Zulmetin aydınlıkla çatışması fetihtir. Bitmeyen bir susuzluk, özlenen cânan için, Her yüreğe nakşolan kutlu heyecan için, Büyük müjde yolunda verilecek can […]

Continue reading »

YÜZ YIL SONRA YEMEN

CELİL (Halil GÖKKAYA) -Dr. Ahmet FEDAİOĞLU’ya- Nasip oldu, yolum düştü Yemen’e, Osmanlı’nın izlerini aradım… Biz yurda döneli geçmiş yüz sene, Kışlaları, sokakları taradım… Sebe diyârında, sabâ rüzgârı, Ne Belkıs’ı kalmış, ne de Süleyman! İsyan edenlerin ne olmuş kârı? Ümmet paramparça, ümmet perişan… Taçlı penceresi, renkli camları, Taşların üstüne tünemiş evler, Kaktüs çiçeğinden bal toplar arı, Kahvenin kokusu ben buradayım, der! […]

Continue reading »

GÜZELE SELÂM

Bestami YAZGAN Gönlü muhabbete yurt olanlara, Düşmanına bile mert olanlara, Fakat öz nefsine sert olanlara, Tâ cân u gönülden tazele selâm, Sevgiye, dostluğa, güzele selâm… Halil İbrahimce aç yüreğini, Yûnus ol cömertçe saç yüreğini, Aşkı bilmiyorsa geç yüreğini, Yarından bugüne, ezele selâm, Sevgiye, dostluğa, güzele selâm… Dikenler açsa da cefâ çiçeği, Aman ha solmasın vefâ çiçeği, Şu yalan dünyanın nazlı […]

Continue reading »

BU MEMLEKET BİZİM!

Ahmet ARSLAN Anadolu; Malazgirt sana açılan kapı, Türk izlerini taşır sende; yığınla yapı… Toprak ısıtıp sardı; ovalar nakışlandı, Kırmızı beyaz renkler milletçe alkışlandı… Kökler, gövdeler hep bir, bin bir renk, bir bedende, Şu yerden bitenlerin, nasibi vardır canda… Anadolu toprağı işlenir nakış-nakış, «Dal yeşil, yaprak sarı» cennete doğru akış… Şöyle bir gezmeye çık, Anadolu üstünde; Üç mevsimi yaşayıp görürsün aynı […]

Continue reading »

50. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, O’na medyûnuz. O, Kâinâtın Fahr-i Ebedîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e… Varlığımızı borçluyuz O’na; O güzellik şâhikası doğsun diye var oldu cihan… Çünkü Rabbimiz, O’na; «Habîbim» dedi. Dînimizi, ahlâkımızı, edebimizi medyûnuz O’na; En yüce ahlâk üzere, güzel ahlâkı tamamlamak için geldi… Vefâ borcumuz var O’na; Bizim için, ümmeti için çarpan kalbi, Sûr’a kadar bizim için istiğfar hâlinde olacağı ve […]

Continue reading »

Hülâsa-i Mevcûdat Efendimiz’den HÜLÂSA-İ KELÂM

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Yok bile yokken O vardı; O bir nur… Ki mutlak saffet. Âdem, Allâh’a yalvardı; O nur için beni affet! (Necip Fazıl) Kâinât’ın Fahr-i Ebedîsi Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in nûru, bütün varlıklardan önce yaratılmış, gökler o Nûr’a âyîne; yerler O Gül’e toprak; nehirler ve ummanlar O Gül’e su… olsun diye var edilmiştir. Varlığın özü, zübdesi insan, […]

Continue reading »

ULU KANDİL’İN AYDINLIĞINDA

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com O yokken, kapkaraydı yeryüzünde cehaletin karanlığı. Karaydı bahtı insanların O yokken… Zil karaydı, katran karasıydı dünyası kadınların. Töreler; güçlünün dilediği yerde, dilediği zaman ve dilediği kişinin sırtında şaklattığı bir kırbaçtı. Zengin fakiri uşak, güçlü güçsüzü köle etmişti kendine. İdrak denen ceylân yakalanmıştı iblisin kemendine… Sevgi, adalet ve merhamet terk etmişti yeryüzünü. Nefret ve zulüm kol geziyordu sahipsiz […]

Continue reading »

O’NA VEFÂ BORCUMUZ VAR

Prof. Dr. Ali AKYÜZ: 1958 yılında Sakarya-Akyazı’da doğdu. 1978 yılında Sakarya İmam-Hatip Lisesinden, 1982’de İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsünden mezun oldu. Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesindeki vazifesine, araştırma görevlisi olarak 1985 yılında başladı. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde hazırladığı Said bin Mansûr’un Musannefi’nin Yeniden İnşası adlı doktora tezini 1992 yılında tamamladı. 1998 yılında doçent oldu. Hâlen Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinde profesör olarak […]

Continue reading »

Muhabbet Güneşine Pervâne Kesilmiş YAMAN AŞKIYLA YANAN DEDE

İbrahim Hakkı UZUN mecnun@yuzaki.com Bu âlem, sadece görebildiklerimizle sınırlı değil. Göremediğimiz ve idrak edemediğimiz kim bilir ne kadar ince ve derin hakikatler mevcut. Bu ince ve derin hakikatlerden bîhaber, zulmet karanlığında kalmış ve donuk bir hâle gelmiş bulunan idrakler; içinde bulundukları donukluktan, ancak İslâm güneşi ile kurtularak hayata avdet ederler. Îman nimetiyle şeref bulup, gönül semâsının karanlıklarını aydınlatan bu güzel […]

Continue reading »
1 827 828 829 830 831 1.002