SOKAKLAR

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) İnsanı bunaltır bu kalabalık sokaklar, Geçerken mesafeler, gittikçe sanki uzar, Bu yollarda gizlenir nice meçhul tuzaklar, Bu sokaklar oldurur insanı ya da bozar. Sokaklar; isyan nehri, ağır ağır akıyor, Kaldırımlar, gizlenen tüm izleri görecek, Ilık rahmet, çoğalan hataları yıkıyor, Arttıkça kabahatler, hesabı kim verecek? Bu yerlerde; olmak mı, olmamak mı daha zor? Ömrümü şuursuzca, yollara adıyorum. […]

Continue reading »

ANNEM

Yusuf DURSUN Bir melek gibiydin ömrün sonunda, Zemzemden başka su içmedin annem. Çoktan vazgeçmiştin dünyadan ama, Canlarından asla geçmedin annem. «Gelen var mı?» diye bakarak cama, Gözlerin nemlenir, dalardın gama. Belki bu sabaha, belki akşama, Son yavrun gelmeden uçmadın annem. Olmasa da yürümeye mecâlin, Bir garip yolcuya dönmüştü hâlin. Son deminde bile bizdik hayâlin, Ecel gömleğini biçmedin annem. Emir büyük […]

Continue reading »

GİDELİM

Zahit GENÇ Can da mal da bir emânet, Kalk gidelim Dost’a gönül! Kopacak bir gün kıyâmet, Kalk gidelim Dost’a gönül! Değer verme mala-mülke, Mal sevgisi kalbe leke, Bekler bizi gerçek ülke, Kalk gidelim Dost’a gönül! Nedir acep aşkın özü? Muhabbet mi öbür yüzü, Tâ önceden verdik sözü, Kalk gidelim Dost’a gönül! Derin olur aşk yarası, Cana candır aşkın hası, Sil […]

Continue reading »

GÖNÜLLE SOHBET

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Gurbet elde derdin bini bir pula, Gözyaşını verip alsak mı gönül?.. Hicrâna alışmış bu dertli başı, Bilmem ki taşlara çalsak mı gönül?.. Siyim siyim akan kanlı yaşları, Boğazdaki düğüm düğüm aşları, Yastık diye başlar konan taşları, Nâme yapıp yâre salsak mı gönül?.. Bir kez çalınmayan kapı zilini, Bize uzanmayan dostun elini, Hâlimize gülen ağyar dilini, Tutup […]

Continue reading »

SÖZÜM GÜLE-ÇİMENE

Servet YÜKSEL Bir yanım kar-boran, bir yanım bahar, Dağlara sığınsam, çöl beni arar, İçimdeki bu yarayı kim sarar? İnsan aczin sularında yüzüyor… Gece sükût üzre, gündüz dîvâne, Kendimi bilmeden sevdim, kime ne! Farzedin ki sözüm güle-çimene, Beni hâlden anlamayan üzüyor… Yorgun düştüm, yollar esrarlı ey dost, Gönül sevdasında ısrarlı ey dost, Saatler ölüme ayarlı ey dost, Toprak dersen gözlerimi süzüyor…

Continue reading »

ONLAR Kİ…

Sadettin KAPLAN Onlar ki, kibrin gözüne melâmeti mil ettiler; Süzüp tevâzu tülünden, sevgiyi sebîl ettiler… Onlar ki, Hak dergâhında ve Süphan’dan yanaydılar; Kırşehir’de Hacı Bektaş, Konya’da Mevlânâ’ydılar… Onlar ki, sonsuz âlemi kucaklayan fânustular, Kimi zaman Hacı Bayram, kimi zaman Yûnus’tular… Onlar ki, Meczûb-ı Mevlâ, sevda ile deliydiler; Onlar ki, Şems-i Tebrizî, Şeymûs-i Enzelî’ydiler… Onlar ki, genç yaşlarında ak sakallı kocaydılar; […]

Continue reading »

AKAR GİDER…

Rıfat ARAZ Kadir Mevlâ’m bu aşk tadı; Ömrü, ömre döker gider!.. Kalbi saran vuslat odu, İçim-dışım yakar gider!.. Bedel verdin her nimete; Takdir yazdın bu haslete!.. Yol yettikçe kıyâmete; Yük belimi büker gider!. Hâl çarkında haram, helâl; Nefs taşında döner vebal!.. Yüklendikçe sorgu, suâl; Kul ettiğin çeker gider!.. Açtım Sen’de kaldı elim; Niyazdadır gönül dilim!.. Bir deryaya akan selim; Taşı […]

Continue reading »

MEVLÂ’MIZIN İZNİ İLE…

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) Toprak gül ile kaynaşır, Mevlâ’mızın izni ile. Yaprak dar ile oynaşır, Mevlâ’mızın izni ile… İbret ile bakan bilir, Hikmetinden bir pay alır, Arayan mahbûbu bulur, Mevlâ’mızın izni ile… Gör zulmetten bir nur doğar, Âlemlere rahmet yağar, Zerreye küreler sığar, Mevlâ’mızın izni ile… Dur dîvâna gecelerde, Yâsin şifa seherlerde, Açılır sır perde perde, Mevlâ’mızın izni ile… Zâyî eyleme […]

Continue reading »

SONSUZLUK KERVANI

Necip Fazıl KISAKÜREK Sonsuzluk Kervanı; «Peşinizde ben, Üç ayakla seken topal köpeğim!» Bastığınız yeri taş taş öpeyim; Bir kırıntı yeter, kereminizden! Sonsuzluk Kervanı, peşinizde ben… Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller… Ufuk, önlerinde bayrak kulesi. Bu gidenler, Altun Kol Silsilesi; Ölçüden âhenkten daha güzeller. Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller… Sonsuzluk Kervanı, istemem âzat! Köleniz olmakmış gerçek hürriyet Ölmezi bulmaksa biricik niyet; Bastığınız yerde […]

Continue reading »

İLÂHÎ

MÜRİD (Mustafa TAHRALI) Aç ellerin akşam-sabah, Yaşlar döküp gel eyle âh, Etsen bile bin bir günah, Allah Gafûr, Allah Rahîm… Açsan elin, tutsan dilin, Bilsen yolun Peygamber’in, Kaygun biter, Allah Muîn, Allah Gafûr, Allah Rahîm… Dünyâ geçer, ukbâ mühim, İnsan bütün, âlem dilim, Aşktır yolun Allah Kerîm, Allah Gafûr, Allah Rahîm…

Continue reading »
1 806 807 808 809 810 1.015