İSTİKLÂL MARŞIMIZ

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Hususî bir beste ile okunan ve bağımsızlık alâmeti olan millî marşlar, bayrakla beraber; bir milleti temsil eden ve onun yüksek hususiyetlerini aksettiren millî bir semboldür. Bu marşlara; kahramanlık, asâlet, dayanışma, din-vatan-millet-bayrak sevgisi… gibi, ulvî değerlerle örülmüş ve ma‘şerî vicdanda mutabakat kazanmış olmaları hasebiyle, tazim gösterilir. Bu sebeple de; bayrakla bütünleşmesiyle hâsıl olan ürpertici ve heyecan verici […]

Continue reading »

OSMANLI’YI YÜCELTEN MUHABBET

Aydın TALAY aydintalay@gmail.com Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; üstlendiği misyonu, vahiyle yoğrulan üstün ahlâk ve davranışları ve ortaya koyduğu mükemmel aksiyonu itibarıyla bütün beşeriyet için en güzel örnek (üsve-i hasene)dir. O’nun sünnetine hakkıyla ittibâ edenler; hayırlı işlere muvaffak olarak gerek çevrelerinde ve gerekse vefatlarından sonra rahmetle yâd edilirken, peşin hükümlülük ve dünyaperestlikle O’na düşman olanlar ise hiçbir iz ve […]

Continue reading »

II. HAÇLI SEFERİ (1147-1149)

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com İlk haçlı devletlerinden Urfa Kontluğu’nun Musul Atabeyi İmâdüddîn Mahmud Zengi tarafından ele geçirilmesi (Aralık 1144) Avrupa’da büyük endişe uyandırmış ve yeni bir haçlı seferinin fitilini ateşlemişti. Nitekim Papa III. Eugenius bu gelişme üzerine 1145 yılının sonunda hıristiyan dünyasına yeni bir haçlı seferi çağrısında bulundu. Katolik dünyasının rûhânî lideri bu sefer için tüm ağırlığını ortaya koyarak maddî ve […]

Continue reading »

YÂ NEBÎ!..*

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Sevdi Allah ki; «Habîbim» diyerek; Doldu aşkınla cihan, sonsuza dek; Yâ Nebî, Hazret-i Kur’ân övüyor, Sen’i mümkün mü senâ eylememek! Enbiyâ tâcı, Rasûlullah’sın, İçi rahmet dolu bir dergâhsın, Yâ Nebî, anladı pervâne olan, En güzelden yana bismillâhsın! Gelmeseydin, bilemezdik Hakk’ı, Gelmeseydin, tadamazdık aşkı! Yâ Nebî, halkı yaratmazdı Hudâ, Gelmeseydin, göremezdik şavkı. Ey gönül minberinin kandili Nûr, […]

Continue reading »

SORULARLA CEVAPLARLA ÇANAKKALE

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Çok eskilerde değil, bin dokuz yüz on beşti, Ateş ve kan idi tek seyreden Çanakkale’de… Turizm için mi, ticâret için mi birleşti, Fransız, İngiliz, Anzak… Neden Çanakkale’de? Mukadderâtına hükmetmek istiyordu hasım, Mukaddesâtına küfretmek istiyordu hasım, Bugün değişti mi dâvâsı, bir düşün bakalım? Nedir şehâdete bir halkı koşturan bu kadar?.. Cihanda hangi kolun böyle güçlü sillesi var?.. […]

Continue reading »

DEVRAN SENİN

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Okyanuslar geçtiğin dost uğruna, Yoldaşın Nil, sırdaşın hâlâ Tuna, Koştuğun her kıt’a şâhit coşkuna, Elde bayrak muhteşem devran senin!..

Continue reading »

BİTSİN BU HASRET

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) Daralmış gönlüme ferahlık veren, Memleket özledim, bitsin bu hasret… Halkını bir evlât aşkıyla saran, Memleket özledim, bitsin bu hasret… Ülkemde kalmasın tembelce yatan, Terakkîye gönül versin tüm vatan, Kudretiyle olsun dünyaya kaptan, Memleket özledim, bitsin bu hasret… Karşılıksız sevgi, nurdan daha ak, Olamaz gönüller dostundan uzak, Sadâkati dâim üstün sayacak, Memleket özledim, bitsin bu hasret… Maşrıktan […]

Continue reading »

ÇANAKKALE MAHŞERİNDE ÇOCUKLAR

Yusuf DURSUN yusufdursun66@gmail.com Böyle imiş alınlarda yazılar, Vatan imdat ister, yürek sızılar. Saçları kınalı körpe kuzular; Çanakkale mahşerine koştular, Cennette şakıyan yavru kuştular! Daha bıyıkları bile çıkmadan, Of demeden, usanmadan, bıkmadan, Bir kez olsun arkasına bakmadan, Çanakkale mahşerine koştular, Cennette şakıyan yavru kuştular! Boyları tüfekten bile küçüktü, Ama yürekleri dağca büyüktü, Ve tatlı canları sîneye yüktü; Çanakkale mahşerine koştular, Cennette […]

Continue reading »

GURBETTE AKŞAM

Zahit GENÇ Mutluluk duygumu yalnızlık boğar, Yüreğim daralır, kararır dünyam. Bir kaygı eksilir bin kaygı doğar, Acılar emzirir rûhuma akşam. Ufkumu gözlerken gözbebeklerim, Akşamın rengini ahlarım dokur. Gönlümde açarken göç çiçeklerim, Hüznümü yüzümden yıldızlar okur. Işığı kaybolan ey kara ülke, Çıkın artık gurbet yörüngesinden. Ayrılık bende mi değişmez ilke, Hüzün mü garibin payına düşen? Hayat bir rüyadır, ölüm hakikat. Düşünür […]

Continue reading »

NASIL YANMAYIM?

SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) Hem gökler hem yerler Sen’i anarken, Gönlüm gaflettedir, nasıl yanmayım? Semâvat, aşkından dâim dönerken Gönlüm gaflettedir, nasıl yanmayım? Ancak zikreden kalp mutmain olur, Nefsini körelten çok zengin olur, Hakk’a uyan insan hep metin olur, Gönlüm gaflettedir, nasıl yanmayım? Bilirim mevcûdat emre âmâde, Sâlih kullarında amel ziyâde, Sersem kafam bir sen misin âzâde? Gönlüm gaflettedir, nasıl yanmayım? […]

Continue reading »
1 792 793 794 795 796 1.015