64. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız,

Güzeli müptezel olmaktan koruyan bir zırhtır hayâ…

Nûru gelip geçici bir yaldız, yanıp sönücü bir ışıltı olmaktan koruyan bir fânustur hayâ…

İnsan varlığının özündeki kıymeti, kerâmeti muhafaza gayretidir hayâ…

Goncalarda saklı al al güllerdir, bulut bulut tüllerdir hayâ…

Hayâ, insanî değerlerin gözleri yerde bekçisi…

Elinin, dilinin ve belinin hâkimi, «edep» kuşanmış insan; yiyip, içip varlığını ve neslini devam ettirmek sevk-i tabiîsiyle yaşayıp giden sâir canlılardan ayrılır. Helâl mührünü görmediği şeye; nefsi ne kadar istese el uzatmayan, gönlünü yöneltmeyen, gözünü dikmeyen gerçek insan…

Kimilerine sadece sıcaklar ve tatili çağrıştıran, kimilerine Kur’ân ikliminde mânevî hasatlar ilham eden Haziran ayında, üç ayların arifesinde dosya konumuzu hayâ, iffet ve edep çerçevesinde belirledik…

Hatırlatmak istedik;

Hayâ, hayattır.

Hayâ, insanlık haysiyetidir.

Hayâ, îmandandır…

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; bu çerçevede kaleme aldığı yazısında; “Eğer hayat, hayâ çizgisinde yaşanıyorsa; huzur ve sıhhat, bereket ve rahmet vesilesidir. Eğer hayâ ile yaşanmıyorsa; gönüller, ağrı ve sızı içinde kıvranan hastalar misâli perişandır. Akıl da perişandır. Eğitim de çıkmazdadır. Unutmamalıdır ki; doğruluğun ve dürüstlüğün güzelliği de hayâ iledir. Namazın güzelliği de niyâzın güzelliği de hayâ iledir. İnsanın güzelliği de hayâ iledir.” vurgusu üzerinde tefekkürü yoğuruyor.

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI; «Üç Gününüz Kaldı!» mesajının hayatımızı ve hayata bakışımızı nasıl değiştireceğini ele alıyor; şiiriyle de Sütçü İmam’ı gündemimize getiriyor. Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ; sırf gözlere hitap eden çağımızda, aşk kavramının yozlaşmasını ve yapılabilecekleri kaleme alıyor. Ayla AĞABEGÜM, hayatımızı düzenleyeceğimiz ölçülere Mesnevî hikâyeleriyle temas ediyor. H. Kübra ERGİN; televizyon ve internet kültürüyle yetişen nesillerin akıl kontrolünden mahrum, uç davranışlarının, beynimizdeki ve toplumumuzdaki sebeplerine eğiliyor.

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; Zirve Şahsiyetleri ele aldığı makale dizisinde, bu ay, hikmetli sözleri ve ibretli hayatıyla İmâm-ı Şâfiî’yi gönül dünyamıza misafir ediyor. İmâm-ı Şâfiî’nin şu sözü, dosya konumuzu özetler mâhiyette:

“İffetli olmayan kişi, insanlık haysiyetini zaafa uğratmıştır.”

Aynur TUTKUN; düğünler mevsiminde evliliklerde, karşılıklı anlayışın altını çiziyor. İnsanlık haysiyetini koruma yolunda, helâlin büsbütün terk edilmemesinin, îtidali gözetmenin bize kendi şahsında öğretildiği, büyük âlim ve âbid sahâbî Abdullah bin Amr -radıyallâhu anhümâ-’nın hayatı Ömer OKUDAN’ın kaleminden dosyamızda…

Tarih köşemizde; IV. Haçlı Seferi’nde, İstanbul’u işgal ederek, kendi dindaşının ırzına tasallut eden Lâtinlerin yaptıkları ile Fatih Sultan Mehmed’in ordusunun İstanbul’u fethinden sonra yerli halkın can, mal ve namus emniyeti için aldığı âsâyiş tedbirleri; insanlık haysiyeti adına bir tezadı ortaya koyan güzel bir tevâfuk oldu…

Ve şiirler…

Sevgiyi şehvet balçığından iffet nûruna yükselten edep şuurunda…

Sadece câhilce cinayetlerle anılır olan namusun; bu milletin, bekçisi olduğu en mukaddes kıymetlerden biri olduğunun idrâkinde mısralar…

Hayâ, iffet, edep değil de nedir insanlığın yüz akı?

Yüzakıyla…