Nimetlerin Bedeli ve KALBİN BEŞ HÂLİ -1-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi -Allah celle celalühû ve Allah Rasûlü sallâllâhu aleyhi ve sellem ile Beraberlik- Bu dünyaya gelişimiz ilâhî lütuf ve ihsânın neticesi… Yaratılmamız, var olmamız… Başka bir mahlûk değil de, insan olarak yaratılmış olmamız… Mahlûkatın ve eşyanın insan olmamız hasebiyle, bize âmâde kılınmış, tasarrufumuza, yani hizmetimize verilmiş olması… Küfür ve cehlin karanlıklarında değil de, îman nûruyla […]

Continue reading »

NE BÜYÜK HAZİNE…

Hüdâyî ÜSKÜDARLI Bu yazı dizisi, hayalî bir roman tekniğiyle değil, cemiyetin içinde yaşadığı hâdiseler ve ulvî hakikatler etrafında oluşan gerçekleri ve meseleleri canlandırma, tasvir, konuşma ve sohbet üslûbu ile kaleme alınmıştır. Bir yanda zulmet ve onun hüsran dolu ahvâli, diğer yanda ezelî ve ebedî nûrun nimet ve bereketli ahvâli. Bu ikisinin arasında zulmetten nûra açılan bir hidâyet penceresi… Bu sabah […]

Continue reading »

İsrâiloğullarından Bir Şahit

Ömer OKUDAN okudan@yuzaki.com ABDULLAH İBN-İ SELÂM Yahudi ve hıristiyan din âlimleri, âhirzaman Peygamberi Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in zuhur ettiğinin farkındaydılar… Çünkü semâvî kitaplarında O’na ve O’nun risâletine dair birçok işaret ve deliller vardı… Onlar, Allah Rasûlü’nü şekil ve şemâiliyle tanıyorlardı… Hem bu tanıma, o kadar kesin ve netti ki, inanmak için sadece O’nun gül yüzüne bir kere bakmaları yeterliydi… […]

Continue reading »

BİR GARİP VASİYET…

İrfan ÖZTÜRK Zengin ve ârif bir zât, ölümünün yaklaştığını hissederek, çok sevdiği, biricik oğlunu yanına çağırdı ve ona şu vasiyette bulundu: “Oğlum! Sana bir hayli mal bırakıyorum. Bunların hepsini helâlden kazandım, zekâtımı ve sadakasını da verdim. Ben öldükten sonra sakın har vurup harman savurmaya kalkışma! Sen de çalış, helâlinden kazanmaya alış ve Rabbine şükredicilerden ol!.. O’na ibâdet ve kulluk vazifende […]

Continue reading »

KABÎLEYE TAKILMAMAK

Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Pek çok güzel özelliğinin üstüne bir de İslâm ile şereflenen Hazret-i Osman -radıyallâhu anh-, bir başka güzelliğin temsilcisi olmuştu artık. İslâm’a girmek; yepyeni bir huzur ortamına girmek anlamına geldiği gibi, her türlü tehlikeyi göze almak anlamına da geliyordu. Ancak bu gibi tehlikeler; İslâm’a giren, Allah ve Rasûlü’ne gönül veren herkes için bilinen ve göğüs gerilmesi gereken şeylerdi. […]

Continue reading »

EN SEVİLEN MEKÂNLAR…

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com “Beldelerde Allâh’a en sevgili mekânlar mescidlerdir. En gazaplandığı mekânlar ise çarşı-pazarlar…” (Müslim, Mesâcid, 53) Cenâb-ı Hakk’ın mescidi niye çok sevdiğini izaha bile gerek yok. Secdenin ism-i mekânı, ibâdet yurdudur mescidler… Ya çarşılara Allah niçin buğzeder? Alışveriş de insanın bir ihtiyacı. Şârihler, alışveriş âleminde; daha fazla kazanma hırsıyla başvurulan hile, dolandırma, yalan yere yemin, fâiz, sözünde durmama, […]

Continue reading »

KUBBEYİ YERE KOYMAMAK

Ayla AĞABEGÜM aylaagabegum@hotmail.com Yıllar öncesine gidiyorum, Turgut CANSEVER’in bitip tükenmeyen heyecanını; insanları ikna etmek için durup dinlenmeden, yorulmadan, bıkmadan insanları, hükûmetleri, aydınları mimarî konuda aydınlatma çabalarını hatırlıyorum. Yaptığım televizyon programına katıldığında anlattıkları, Habitat süresi içindeki çalışmaları, bazı konularda hanımları, anneleri şuurlandırmak için hanım vakıflarında yaptığı toplantıları, konuşmaları, gazetelere ve dergilere verdiği mülâkatları… 1987 yılında Türk Edebiyatı Dergisi için yaptığımız röportajda; […]

Continue reading »

GÖNLÜMÜZ HANGİ DAVETTE?

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Duymuş veya okumuşsunuzdur: İstanbul’a ziyarete gelen bir turist, Sultanahmet Camii’nde yanık bir ses ve muhteşem bir âhenkle okunan bir öğle ezanının güzelliği ve etkileyiciliği karşısında âdeta kendinden geçer. Rûhunu saran her ezan cümlesinde gönlü îman iklimine doğru çağlayan gibi akmaya başlar. Aklı ve nefsi; «Yahu sen hıristiyansın, kendine gel!» dese de kalbi; «Böylesine muhteşem bir […]

Continue reading »

TEVÂZUUN İHTİŞAMI…

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com Dünya coğrafyası üzerine serilmiş bir Türkmen kilimidir Anadolu… Zaman, bu kilimin nakışlarında gösterir kendini. Kimi zaman bir düğüme kırk kirkit vurulur, kimi zaman çözülür seyrek atılmış bir ilmek… Bir özge ömürdür Türkmen kilimi. Biri biter, biri başlar… Mor cepkenli ergen kızların, al yazmalı gelinlerin diz çöküp kirkit vurduğu tezgâhların başında şekillenir duygular… Renklerinde sevdanın aydınlığı, düğümlerinde sabrın […]

Continue reading »

Şehirlerimizin Mânevî Atmosferi TARİHÎ CAMİLERİMİZ

Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Mimarî, şehircilik ve medeniyetin gelişmesiyle ortaya çıkar. Bizim medeniyetimiz ilhamını İslâm’dan aldığı için şehirlerimizin merkezinde camiler yer alır. Cami ve minarenin yer almadığı şehirler, İslâm rûhundan yeterince nasiplenmemiş şehirlerdir. Bu sebeple ecdadımız, -üstad Yahya Kemal’in «Ezansız Semtler» başlıklı meşhur yazısında belirttiği gibi- bir yeri fethettiklerinde veya yeni bir şehir ya da mahalle kurduklarında orada […]

Continue reading »
1 749 750 751 752 753 1.007