Mukaddeslerin Bedeli: CAN VERMEK

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com   Mukaddesler, bir milletin aidiyet şuurudur. Bir millet; mukaddesleri ile var olur, hayâtiyetini devam ettirir. Bu değerinin hakkını veremeyen topluluklar, tarihin akışında bir millet olarak var olamazlar ve istikbâle ulaşamazlar. Nitekim Hazar Denizi’nin kuzeyinden Avrupa’ya akan Türkler ve diğer kavimler, zamanla aidiyet değerlerini kaybederek tarihten silinmişlerdir. Güneyden batıya gidenler ise, kültürlerini zenginleştirerek tarihteki muhteşem parıltılarıyla istikbal va‘deden […]

Continue reading »

HİCRET, NİKÂH ve TESETTÜR

H. Kübra ERGİN hkubraergin571@gmail.com   Muharrem ayının girmesiyle birlikte yeni hicrî senemiz başlıyor. Bu vesileyle dînimizde mühim bir yere sahip olan hicreti anmış da olalım. Âyet-i kerîmede hicret edenler hakkında;    “…Allâh’ın rahmetini ümit etmeyi hak edenler.” (el-Bakara, 218) buyurularak hicretin ehemmiyetine işaret edilmiş.    Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de ensâra karşı yaptığı bir konuşmada;    “Eğer hicret şerefi olmasaydı, ben muhakkak […]

Continue reading »

VATAN SANA CANIM FEDÂ!

Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com   Şanlı mâzîmizden âtîye… Ağustos ayı bilindiği üzere, zaferler ayı olarak anılır. 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi’nden bu yana tarihimiz üstün başarılarla doludur. Şöyle bir hatırlarsak;    11 Ağustos 1473 – Otlukbeli Zaferi,    23 Ağustos 1514 – Çaldıran Zaferi,    24 Ağustos 1516 – Mercidabık Zaferi,    29 Ağustos 1521 – Belgrad’ın Fethi,    29 Ağustos 1526 – Mohaç Zaferi,    1 Ağustos […]

Continue reading »

Mânevî Hayatımızın Kilit Taşı; HELÂL KAZANÇ

Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com     Ecdâdımızdan kalmış veya bulunduğumuz coğrafyada bizden evvel yaşamış medeniyetlerin bıraktığı tarihî eserleri, yapıları ziyaret etmişseniz, özelikle köprüler ve kemerlerin tam ortasındaki bir taş muhtemelen dikkatinizi çekmiştir. Bu taş; ebat olarak yapıdaki diğer taşlardan bazen büyük, bazen küçük olsa da içinde bulunduğu yapıda mühim bir vazife îfâ etmektedir.   Bu taş, mimarî literatürde anahtar taş veya yaygın ismi ile kilit […]

Continue reading »

CİHANDA EN BÜYÜK SULTAN!

Zahit GENÇ genczahit@gmail.com   Ne bir huzur bulur, ne iflâh olur, Mazlumun âhını «alan» dediler! Aklını kullanan bu sözü bilir, Niçin bu dünyaya «yalan» dediler!   Alma ha mazlumun alma âhını, Alıp da yüklenme kul günahını, Yıkarlar başına tüm dergâhını; Var mı şu dünyada «kalan» dediler!   Her insanın mutlak kaderi vardır, Çektiği çilesi, kederi vardır, Îmânı kadar da değeri […]

Continue reading »

ÖLÜM DURAĞI

Yusuf DURSUN yusufdursun66@gmail.com   Ölüm nasıl bir şey, siz bana sorun; Her nefes ölümü deneyen benim. Açın yüreğimin içine girin, Gonca gül misali kanayan benim.   Kurur can pınarım, vâde dolunca, Bir mum gibi söner gözümde ferim. Can alıcı emâneti alınca, Gurbetten sılaya başlar seferim.   «Üryan geldim, yine üryan giderim.» Malın, mülkün geçmediği o günde. Rabbin rahmetini ümit ederim, […]

Continue reading »

MAHMUD EFENDİ HAZRETLERİ’NİN HAKK’A İRTİHÂLİNE TARİH

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI)   «Dön!» dedi, katına Vedûd, Döndü Mevlâ’ya, Şeyh Mahmûd…   Ali Haydar Efendi’nin, Yoludur menzil-i maksûd…   Ulûm-i dîne hizmeti, Cümle âlemlerce meşhûd.   Eyledi sünneti ihyâ, Olmuş iken sanki mefkûd…   Gayret ufku gayr-i mahdûd, Muhibbânı gayr-i mâdûd…   Nûrânî yüz, pür tebessüm, Olsun ebedlerde mes‘ûd…   Eyledi tevbeye irşâd, «Mazhar-ı afv ede Mâbûd» 1443 […]

Continue reading »

GİRME DÜŞLERİME!

SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com   Aşksız bakan gözlerinle, Sakın girme düşlerime! Yalan dolan sözlerinle, Sakın girme düşlerime!   Aşkı oyuncak eyledin, Sevdayı oyun belledin, Sürekli beni eğledin; Sakın girme düşlerime!   Rûhum daldı bir deryâya, Acım yerleşti rüyaya Sükûtî döndü paryaya; Sakın girme düşlerime!

Continue reading »

FEDÂKÂR OL!..

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Ey Allâh’ın güzel kulu, Sen de seven-sevilen ol! Olursun göklerden ulu, Sen de seven-sevilen ol!   Dostlarınla muhabbet et, Fedâkârlık yap, hizmet et, Yâr ol, kalbine dâvet et, Sen de seven-sevilen ol!

Continue reading »

KENDİ KENDİNE Mİ?

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)   Olduysa yok iken bu cihan, kendi kendine, Ey usta, yükselirdi şu han, kendi kendine!   Damlarda diktiğin bacalar söylüyor sana, Nâr olmadan tüter mi duman, kendi kendine?   Sen olmadan, senin hünerin olmuyor da hey, Rab olmadan, olur mu bu ân, kendi kendine?   Allâh’a ayna «kün» sözü, devrân, ezel, ebed, O’nsuz döner mi bunca zaman, kendi kendine?   Terk etse kendi hâline harmânı, bahçıvan, Buğdaydan ayrılır […]

Continue reading »
1 134 135 136 137 138 1.002