Bu Nasıl Bir Devr-i Tezat; AMAN EY FAHR-İ KÂİNAT!..

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Dünya; Bir devr-i tezattan geçiyor yine. Bir yüzü dramlar meydanı, diğer yüzü eğlenceler harmanı. İki yüzü de gözler önünde. Bir yanda; •Ağlayan sîneler, inim inim inliyor. Diğer yanda; •Şen ve şuh bir hâlde azgın nefsâniyetlerin kahkahaları ayyûka çıkıyor. Bir yanda; •Kan ağlayanlar ve acı acı feryat edenler. Karnı aç, her tarafı yara bere […]

Continue reading »

BİR YORGUN YÜREĞİN FERYÂDI

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com –Ahmet MUTLUSOY! Ahmet MUTLUSOY! Ziyaretçiniz var. Lütfen danışmaya gelin. –Ooo Ahmet Bey, Ahmet Bey! Haydi gene iyisin. Oğlanla gelin geldi herhâlde. –Eyvallah! Herhâlde… «Ahmet MUTLUSOY…» dedi kendi kendine. «Mutluluğu soyadında kalan bir zavallı…» –Ahmet Amca gözün aydın; oğlun gelmiş, bahçede bekliyorlar. –Aydın ya…?! Ne demezsin… –Efendim Ahmet Amca! Bir şey mi dedin? –Yok bir şey […]

Continue reading »

ZAFER=ÎMAN ve FEDÂKÂRLIK!

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Tarihin bize defalarca seyrettirdiği bir gerçek: Zaferler, ne sayı ne silâh üstünlüğü. Onlar sadece sarsılmaz bir îman ve fedâkârlığın neticesi ve mührü. Bedir’de İslâm ordusu, maddî mahiyet itibarıyla çok zayıftı. Bizdeki 3 atlıya mukabil, karşı tarafta 200 atlı vardı. Yine bizdeki 70 develi muharibe mukabil, karşı taraf 700 develi savaşçıya sahipti. Bizim kanatta, […]

Continue reading »

«YARA»DAN «YÂR»E

YAZAR : Ali Rıza KAŞIKCI ali_rz_@hotmail.com Yâren! Yok mu senin de bir yâren? Şayet yoksa bir yaran, nasıl tanıyacaksın beni? Ben nasıl seçeceğim seni binlerce sûret içinden? Sağ omzunda bir karanfil büyüklüğünde yaran yoksa ben nasıl tanıyacağım seni? Ben yarasından tanırım dostlarımı yâren. Onun için çıktım ben bu yola. Yaran yoksa merhem olamam sana. Ya da sendeki yaradan merhem yapamam […]

Continue reading »

BİR GÖNÜL DAHA

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com –Selâmün aleyküm! –Aleyküm selâm beyefendim. Allah kabul etsin. Buyur mutfağa geç, kahvaltı hazır! –Allah râzı olsun. Ellerine sağlık! Ne yaptıysan çok hoş kokuyor. Beni böyle alıştırırsan, her sabah hazırlamak zorunda kalabilirsin. Sana biraz masraflı olabilirim. –Allah güç-kuvvet verdikçe yaparım inşâallah. Sonuçta sen o ellerle şifâ dağıtacaksın. Belki ben de sana hizmet ettiğim için ucundan kıyısından […]

Continue reading »

SEN KİMİNLESİN?

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Her zaman araba vapurları çok işlektir. Bazı günler ise, sayısız vasıtalar uzun kuyruklar oluşturur. Öyle yoğun sıraların meydana geldiği bir günde Yalova araba vapuru önündeki gidişâtı düzenleyen bir kâhyanın tam önüne, yolcuları farklı bir araba denk gelir. İçeride; Merhum Sâmi Efendi Hazretleri vardır. Yanında da merhum Musa Efendi Hazretleri ve Osman Nûri Topbaş […]

Continue reading »

HANGİ YAKINLIK?

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com Sabahın ilk ışıkları ile güne başlamak, sırtında çapa ile tarla yolunu tutmak, dere şırıltısı eşliğinde derin orman kokuları ile kendinden geçmek… Ne eşsiz zenginlikler, ne büyük lütuflardı. Ara ara gelip gitse de, eğitim hayatı boyunca ayrı kaldığı bu güzellikler, şimdi bir başka kıymetli idi Mahmut Sami için. O artık, bu toprakların yetiştirdiği bir öğretmendi. Öğrencilerine […]

Continue reading »

DÜNYA DEDİKLERİ BİR GÖLGELİKTİR

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Hazret-i Mevlânâ der ki: “Âh… O hem var gibi görünen, hem de görünme­yen hayalden… Âh…” Bu ilhamdan bir temsil: Hava güneşli. Yüksekte bir kuş uçuyor. Gölgesi de dünyaya vurmuş, sanki yerde de bir kuş uçuyor! O gölgeyi gören ahmağın biri de, onu avlanmak derdinde. Peşinden koşuyor, koşuyor, tâ tâkati kesilinceye kadar. Haberi yok; […]

Continue reading »

DEDİRTMEM! O KADAR!

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com –Ben size demedim mi; “Ben yönetim kurulu toplantısında iken kimse rahatsız etmesin!” diye? –Kusura bakmayın beyefendi, mecbur kalmasaydım bunu yapmazdım. Haciz memurları geldi. –Haciz memuru mu? Tamam, geliyorum. –Bekir Bey! Geri dönen çekleriniz, zamanında yapmadığınız ödemeler… –Biliyorum memur bey, yorulmayınız lütfen. –Estağfirullah vazifemiz, yorulmuyoruz. –Yapılacak bir şey kalmadı. Ne gerekiyorsa buyurun, yapın… Bekir Bey, sırtını […]

Continue reading »

Buğday Üçlemesi
BUĞDAY, EKMEK, FIRIN…

YAZAR : Ali Rıza KAŞIKCI ali_rz_@hotmail.com 1… BUĞDAY Karnına bir elif çekilip de dünyaya düşen rızık nimeti buğday. Senin derdin ne? Toprağın koynuna atılıyorsun. Kar, kış, boran demeden bekliyorsun. Bekliyorsun ki bağrın yarılsın. Bağrından yeni rızıklar bitsin toprağın üstünde. Kimin kimsen de yok Allah’tan başka. Toprağın altında yapayalnız günlerce. Neyi tefekkür edersin de bire on, on beş, yirmi olarak geri […]

Continue reading »
1 13 14 15 16 17 60