Sanatımızın Sultanında «ON BİR AYIN SULTANI»

Hasan TOPBAŞ hasantopbas87@gmail.com

 

 

Günahlar ve türlü menfîlikler ile bulanıklaşan gönül aynamızı yeniden parlatarak, kalbî kıvâmımızı bir kez daha Rabbânî ölçülere göre ayarlayacak olan «sultânü’ş-şühûr» (ayların sultanı) Ramazân-ı şerif teşrif etmiş bulunuyor. 

Ancak, ümmetin mazlum coğrafyalarında iz‘anların kaldıramayacağı bir noktaya ulaşan zulüm sebebiyle; muazzam tecellîlerle kıymetlenmiş bu ayı, önceki senelere nazaran daha buruk karşılamakla beraber, mü’mine ümitsizliğin yakışmayacağını öğütleyen nebevî irfan ocağının fertleri olarak, elimizden gelen gayreti, her zamanki gibi tekrar tekrar göstermemiz îcâb eder.

 

Rabbimiz’den yaşanan bütün bu müşkilât ve ızdırapları; ümmet-i Muhammed’i günahlardan arınmış, tertemiz bir sûrette bayram sabahına eriştirmesine vesile kılmasını niyâz ederek, medeniyetimizin şanlı sayfalarından yine hoş bir bölümü sizlerle paylaşmak isteriz:

 

Getirdiği onca güzellik ve lütuflardan dolayı «on bir ayın sultanı» unvânını tereddütsüz hak eden Ramazan ayı ve beraberindeki oruç ibâdeti, İslâm sanatlarının sultanı mesâbesinde mütalâa edilebilecek «hüsn-i hat» sanatında da pek tabiî hürmet görmüş ve en mâhir hattatlarımızın eserlerinde yer almıştır.

 

Bunlardan ilk olarak, makalemizin üst kısmında yer verdiğimiz eserimizin «Sebîlü’r-Reşâd» mecmûasında neşredildiği tespit edilmiş olup; sanatkârı, bilhassa kitâbe yazımı ve celî (iri) yazı sahasında vermiş olduğu fevkalâde eserlerle sanat tarihimize damgasını vuran Sâmi Efendi’nin (1837-1912) mâhir talebelerinden Mehmed Nazif Bey’dir. (1846-1913)

 

Nitekim, Bakara Sûresi’nin 183. âyetinde buyurulduğu üzere;

 

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ
كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
ۙ ۝١٨٣

 

“Ey îmân edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı.” Rahmânî emrinin;

 

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ

“Ey îmân edenler! Üzerinize sayılı günlerde oruç yazıldı.” şeklinde, muhtasar bir hâlde yazılmasında muvaffak olan Nazif Bey; yazının alt kısmında küçük ebatta görülen ve «Hatt-ı İcâze» nâmıyla bilinen yazı biçimi ile, eserini, tevâzuundan ötürü «sevvedehû» yani karalama tarzında hicrî 1324 (m. 1906) senesinin Ramazan ayında yazdığını belirtmiş;

 

İlâve olarak, hat sanatımızda asırlardır bir gelenek hâlini alan ve eser sahibinin Cenâb-ı Hak’tan günahlarının bağışlanmasını niyâz ettiğini belirten «Ğaferallâhu zünûbehû» ifadesine yer vermiştir.

 

Bundan sonra inceleyeceğimiz iki eserimizin ise, kadîm yazı sanatımızın Osmanlı devrinden, yeni devletin genç nesillerine aktarılması hususunda çok ciddî bir gayret göstermiş olan; büyük üstad, merhum Hâmid AYTAÇ (1891-1982) tarafından yazıldığını görmekteyiz.

Hemen üstte görülen levhada, Bakara Sûresi’nin 184. âyetinde beyân edilen;

 

وَاَنْ تَصُومُوا خَيْرٌ لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ ۝١٨٤

 

“…Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” mânâsındaki İlâhî tavsiye, yine celî sülüs adı verilen hat biçimiyle;

 

وَاَنْ تَصُومُوا خَيْرٌ لَكُمْ 

“Oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” kısmına kadar yazılmış, yazı kenarları da rûmî ve bitki motifleri içeren dairevî formlar ile hoş bir sûrette tezhiplenmiştir. Ancak eserde tarih kaydına ise rastlanmamıştır.

 

Bu defa üstâdın Ramazan ayı ile alâkalı diğer eserini tetkik edelim:

 

Cenâb-ı Hakk’ın, esasında Ramazan ayının neden bu kadar kıymettâr olduğunu mü’minlere bildirdiği, Bakara Sûresi’nin 185. âyetinden bir kısmı ile şöyle yazılmıştır:

 

شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذ۪ٓي اُنْزِلَ ف۪يهِ الْقُرْاٰنُ 

 

“…Ramazan ayı, Kur’ân’ın indirildiği aydır.”

 

İlk ve son satırları «celî sülüs», ortadaki satırı ise «nesih» adı verilen hat çeşitleri ile icrâ edilmiş levhanın en alt satırında; normal şartlarda, Arapça imlâ kaidelerine göre birleşmemesi gereken «elif» ve «lâm» harflerinin hat sanatında birleşebildiğini ve bu tatbîkin de bazı durumlarda makbul sayıldığının îzâhıyla, eserin hicrî 1378, mîlâdî 1958 senesine tarihlendirildiğini de belirtelim. 

 

Ayrıca, yazı çerçevesinde (bordür) bitki desenli zencerek, ikinci satırda kenar boşluklarını kapatmayı sağlayan kartuşlar ve üçüncü satırda ise yaprak motiflerinin bezeme unsuru olarak kullanılması estetiği temin etmiştir.

 

Rabbimiz; bu ayda yapacağımız bütün ibâdetlerimizi makbul, üstadlarımızın da burada yer verdiğimiz eserlerini kendileri için birer sadaka-i câriye eylesin!