205. Sayı TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız,

Çanakkale Zaferi’ne, o zaferi getiren fazîletli analar nazarından baktığımız bu sayıyı hazırlarken, cihan;

«Acaba üçüncü bir dünya savaşı mı başladı?» endişesi içindeydi. Kuzeyimizdeki savaşta; batı ülkelerinden mazlumların imdadına diliyle koşan çok varsa da, eliyle yardım eden hemen hiç kimse yok. Çünkü artık vatan için, hak ve hakkāniyet için, mazlumlar için ölecek ordular teşkil etmek zor görünüyor.

Birinci Harb-i Umumî’de neşredilen Harp Mecmûası’nda bir hanım şair tarafından yazılmış mısralar:

Ne için vâlideler oğlunu etmekte fedâ? (…)
Bu kadar merdlere ders vermeye lâyık nisvan (…)
Sana ey şanlı büyük yurt, seni kurtarmak için…

Mehmed Âkif’in İstiklâl Marşı’mızdaki, bütün bir millete tercüman olan niyazı:

Cânı, cânânı bütün vârımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ…

Dâvâsı için, dîni ve îmânı için yârdan ve serden geçebilecek insan tipi; şikâyet edip durduğumuz bu dünya düzeninde gittikçe azaldı, yok oldu. Bırakın aziz yurdu için fedâ olmayı, o ülkenin az daralan iktisâdî şartlarına bile tahammül edemeyip, biraz daha konfor için terk-i diyar edenlerin sayısından bahsedilmekte…

Evvelâ aile ocağında yetişecek o evlâtlar… Tevekkülü, vatan sevgisini, fedâkârlığı o ocakta öğrenecek. O sebepten hatırlamalı, hatırlatmalı:

ÇANAKKALE ŞEHİDLERİNİN FAZÎLETLİ ANNELERİ

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ, o fazîletli annelerin Hak yola adanmışlığına Hazret-i Meryem ve annesinden misalle temas etti. O annelerin evlâtlarını hangi değerlerle emzirdiğini anlattı.

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; «Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e İttibâ» başlıklı makalede, Peygamberimiz ve Kur’ân-ı Kerîm’e o iki mukaddes emânete sahip çıkmanın ehemmiyetini dile getirdi.

Kıssalarda ise; «Asr-ı Saâdetten Sâlihât-ı Nisvan Nümûneleri» serdedilirken, günümüzde feminizm ve cinsiyet eşitliği üzerinden aile yapımızı ifsâd edici batı cereyanlarının tenkidi yapılmakta.

Yazarlarımız, «üç aylar»ın ruhları ihyâ eden nefesinden istifadeyi bir kere daha vurguladılar. Ruh kökümüzdeki ayarları bozmaya kalkan; batıcı, oryantalist, ifsat hareketlerini deşifre etmeye devam ettiler. Bu mânâda içi boşaltılmak tehdidiyle karşı karşıya bulunan «tesettür» hakikatini, Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Hocamız hayattan örneklere dikkatle ve hikmetli tafsilâtıyla çerçeveledi. Şairler; o anneyi, o evlâdı, o yiğidi methetti.

Şeytan, yanlışlara sevk ederken; «Daima yanında olacağım!» der, fakat sonrasında yan çizermiş. Batı dünyası, sözüm ona hürriyetçi, serbestiyetçi fikirlerini empoze ederken; «Sonuna kadar yanınızdayım!» dese de, gözün gözü görmediği günlerde ortadan kayboluyor. Askerî cephede nasılsa, ailevî, sosyal cephelerde de aynı…

Bize bizden başka dost yok. «Biz» nesillerimizle var olacağız. Fedâkâr ailemizle, aziz yurdu, yüce Rabbini her şeyden aziz tutan toplumumuzla…

Rabbimiz’e hamdolsun, 18’inci yılımıza ulaştık. Bu yıl da abonelerimize, gönüllerine taht kuracak bir hediyemiz var:

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Üstâdımız’ın kaleminden;

«Asr-ı Saâdetten Günümüze Hidâyet Rehberleri»

Medeniyetimizin meş‘alesi devâsâ şahsiyetlerin birbirinden güzel, hikmetli ve mânâlı sözleri ve hâtıraları…

Yüzakıyla…