ÜMMÜ SEB‘ATÜ’Ş-ŞÜHEDÂ
Şerife Şule TESLİMOĞLU serifeteslimoglu00@gmail.com
Düşmeye görsün aşkın o nurlu kıvılcımı,
Gönüllerin türâbı dönüşür volkanlara.
İlmek ilmek dokunur, muhabbetin tılsımı,
Bedir’de ve Uhud’da boyanır al kanlara.
Sofralar mescid olur, fısıltılar âşinâ,
Sırlar sırmalanarak işlenir nakış nakış.
O’na sûr olmak için, örülür tenden binâ,
Arzdan Arş’a yönelir, yıldız buğulu bakış.
Dolanır rüzgâr gibi, yankılanır sözleri,
Cihânın Güneşi’ni arar yağmur altında.
Mübârek cübbesiyle çiçeklenir gözleri,
Mutmain olur yürek, Sevgili’nin tahtında.
Ikd-i Süreyyâ olur, âsumânın ziyneti,
Îmânın meyveleri «o aşk»la olgunlaşır.
«Şehid şefaatiyle bulacaklar cenneti»
Rasûl’ün bu müjdesi annelere ulaşır.
Yedi şehid annesi, Sümeyrâ Vâlidemiz,
Habîbullah uğruna etti her evlâdı fedâdır;
Âkil, Âmir ve Hâlid, İyas, Muaz, Muavviz
Bir de Avf ile “Ümmü Seb’atü’ş-Şühedâ”dır.
O, Afrâ bint-i Ubeyd; O, Hazret-i Sümeyrâ!
İşte Peygamber aşkı işte en güzel kelâm.
«Sen ki hayattasın ya, ey Habîb-i Kibriyâ!
Musîbetler çok hafif gelir bana.» Vesselâm…
Sarılalım Sünnet’e «Suffa» olsun hâneler,
Rûhumuz gıdâsını O’nu sevmekle alsın!
Sevdasını dâvâsı bilsin mü’min anneler;
Gök kubbede Süreyyâ yıldızları çoğalsın!