Bağışıklık Sistemimiz -6- ZEHİRLERİN ANASI

Uzm. Dr. Abdurrahman SARMIŞ asarmis@gmail.com

ALKOL

Pandeminin devam ettiği günümüzde, tedbirler gereği alkollü içecekler satışında küçük bir kısıtlama mevzubahis oldu. Üstelik mübârek günlerde yapılmak istenen bu kısıtlamaya dahî gelen aşırı tepkiler dikkatimizi celbetti ve bu içeceklerin virüslere karşı en mühim silâhımız olan bağışıklık sistemimize etkilerini kaleme almaya çalıştık.

Alkollü içeceklerin; insan sağlığına menfî tesirleri zamanla daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır. Bağımlılık yapıcı etkisiyle uzun süre yoğun miktarda içki içen kişilerde; kanser ve siroz gibi ciddî hastalıklar meydana gelmekte ve ölümler görülmektedir.

Alkol, bağışıklık sistemimiz üzerinde de çok ciddî hasarlara sebep olmaktadır. Bağışıklık sistemimizin ehemmiyetini, salgın sayesinde çok daha iyi anladık.

Ağır derecede alkol almanın bağışıklık sistemine zararlı olduğu hususunda bütün tıp otoriteleri hemfikirdir. «Amerikan Alkol Kötüye Kullanım ve Alkolizm Ulusal Enstitüsü» tarafından «ağır içicilik»;

•Kadınlar için günde üç veya haftada yedi,

•Erkekler için günde dört veya haftada on dört defadan fazla «birim içki» içmek olarak tanımlanmaktadır.1 Bir birim içki, alkol içeriklerine göre farklı içki çeşitlerinin farklı miktarlarda tüketimine denk gelmektedir.2

Bu ağır içici kimseler; alkolizm denilen alkol bağımlılığı hastası olmuşlar, belki de;

«Bir defadan bir şey olmaz!»,

«Ben az içiyorum, bana zarar vermez!»,

«Sosyal içiciyim, bana bir şey olmaz!» diyerek bu yola başlamışlardır.

Öncelikle içkiye bağlı hastalıkların neler olduğuna, akabinde de Covid-19 ile irtibatına bakalım:

Vücudumuzda bütün sistemlerin birbirleriyle bağlantılı olduklarını düşünürsek, alkol tüketimine bağlı diğer hastalıklardan da bahsetmekte fayda olacaktır. Bunlar arasında;

•Yüksek tansiyon,

•Kalp hastalıkları,

•İnme,

•Karaciğer hastalıkları,

•Sindirim problemleri,

•Çok sayıda kanser çeşidi,

•Enfeksiyon hastalıkları,

•Öğrenme ve hâfıza problemleri,

•Demans (bunama) gibi hastalıklar sayılabilir.3

Alkol tüketimi ile bağışıklık sisteminin baskılanması neticesinde, birçok virüs ve bakteri ile oluşabilecek enfeksiyon hastalıklarının görülme riski artmaktadır. Bunlardan en önemlileri Hepatit C ve HIV (AIDS hastalığı dediğimiz bağışıklık sistemini çökerten hastalığa sebep olan virüs) ile hasta olma ihtimalidir. Bu iki virüs; özellikle damardan uyuşturucu kullanan ve iffetsiz bir hayat yaşayanlarda daha çok görülmektedir. Alkolün sarhoş yapıcı etkisiyle ne yaptığını bilmeyen kişilerde de bu durumların yaşanma ihtimali artmaktadır. Çeşitli yılbaşı eğlenceleri vs. gibi açıktan haram işlenen ortamlarda bu tehlike daha da artmakta, bu enfeksiyonlar ile bağışıklık sistemindeki hasar kalıcı hâle gelebilmektedir.

Alkol kullanımının en çok sebep olduğu enfeksiyonlardan biri de zatürre hastalığıdır. Alkol hem ciddî akciğer hasarına sebep olmaktadır, hem de sıklıkla kusturması ağız içindeki bakterilerin akciğere kaçmasına yol açmakta böylece akciğer enfeksiyonu meydana gelmektedir. Covid-19 da daha çok zatürre yaparak, nâdiren de pıhtı, beyin kanaması vs. gibi akciğer dışı hastalıklar ile ölüme sebep olmaktadır.

COVİD-19 ve İÇKİ TÜKETİMİ

Covid-19 malûm olduğu üzere virüslerin sebep olduğu bir hastalıktır. Alkol ile alâkası üzerinde yeteri kadar araştırma yapılmasa da; 18 Mart 2021’de güncellenen kaynak makalemize göre, alkol kullananların yakalanma riskinin daha fazla olduğu söylenebilir.

Covid-19’un ağır formunda zatürre ve sitokin fırtınası dediğimiz ölümcül durumlar oluşmaktadır. Alkol kullananlarda akciğer hasarı daha fazla olduğu için zatürreye yatkınlığın arttığı, alkol tüketimi inflâmasyon dediğimiz iltihâbî cevaplara sebep olduğu için, sitokin fırtınası ihtimalini de artırdığı düşünülmektedir. Karantinada evde uzun süre yalnız kalmak, bazı kişilerde alkol bağımlılığına sebep olmuş olabilir. Bu durum hem maddeten hem mânen zararlı olup bu kişilerin mutlaka tedavi olmaları gerekmektedir. İtalya’da yapılan bir araştırmada Covid-19’un ilk dalgasında ciddî bir kapanma süreci yaşayan Kuzey İtalya’da evde kalma süreci boyunca alkol tüketiminde artış olduğu görülmüştür.4 En prestijli tıp dergilerinden biri olan The Lancet dergisinde yayınlanan kısa bir makalede de İngiltere’de tam kapanma ile alkol satışlarının arttığı, bağımlılık tedavilerinin aksadığı, hükûmetlerin bu duruma karşı önlem alarak halkı şuurlandırmalarının gerektiğinden bahsedilmiştir.5

Dünya Sağlık Örgütü de «Alkol ve Covid-19, neleri bilmelisiniz?» isimli bilgilendirme belgesinde; alkolün her organ üzerinde etkisinin olduğunu, araştırmalar sonucunda içilen her alkol ile vücuda verilen zararın arttığını, bu yüzden güvenilir bir sınır olmadığını vurgulamıştır.

Aynı dokümanda DSÖ;

➢Alkolün çok az miktarlarda dahî kanser riskini artırdığını,

➢Çok fazla içildiğinde bağışıklık sistemini zayıflattığını,

➢Davranışlarımızı, karar verme yeteneklerimizi, değerlerimizi değiştirdiğini,

➢Hamilelikte çok az miktarda dahî olsa, doğmamış çocuğa zararlı olduğunu,

➢Aile içi şiddeti artırdığını,

➢Trafik kazası ve düşme gibi tehlikeli hâdiselerin artmasına sebep olduğunu,

➢ARDS dediğimiz Covid-19’un en ölümcül etkisi olan ciddî solunum yetmezliği riskini artırdığını belirtmiştir.6

Dünya tıp otoriteleri tarafından; zararları bu kadar anlatılan alkol tüketiminde çok az bir kısıtlamaya dahî özellikle bazı tıp doktorları tarafından verilen fazlaca tepki haberlerini duymak bizleri çok üzmüş, daha anlatılması gereken çok şey olduğu kanaatini uyandırmıştır.

Cenâb-ı Hak;

“Ey îmân edenler! İçki, kumar, tapınmak ve putlara kurban kesmek için dikilen taşlar, fal ve şans okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (el-Mâide, 90) buyurarak içki içmeyi yasaklamıştır.

Sonraki âyette Rabbimiz, içkinin sebep olabileceği ferdî ve sosyal zararlardan bahsederek, kesin terk ettiğimizi âdeta bizim te’yid etmemizi istemektedir:

“Hiç şüphesiz şeytan içki ve kumar yoluyla sizin aranıza ancak düşmanlık ve kin bırakmak, sizi Allâh’ı zikretmekten ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz, değil mi?” (el-Mâide, 91)

Çünkü içki bağımlılık yapıcı bir tesire sahiptir ve bırakmak için güçlü bir îman ve irade gerekmektedir.

Günümüzde de AMATEM (Alkol ve Madde Tedavi Merkezi) bulunan hastahânelerimiz ile bağımlı hastalar tedavi edilmekte, çeşitli sosyal projeler yapılarak alkol ve uyuşturucu bağımlıları özel evlerde rehabilite edilmektedir. Dînî eğitimden mahrum birçok insan, -yazımızın başında da belirttiğimiz gibi- maalesef belki meraktan, belki; «Bir defadan bir şey olmaz!» düşüncesiyle bu kötü alışkanlığa başlamakta ve belki de bu yüzden hem dünyasını hem de âhiretini mahvetmektedir.

12 Mayıs 2021 tarihinde internet üzerinde yayınlanan, İngiltere’de 25378 kişi üzerinde yapılan yeni bir araştırmada alkol almanın insan beynine etkisi ile ilgili çok çarpıcı sonuçlara ulaşılmıştır. Alkol alan kişilerin muhtelif özellikleri ve tükettikleri alkol miktarları kayıt altına alınmış, beyin MR (Emar) görüntüleri çekilmiş ve netice olarak alkol almak için güvenli bir dozun olmadığı kanaatine varılmıştır. Yani çok az alkol almak dahî beyne hasar vermekte, hattâ vücut kitle indeksi ve tansiyonu yüksek olan kişilerde daha ciddî hasarlar oluştuğu görülmektedir. Bu sebeple yazarlar, mevcut «düşük risk» alkol içme rehberlerinin –alkolün beyne etkisini de hesaba katarak- güncellenmesi gerektiği kanaatine varmışlardır.7 “Bilim ilerledikçe batı da dînimizin emirlerini daha iyi anlayacaktır.” ümidindeyiz.

Bu hususta Peygamber -sal­lâl­lâ­hu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in şu îkazı ne kadar önemli ve yerindedir:

“Çoğu sarhoş eden şeyin, azı da haramdır.” (Tirmizî, Eşribe, 3; Ebû Dâvûd, Eşribe, 5; Nesâî, Eşribe, 25)

Cenâb-ı Hak sıhhat ve afiyet üzere daim etsin.

______________________________________

1 https://www.niaaa.nih.gov/alcohol-health/overview-alcohol-consumption/moderate-binge-drinking (17 Mayıs 2021 tarihinde erişildi.)

2 https://www.boylamamatem.com/alkolizm-alkol-bagimliligi/# (17 Mayıs 2021 tarihinde erişildi.)

3 https://www.therecoveryvillage.com/alcohol-abuse/related-topics/alcohol-impacts-immune-system/ (17 Mayıs 2021 tarihinde erişildi.)

4 Cicero AFG, Fogacci F, Giovannini M, Mezzadri M, Grandi E, Borghi C, The Brisighella Heart Study Group. COVID-19-Related Quarantine Effect on Dietary Habits in a Northern Italian Rural Population: Data from the Brisighella Heart Study. Nutrients. 2021 Jan 22;13(2):309.

5 The Lancet Gastroenterology Hepatology. Drinking alone: COVID-19, lockdown, and alcohol-related harm. Lancet Gastroenterol Hepatol. 2020;5(7):625.

6 https://www.euro.who.int/__data/assets/pdf_file/0010/437608/Alcohol-and-COVID-19-what-you-need-to-know.pdf (17 Mayıs 2021 tarihinde erişildi.)

7https://www.medscape.com/viewarticle/951694?src=WNL_mdpls_210528_mscpedit_wir&uac=120314CR&spon=17&impID=3406091&faf=1 (29 Mayıs 2021 tarihinde erişildi.)

NOT: Geçen sayımızda vücut kitle endeksinin hesaplanmasına verilen misalde yazarımızdan kaynaklanmayan bir yanlışlık olmuştur. Doğrusu şöyle olacaktır:

Bu indeks, şöyle elde edilir:

Boyun, metre cinsinden karesini alıyoruz. Yani kendisiyle çarpıyoruz: 1,75 x 1,75 = 3,06 ve 1,6 x 1,6 =2,56 Sonra kiloyu, bu rakama bölüyoruz. Meselâ: 90/3,06: 29,4.