ŞİFÂ-RAHMET

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)

Semâlardan bütün dünyâya Kur’ân’dır şifâ-rahmet,
Hayât iksîrimizdir, derde dermandır şifâ-rahmet.

Bırakmaz hastalıklar boş, sen iç Kur’ân’ı candan coş,
Kapanmaz Arş’a yollar, koş; Hudâ’dandır şifâ-rahmet.

Hatâ şey, onda hiç yoktur; sapıtmış kalp için oktur,
Yaşarsan, müjdeler çoktur; özel candır şifâ-rahmet.

Sabırdır, çâredir, haktır, selâmettir, hep âyettir,
Bırakmaz yerde ey kul, gökten ihsandır şifâ-rahmet.

Hidâyettir, dirâyettir, inâyettir, şefâat bu,
Büyük bir pâyedir, bambaşka fermandır şifâ-rahmet.

Ecel vaktinde eyvahtan, ölümden sonra feryâda,
Devâdır, tevbe etmiş gönle gufrandır şifâ-rahmet.

Cehennem ehli etmez, kim ki Kur’ân-Sünnet ehliyse,
Sekiz cennet güzergâhında kervandır şifâ-rahmet.

Günahlardan uzak eyler, temizler cümle suçlardan,
Katıksız müslümanlık, çölde ummandır şifâ-rahmet.

Oyun, eğlenceler ey can, bu fânî yerde çok yanlış,
Cihan, kulluk için seccâde, harmandır şifâ-rahmet.

Rezîl ahlâka, âfettir, bütün takdîri Allâh’ın,
Güzel ahlâka ey mü’min, şadırvandır şifâ-rahmet.

Virüsler kahreder lâkin gavurluk yaktı devrânı,
Uyan ey ehl-i İslâm, tıbb-ı Rahman’dır şifâ-rahmet.

Büyük buyruk Hudâ’nındır; ezelden hükmüdür affı,
Kıyâmet vakti, sonsuz bir gülistandır şifâ-rahmet.

Koş ey Seyrî, yaşanmış şekli, Kur’ân’ın, Rasûlullâh,
Tek örnektir, O Peygamber, O Zîşan’dır şifâ-rahmet.

19 Mart 2020 Sancaktepe İSTANBUL Vezni: mefâîlün / mefâîlün / mefâîlün / mefâîlün