UNUTMA; RÛHUN, EBEDİYYET DEĞERİNDE!

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)

Hak goncasının sevgili genci,
Şânın, yalınız Hakk’a dilenci!

Seçkin ve yiğit cân olarak sen,
Bir başkasın insân olarak sen…

Ey, arza bahar yüklü tomurcuk,
Dallarda çiçekler sana boncuk.

Şahsın ile her mevsime şahsın,
Kısmet sana gün, sen ki sabahsın.

Sensin yedi deryâya şelâle,
Yıldız ve hilâldir sana lâle.

Dünden bu yarınlar, seni kollar,
Bağrında senin, sonsuza yollar.

Sensin beşerin bahtı, sevinci,
Taçlar sanadır, sen ki bir inci.

Rûhun, ebediyyet değerinde,
Kalbin, hiç ölümsüz gibi zinde.

Aklın ova, ufkun yüce bir dağ,
Meftun sana cennet denilen bağ.

Çağ, sende büyük gāyeyi anlar,
Tozdur; seni bir zerre sananlar.

Sen, bir küçücük nokta değilsin,
Dik dur; sana şeytan da eğilsin!

Dünyâya bedelsin delikanlı,
Yer, sendeki ceryan ile canlı.

Aslā deme benden ne olur, hey,
Sevdâsına pervâne olur, hey!

Dâvet buyurur arşa güneşler,
Gel, istediğin tahta otur, der!

Hak, gence sunar türlü hazîne,
Genç yaşta isen, sorma defîne!

Fâtih gibi azmet, açılır sur,
Gençlik ve azim, en deli destur!

Mâhir olanın engeli, yoktur,
Gencin sayısız nîmeti çoktur.

İnsanda zekâ, yaşta olaydı,
Ak saçlıların her biri «ay»dı.

Birlikte yaşarlarsa da yaz-kış,
Can, cisme çok üstün yaratılmış!

Hor görme, bu güç, titretir arşı,
Âcizliğimiz, takdire karşı.

Bayrak kanının rengi bu dâvâ,
Senden de güzel sendeki takvâ.

Eyler, hele iffet, seni müthiş,
Sultanların el öptüğü derviş.

Sen mutlu eden bülbülümüzsün,
Kudret kanadın, olmasın ölgün.

Bilmiş ki, nedir sendeki cevher,
Hizmetçi kesilmiş sana gökler.

Cehlin takılıp bendine ey genç,
Kör olma sakın kendine ey genç!

Minberleri ilmin, sana bağlı,
Gerçek fikir, aşkınla çerağlı.

Sensin heyecan, tecrübelerde,
Her işte sorarlar seni; nerde?

Sen, şahlanarak eyle tevâzû,
Alçaksa, yücelmez kulun omzu.

Rahmet sana en doğru hidâyet,
Başlangıca benzerse nihâyet.

Bak aynaya; halkın gözüsün sen,
Varlıktaki vârın özüsün sen.

Alt eylemesin kürk ile tilki,
Zannetme hüner, mal ile mevki!

Boş keyfe güvenmek, öze dâir,
Saf beyne zehir, nefse kibirdir.

İblis çeneler, zilleti ister,
Yen onları sen, izzeti göster!

Allah’la berâber ise gönlün,
Yoktur sana gül sunmayacak gün!

Bil hakkını; şansım deme âmâ,
Bil haddini; Nemrûd’u unutma!

Gurbette uyan, şâhin olursun,
Gaflette yılandan hin olursun.

Cânân ola ömründeki tek dert,
Mîraçta görem ben seni ey mert!

Öz rütbe budur, haydi namâza,
Makbûl ola mahşerde bu imzâ!

Kalk, olmayasın lâftan ibâret,
Şarttır dedelerden daha gayret!

Ey genç, olamaz huyların aksak,
Alnında gerek, en yüce ahlâk!

Koş müjde-i Peygamber’e her an,
Yazsın yine Seyrî, sana destan!

19 Mart 2019
Sancaktepe / İSTANBUL

vezni: mef’ûlü mefâîlü feûlün