Ömer Hayyam Rubâîleri – HAYIR VE ŞERDEN KURTAR!

ŞAİR : Harun ÖĞMÜŞ Yâ Rab! Zi-reh-î bîş u kemem bâz rehan! Meşgûl-i hodet kun, zi-hodem bâz rehan! Tâ hüşyârem, nîk ü bedî mîdânem, Mestem kun u ez-nîk ü bedem bâz rehan! Yâ Rab! Beni gamdan ve kederden kurtar! Tek zâtına bağla, gayrilerden kurtar! Tâ aklım erelden bilirim hayr u şeri, Mest et beni Sen’le, hayr u şerden kurtar! (Ömer […]

Continue reading »

Kırk Kapının Arkası

ŞAİR : GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com Söz sanatı, sözlerden sırça saray yapmaktır, Sözü güneş, sükûtu geceye ay yapmaktır. Aşk mülkünün ufkunda, söz gümüşten kanattır, Menzile giden yolda, şâha kalkan bir attır. Ufku kucaklayamaz kanat çırpmayan kuşlar, Gümüşten kanatlarla dümdüz olur yokuşlar. Söylenen hayra mâtuf, gönüle dolmalıdır, Kalbi kurşunlamaktan söz uzak olmalıdır. Söylenen nice söz var, ya kestirmiştir başı, Ya da […]

Continue reading »

KIZILELMA NEDİR?

ŞAİR : CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com -M. Asım KÜÇÜKAŞCI Kardeşime- Bizim milletimiz, ümmetin hası, Göğsünü şerefle ger Kızılelma! Bir diyarı vatan etme çabası, Toprağa damlayan ter Kızılelma… Selçuklu, Osmanlı değil mi adın? Yetim kaldın, başsız kaldın aksadın, Nereye yolculuk, nedir maksadın, «Neyin peşindesin?» der Kızılelma! Bir tutkusun kalpten kalbe bulaştın, Kaynağa sığmadın, çağları aştın, Dededen toruna nasıl ulaştın, O günlerden […]

Continue reading »

Sallansın

ŞAİR : Bekir İsmet ÇİÇEK bekirismetcicek@gmail.com Çık artık meydana kükre aslanım! Haykır emâneti, dağlar sallansın! Omuz ver ölümsüz fikre aslanım, Ölüler irkilsin, sağlar sallansın. Yardım görmek için yardım et dîne, Ümmetin önünde fethe çık yine, Müjdelesin seni, övsün Medine, Bayrak dalgalansın, tuğlar sallansın. Mü’min, firâsetle kuşat Bizans’ı, Verme hilekâra entrika şansı, Hadlerini bilsin «Henri»si «Hans»ı, Hileye ayarlı çağlar sallansın. Asrın […]

Continue reading »

Gül Mevsimi Bu Mevsim

ŞAİR : Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com   Gönül bahçemde açar her dem Lâle, her dem Gül… «Bezm-i-elest»te vefâ, bir dem ağla bir dem gül… İnancımdır aşkımdır, sevdiğim gül ve lâle, Hamd eder, şükrederim bulunduğum bu hâle… Bu demleri sorarsan, bu demler gül demidir… Sorsam söylemez bülbül, bütün sır gülde midir?.. Bu mevsim başka güzel, bu mevsim başka tatlı. Ayrılmaz ebed-ezel, muhabbet […]

Continue reading »

EY İNSANLAR!

ŞAİR : Ahmet ARSLAN arslanahmet52@hotmail.com İçimizde bin bir saâdet yaşar, Alın terimizi döktüğümüz gün… Ocağımız tüter, aşımız pişer, Tarlaları ekip diktiğimiz gün… Zalimlerin yakan ateşi söner, Mazlumların akan gözyaşı diner, Her iki cihan da cennete döner, Zulüm kalesini yıktığımız gün… Îmanlı bir hâlde büyür yürekler, Tutar elimizden gökte melekler, Gerçekleşmiş olur bir bir dilekler, Su gibi deryâya aktığımız gün… Hidâyet […]

Continue reading »

122. SAYI TAKDİM

  Kıymetli Okuyucularımız, Kâinâtın Fahr-i Ebedîsi buyurur: “Bizden bir şey işitip, onu aynen işittiği gibi başkalarına ulaştıran kimsenin Allah yüzünü ağartsın, ak eylesin. Kendisine bilgi ulaştırılan nice insan vardır ki, o bilgiyi, bizzat işiten kimseden daha iyi anlar ve korur.” (Tirmizî, İlim, 7) O’nun mesajı; evvelâ sözdür, Kelâmullah’tır, hadîs-i şeriflerdir. Onları aynen aktarmak bu kadar kıymetli. Ancak tebliğ, sözden ziyade […]

Continue reading »

EN MUHTEŞEM HİDÂYET REHBERİ, İNSAN TERBİYESİNİN ZİRVESİ

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Eğitim bir sanattır. Bu sanatın en zirvesi de peygamberlerdir. Cenâb-ı Hak; peygamberleri, insan terbiyecileri olarak lutfetmiştir. Peygamberler içinde Fahr-i Kâinât Efendimiz’in yeri ise zirvelerin zirvesidir. Çünkü O -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; sadece kendi asrına, kendi kavmine değil, kıyâmete kadar gelecek bütün asırlara, o asırlarda gelecek bütün insanlara en muhteşem hidâyet rehberidir. O’nun terbiye ve […]

Continue reading »

RAHMETE DÖNÜŞTÜRMEK

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ASIRLAR ÖNCE MISIR’DA Hazret-i Yûsuf kuyudan saraya yükselen hikmetlerle dolu hayat hikâyesinin sonunda, anne-babasını ve kardeşlerini Mısır’a getirmişti. Yakub -aleyhisselâm-’ın evlâtları burada yerleşip bir kavim oluşturdular. Asırlar içerisinde, Mısır’da hükümdar olan firavunlar; ülkelerinde iğreti gördükleri İsrailoğullarına, yani Yakup -aleyhisselâm-’ın torunlarına zulmetmeye başladılar. Mısırlılara «Kıptî»; İsrailoğullarına ise, torun mânâsına «Sıptî» deniliyordu. Cenâb-ı Hak, İsrailoğullarının içinden […]

Continue reading »

İNSANLIĞIN ve ÖTELERİN EFENDİSİ

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Evvelâ; hamd ü senâ, hem de şükür Allâh’a, Hem salât hem de selâm şanlı Rasûlullâh’a! (Seyrî) Bu dünyada; İnsanlığın yegâne meselesi şu: Bütün bir ömrün gerçeği, özü ve neticesi hakkında elzem olan ilâhî rahmetten semâvî bir nasip alabilmek. Zira fânî hayat; Göklerden bir nasip olmadıkça çölden başka bir şey değil. İçini dolduran onca […]

Continue reading »
1 32 33 34 35 36 52