122. SAYI TAKDİM

yuzakidergisi_sayi_122

 

Kıymetli Okuyucularımız,

Kâinâtın Fahr-i Ebedîsi buyurur:

“Bizden bir şey işitip, onu aynen işittiği gibi başkalarına ulaştıran kimsenin Allah yüzünü ağartsın, ak eylesin. Kendisine bilgi ulaştırılan nice insan vardır ki, o bilgiyi, bizzat işiten kimseden daha iyi anlar ve korur.” (Tirmizî, İlim, 7)

O’nun mesajı; evvelâ sözdür, Kelâmullah’tır, hadîs-i şeriflerdir. Onları aynen aktarmak bu kadar kıymetli.

Ancak tebliğ, sözden ziyade bir hâl transferi…

Sözünü gelecek nesillere aynen nakledenler için, yüz aklığı duâsında bulunan Efendimiz; o müstesnâ hâlini, o muazzam ahlâkını, yaşadığı ve yaşattığı o zarif İslâm’ı, o muhteşem kulluğu, yani mesajını -mümkün olduğunca- aynen nakledebilene, aynen yansıtabilene, berrak bir ayna gibi temsil edebilene nasıl duâ eder?!. Bundan ne kadar memnun olur?..

Günün ihtiyacı da bu… İslâm, O’nun getirdiği din. Ama O’nun gibi yaşanmak, O’nun gibi temsil edilmek şartıyla.

Nisan; mîlâdî olarak, O’nun, İNSANLIĞIN ve ÖTELERİN EFENDİSİ Hazret-i Muhammed Mustafâ -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in doğumunun remzi ve adresi oldu. Vesile arayan âşıklara, fırsat oldu.

Bu vesileyle O anlatılıyor, O seslendiriliyor, O yazılıyor, O izleniyor… Fakat hayatlarda O temsil edilebiliyor mu?

Bu nisan, O’nu Temsil Edebilmek dosyasıyla karşınızdayız. O’nu temsil edebilsek, ümmet olarak birlik ve beraberlik içinde olurduk. Hâlbuki neredeyse iç karışıklıklarla kanamayan İslâm beldesi kalmadı.

Fitne ve fesat, câhiliyye günlerine döndü. O hâlde, biz de ashâba dönmeliyiz. Sahâbenin en fârik vasfı, O İki Cihan Güneşi’ni, tertemiz eyledikleri kalp aynalarında, berrak bir şekilde yansıtmalarıydı. Onlar otuz yıl içinde Semerkant’tan Kayravan’a koca bir coğrafyayı böyle hidâyete kavuşturdular, böyle nûra gark ettiler. Sıra bizde…

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ, ötelerin yolcusu olan insanlığın, İnsanlığın ve Ötelerin Efendisine olan ihtiyacını vurguladı:

“O emsalsiz örnekle yeniden şekillenmeye ihtiyacımız o kadar çok ki. Zira;

Yeni türeyen markalı bilgiçler, eğitimin taze dimağlarına ilim adına en tehlikeli cehâleti şırınga ediyor. Reklâmlarla yaldızlanıp yıldız gibi gösterilen reziller, temiz nesillere sadece rezâleti ve çamurlanmayı öğretiyor.”

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; «En Muhteşem Hidâyet Rehberi» başlıklı makaleleriyle, Fahr-i Kâinât Efendimiz’in eğitim usûllerini misallerle hulâsa ettiler. Mevlânâ Hazretleri’nden gönül dünyamıza yansıttıkları gündem ise; «Rahmete Dönüştürmek» oldu.

Dosyamızı yazarlarımız; duygu ve fikirleriyle, araştırma ve incelemeleriyle derin ve geniş bir şekilde ele aldılar. Efendimiz’in siyaset ve firâsetini anlamadan, cihâdını anlayamayacağımız vurgulandı. O’nu hakkıyla temsil edemeyişimizin, son asırlardaki yönelişlerimizle, yabancılaşmayla, batılılaşmayla alâkası vurgulandı. Dünya ve âhireti birbirinden ayırmanın, dünyevîleşmenin, tefrikanın ve ehl-i sünnet dışına savrulmaların tehlikesine dikkat çekildi. En son Fransa’da yaşanan Hazret-i Peygamber’e saldırının mâzîsi ve verilmesi gereken cevap ortaya kondu.

Kemalpaşazâde, Muhammed İkbal, Abdülhak Hâmid gibi şahsiyetler ve ABD’nin kuruluşuna giden hâdiseler tarih köşemizin dikkat çeken başlıkları…

Şiirler; yine na’t oldu, O’nu anlattı. Yaşayarak anlamaya ve anlatmaya da çağırdı.

11. yıl kampanyamız sizlerin teveccühüyle canlı bir şekilde başladı ve devam etmekte. Şimdi üç aylar bereketiyle de buluşan bir Kutlu Doğum mevsiminde, mevcut Kutlu Doğum kitaplığımıza yeni eserler de ekleyerek, sizlerin hizmetine arz ediyor, alâkanız için teşekkür ediyoruz.

Yüzakıyla…