Kırk Kapının Arkası

ŞAİR : GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com

Söz sanatı, sözlerden sırça saray yapmaktır,
Sözü güneş, sükûtu geceye ay yapmaktır.

Aşk mülkünün ufkunda, söz gümüşten kanattır,
Menzile giden yolda, şâha kalkan bir attır.

Ufku kucaklayamaz kanat çırpmayan kuşlar,
Gümüşten kanatlarla dümdüz olur yokuşlar.

Söylenen hayra mâtuf, gönüle dolmalıdır,
Kalbi kurşunlamaktan söz uzak olmalıdır.

Söylenen nice söz var, ya kestirmiştir başı,
Ya da işler yüreğe, bitirir kaç savaşı.

Hayatı gökkuşağı seslerle kurmak hüner,
Dokuz boğumlu yolda, kırmadan durmak hüner.

Dilde terennüm olan, o ki kalpten geçendir,
Kırk kapının ardında, yine kapı açandır.

Tarifsiz duygulara, söz en kuytu limandır,
Elest’ten gelen söze bağlanmaksa îmandır.

Huzur sahillerine çıkaran rota sözdür,
«Ya hayır de yahut sus!» ötesi ancak közdür.

En azgın dalgalara, dalgakıran olur söz,
Ya da kırıp geçirir, yarılır kaş ile göz.

Gül renkli kelâmlarla kurulur söz sarayı,
Gül kokulu imbikten kapatırız yarayı.

Kelime sarayından yayılır bir ney sesi,
Yarınlara kalansa özge hayat bûsesi.

Yayılan ney sesinde, bir efsun yansır özden,
Âb-ı hayat fışkırır ve füsun doğar sözden.

Özden gelen muhabbet yolu yokuş eylemez,
Şiir kalpte olandan başkasını söylemez.

En yüğrük ata binip inceden pusatlanır,
Kadîm kelâmlar ile yarına kanatlanır.

Ümidin gemisine rüzgâr olan söz, şiir,
Huzur sahillerinden deryâya varan nehir…

Rotayı belirlerken gönül denen ummanda,
Erişir çağdan çağa yankılanır zamanda,

Şairin derdi tektir, sözü benzetmek dağa,
Ve taşımak hikmeti yaşadığı her çağa.

Şiir bitmeyen bahar, dört mevsim çiçek açar,
Zirvesinde o dağın, nice şahinler uçar.

Güzel söz aydınlıktır, her günün şafağında,
Derin bir mânâ bulur şairin dudağında.

«De ki» diye başlayan fermanın tercümanı,
Canlandırır yürekte kaç suskun âşiyânı.

Sözün enginliğinde, açar şair yelkeni,
Bülbülün gözü ile görür gülü, dikeni.

Beklemeden şan-şöhret kozasını örer de,
Uhrevî nefeslerle şifâ arar her yerde.

Hayatın akışına yüreğini yol eder,
Elmas, zümrüt sözlerle sonsuza doğru gider.

Erişir mısra mısra muhabbet deryâsına,
Günbeyli gıpta eder şairin dünyasına…

Gül renkli kelâmlarla kurulur söz sarayı…