HAKİKÎ BAYRAMLARIN MUHTAÇ OLDUĞU RÛHÎ HAMLE

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Her şeyin bir kaderi olduğu gibi, kaleme alınan yazıların da bir kaderi var. İstikbaldeki meçhul muhataplarına gönderilmiş mektuplar mesâbesinde olan bazı yazılara Cenâb-ı Hak, yazarının ihlâs ve samimiyetine göre, zamanları aşan bir teselsül bereketi ihsân ediyor. İşte dâvâ şairimiz Necip Fazıl; bundan 63 sene evvel, bir Kurban Bayramı’nda, İslâmî neşriyâtın ilk ve cesur temsilcilerinden Büyük […]

Continue reading »

DÜNYAYI DİYAR EDİNENLER BAŞKALARINA DÜNYAYI DAR EDİYOR*

Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com Genelde dünya, özelde müslümanlar olarak maruz kaldığımız maddî/somut sıkıntıların yanında, ondan daha şiddetli fikrî ve îtikādî problemlerle yüz yüze bulunduğumuz bir dönemdeyiz. «Şeytan taşlamaktan, tavaf yapamaz hâle geldik» desek yeridir. Zira ehl-i küfür sadece bir cepheden saldırmıyor; inancımıza, düşüncemize, kültürümüze, tarihimize, ahlâkımıza, neslimize ve nefsimize musallat oluyor. Her cepheden ayrı bir yara alıyoruz. Bu acı yetmezmiş gibi, […]

Continue reading »

VUR MÜHRÜNÜ!

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Ey şanlı yiğit, öyle bir Allah diye gürle, Şahlan yeniden zulmü adâletle mühürle! Allah de, işitsin yine vicdânı sağırlar, Gâzî ve şehidlik, bizi cennette ağırlar! Gördük, nice vîrân oluyor yeryüzü sensiz, Ülkem yaşamaz Sûriye, Balkan ve Yemen’siz! Ey şanlı yiğit, meydanı küffâra bırakma; Mazlumlara yâr ol yine zâlimleri takma! Yıllarca yetim kaldı bu dünyâ, […]

Continue reading »

Şânlı Mazimizden Seçme Nükteler – BİN BİR KULAĞIM OLSA!..

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Şâfiî Mezhebi’nin kurucusu, büyük âlim ve müctehid İmam Şâfiî; 767 yılında Gazze’de doğdu. Baba tarafından soyu Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in büyük dedesi Abdimenâf ile birleşir. Yetim büyüdü. İlk tahsilini; ibtidâî imkânlarla, etraftan topladığı kemikleri kalem yaparak ve bir devlet dairesinin atık kâğıtlarını kullanarak tamamladı. Dokuz yaşında hâfız oldu. On üç yaşında Mescid-i […]

Continue reading »

ÖĞRETMEN’İN YURDUNDA

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Mekke günleri sayılı idi. Çabucak geçti. Zaten orası ibâdet yeri. İnsanlar her zaman gelemedikleri bu mübârek beldede daima Kâbe’de bulunmak ve tavaf etmek istiyorlar. Dolayısıyla gezmek, çevreyi tanımaya çalışmak; orada en büyük sermaye olan zamanı boşa harcamak mânâsına geliyor. Medîne-i Münevvere ise farklı. Elbette burada da ibâdet var. Mescid-i Nebevî’de, özellikle hücre-i saâdetle […]

Continue reading »