MİSAFİRİN VAR

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com   Sözüm sana şefkat yurdu Medine! Nurdan âyet âyet misafirin var. Yaratılmışlarda dengi olmayan, Müjdeleri cennet misafirin var. Çölde esen yelde gülün kokusu, Merhamet deryâsı özü, dokusu, Yüzünde tebessüm, sözü bengisu; Âlemlere rahmet misafirin var. Çağlar üstü mûcizeyle sözü var, Baktığına güven veren gözü var, Nur yansıyan çehre, asil yüzü var; Duruşunda heybet misafirin var. Ay […]

Continue reading »

NASUH TÖVBE

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com   Ben tek Hakk’a eğilirim, Başka şeye tapmam asla! Kur’ân-Sünnet’i bilirim, Başka yola sapmam asla! Allâh’ım Sen affet bizi! Nasuh eyle tövbemizi! Kalmasın günahın izi, Bugün olsa yapmam asla! Helâlinden alın terin, Cemaatte olsun yerin, Evliyânın, Peygamber’in; Eteğinden kopmam asla! Bir gedâyım, pür hatayım, Korku-ümit benim rayım, Mazlumların yanındayım; Zâlim eli öpmem asla! Bu tapu, kimin […]

Continue reading »

DİLİM DİLİM

Hakkı ŞENER sairimam01@hotmail.com   Her duyan kendince anlıyor sözü, Yanlış yere gider ses dilim dilim… Seyrinden ayrıldı dâvânın özü, Ne olur konuşma, sus dilim dilim… Nâdânın bir sözü eri incitir, Mağrur basma adım yeri incitir, Varıp değer zülf-i yâri incitir; Nâfile söyleme kes dilim dilim… Sohbette biline sözün darası, Her yüreğin vardır, ayrı yarası, Sükût eyle, gelmedikçe sırası; Bağrına taşları […]

Continue reading »

MERHAMET DOKUNUŞLARI

İbrahim ŞAŞMA ibrahimsasma@hotmail.com   O merhamet; Âdem’i, Âdem’den saydırandır; Ham gönlün sevda ile aşk ile pişmesidir. Bir sevda öpücüğü, an öylesi bir andır; Kurumuş topraklara, katrenin düşmesidir. O merhamet; mayadır, insanın hamurunda. Tuttuğu yerde artık, ne kin vardır ne maraz. Kalır mıydı bu cihan, zulmetin çamurunda; İnsan sevdadan aşktan, pay alsaydı biraz. Merhamet bir gül dalı, baharda düşen cemre; Merhamet […]

Continue reading »

AZ BEKLE HELE!

Kemal AKGÜL kemalakgul1903@gmail.com   Kara yerin kadri, kar yağmayınca, Önceden bilinmez, az bekle hele! Dertsiz başın hâli, taş değmeyince; Önceden bilinmez, az bekle hele! Balık suda yüzüyorken balıktır, Sudan çıkmak istiyorsa alıktır, Bazen şer hayırdan kalabalıktır; Önceden bilinmez, az bekle hele! Boş gelse de bazı ağzına kaşık; Durma çalış. «Kader; gayrete aşık» Kimi işler görünse de dolaşık; Önceden bilinmez, az […]

Continue reading »

ÇÖLLERİ GÜLİSTANA ÇEVİRENLER SÖYLEDİ

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com   -Muhammed Ali EŞMELİ (SEYRÎ)’ye- Görenler yeni günü, tövbelenip dününden, Bâtılı kor ateşte kavuranlar söyledi. İblis atlılarını mağaranın önünden, Güvercin kanadıyla savuranlar söyledi. Hakikatin yanında sahtenin solduğunu, Meryem’e doğum için zamanın dolduğunu, Kelime-i tevhîdin kurtuluş olduğunu; Çölleri gülistana çevirenler söyledi. Onlar ki; İbrahim’ in neslinden mayaları, Sırtında taşıdılar, binitsiz yayaları, Küfrün, göğüslerine koyduğu kayaları; Tekbir nidâlarıyla […]

Continue reading »

UYAN ARTIK!

Sami GÖKSÜN Müslüman basîretli ve firâsetli olmalıdır. Hiç yakışır mı o müslümana ki; doğsun, büyüsün, gelişsin, yetişsin, yesin, içsin, gezip tozsun, mal-mülk edinsin ve dünyanın bütün nimetlerinden doya doya istifade etsin de; ölümden sonrası için zerre kadar bir gayreti ve hayrı olmadan şu fânî âlemden bir ağaç kütüğü gibi devrilip cehenneme yuvarlansın. İnsanın sırf dünya için çalışıp da âhirette Rabbinden […]

Continue reading »

HACCIN FAZÎLETLERİ

İrfan ÖZTÜRK Hazret-i Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurdular ki: “Hac ve umreyi beraber yapın. Çünkü körüğün demir, altın ve gümüşün kir ve pasını giderdiği gibi hac ve umre de günahları ve fakirliği giderir. Kabul edilmiş haccın sevabı ise ancak cennettir.” (Tirmizî, Hac, 2) Yine buyurmuşlar ki: “Hacca gidenler ile umreye gidenler, Allâh’ın elçileridir. Allâh’a duâ ederlerse, Allah […]

Continue reading »

KUR’ÂN DAVETİ

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Kur’ân-ı Kerim, Allâh’ın kelâmıdır. İnsan da Allâh’ın kulu! Bütün her şeyi olduğu gibi, kendisini yaratanı tanıyıp O’na îmân ile itaat eden insan; iyi kul olduğu gibi, müslüman olarak şerefli yerini alır. Yaratan’ını tanımazsa, yine O’nun kulu olmakla birlikte, âsî bir kul olarak, âhiret âleminde cezasını çeker. Bu her zaman için böyledir. Peygamberlerin hepsi bunun için gönderilmişlerdi. Son […]

Continue reading »

173. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, Fârika… Fark oluşturan değer. Ayırıcı vasıf. Alâmet-i fârika terkîbi kullanılırdı mâzîde, bugün kullandığımız marka, logo gibi yabancı menşeli kelimeler yerine. Fârika, tek kelimeyle tarif âdeta… Vefâ, Îmânın Fârikasıdır. Mü’min isek vefâlı olmak durumundayız. Bizi yaratan ve bize her varımızı veren Rabbimiz’e vefâ göstermeliyiz. Bizim için her fedâkârlığa tahammül eden Rasûlullâh’a vefâ göstermeliyiz. O’nun vârisleri olan âlimlere vefâ göstermeliyiz. […]

Continue reading »
1 65 66 67 68 69 305