173. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız,

Fârika…
Fark oluşturan değer. Ayırıcı vasıf. Alâmet-i fârika terkîbi kullanılırdı mâzîde, bugün kullandığımız marka, logo gibi yabancı menşeli kelimeler yerine.
Fârika, tek kelimeyle tarif âdeta…
Vefâ, Îmânın Fârikasıdır.
Mü’min isek vefâlı olmak durumundayız.
Bizi yaratan ve bize her varımızı veren Rabbimiz’e vefâ göstermeliyiz.
Bizim için her fedâkârlığa tahammül eden Rasûlullâh’a vefâ göstermeliyiz.
O’nun vârisleri olan âlimlere vefâ göstermeliyiz.
Mü’min kardeşe vefâ göstermeliyiz. Muhâcir, ensâr olmalıyız.
Anne-babaya vefâ göstermeliyiz. «Üf!» demeden kol kanat germeliyiz.
Ecdâdın emânetine vefâ göstermeliyiz.
Vatana vefâ göstermeliyiz. 15 Temmuz’daki şehidler, gaziler gibi…
Şehidlere vefâ göstermeliyiz. Onları unutmamalı, arkalarından onlar gibi nesiller yetiştirmeliyiz.
Musa TOPBAŞ Efendi’nin 20’nci vefat sene-i devriyesi… O, «Sâhibü’l-Vefâ» diye meşhur idi. Onun vefâsını, kendilerinin maddî-mânevî vârisi ve halefi Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi’ye sorduk. Ülkemizde dînî eğitim ve irşâdın 70 senelik serencâmını da ihtivâ eden doyurucu bir mülâkat oldu.
Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ, âyet âyet, Kur’ân’da vefâyı ifade ve tahlil ederek, Hazret-i İbrahim’den günümüze, Çanakkale’den 15 Temmuz’a vefânın ehemmiyetini şu sözlerle bayraklaştırdı:
“Gerçek ehl-i îman, daima vefâyı bayrak edinmiştir. Allâh’a vefâ içindedir. Rasûlullâh’a vefâ ile doludur. Anne-babaya vefâkârdır. Ecdâdının emânetine vefâlıdır. Cennet vatanına vefâlıdır. Al bayrağına vefalıdır. Ezan ve Kur’ân’ına vefâlıdır. Bu vefânın en güzel nişâneleri olarak; Çanakkalemiz vardır, İstiklâl zaferimiz vardır, 15 Temmuz var oluş destanımız vardır.”
Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi, «Kur’ânî Tâlimatlar»ın 7’ncisinde; «Vefâ»yı kaleme aldı. Bizlere bir de samimî ve zarûrî «Beyânat»ta bulundu.
Yazarlarımız «Vefâ»nın her köşesine ışıklar tuttular. Modern hayatın, seküler eğitimin ve hortlayan câhiliyyenin nasıl vefâsızlığa zorladığını dile getirdiler. Vefânın nasslarla çerçevesini çizdiler. Halkın gönlünden kopan cümlelerle, yaşanmış tablolarla ifadeye döktüler.
Hazret-i İsa’dan hâtıralar, Anadolu irfânından nükteler, tarihimizden şahsiyetler… Bunları unutmamak ve canlı tutmak da vefâ…
Şairlerimiz; başta 15 Temmuz şehidlerine olmak üzere, üzerimizde hakkı olan herkese vefâ borçlarını, kalemleriyle, alın terleriyle ödeme gayretinde oldular.

Yüzakıyla…