YÛNUS’UN TÜRKÇESİ

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Lisanda sadelik meselesi; ifrat ve tefritten uzak durarak, îtidal ile ele alınması gereken bir mevzu. Dilimizin geçmişte haddinden fazla Arapça, Farsça kelime ve bilhassa terkiplerle doldurulduğu zamanlar olmuş. Hattâ lügatlerden kelime bulup kullanacak derecede işi ifrâta götürenler de olmuş. Buna karşılık sadeleştirme adı altında; işin tasfiyeciliğe götürülmesi, yaşayan kelimeleri budayıp yerlerine uydurma yahut mezardan kaldırma kelimelerin […]

Continue reading »

Şanlı Mâzimizden Seçme Nükteler DAYAK DEĞİL BİR SÖZ BAYILTTI

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com   DAYAK DEĞİL BİR SÖZ BAYILTTI İlk devir sûfîlerinden Bişr-i Hafî -kuddise sirruhû-, 769’da Merv’de doğdu. Merv’in ileri gelen ailelerinden birine mensuptur. İlk dînî bilgilerini aldıktan sonra, hadis ilmine yöneldi ve bu alanda devrin sayılı muhaddislerinden biri oldu. Ahmed bin Hanbel -rahmetullâhi aleyh- kendisinden hadis rivâyet etmiştir. Hafî Hazretleri, daha sonra nefsini terbiye etmek […]

Continue reading »

ŞEHRİN İFTİHARI

ŞAİR : M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com Her kimi gördüysem gözleri yaşlı, Nezâket pınarı göçtü, dediler. Usulca yanaştı bir ağırbaşlı, Peygamber ser yâri göçtü, dediler. Kanaryalar suskun; bağ-bahçe soluk, Ağaçlar gölgesiz, damlasız oluk, Yokluğa bıraktı, yerini bolluk; Şehrin iftiharı göçtü, dediler. Zaman, kulesinden çakıldı yere, Seksen yıllık ömür az geldi mîre, Sükûtun menzili vardı mahşere; Sözün itibarı göçtü, dediler. Gam taşıyor […]

Continue reading »

NAMAZ ERKÂNI

ŞAİR : Hakkı ŞENER sairimam01@hotmail.com Açılır önünde cennet kapısı, Tekbirle namaza girdiğin zaman, Dünya dertlerinin biter hepisi, Meskenet çemberin yardığın zaman… Kabul edilirsin ulu dîvâna, Hâlin arz edersin yüce Rahmân’a Gör nice ihsanlar verilir sana, Huşuyla kıyamda durduğun zaman… Olgun başak gibi durur hâllerin, Hakkın kelâmını okur dillerin, Gönül dergâhında açar güllerin, Mânâsına fikir yorduğun zaman… Rabbin azameti ikrâr olunur, […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ DERGÂHI’NDA

ŞAİR : HİKMETÎ (Hikmet ELİTAŞ) sair.70@hotmail.com Kubbelerden bir ney sesi yükselir, Bülbül aşka gelir, gül âciz kalır. Dudaklardan hasret közü dökülür, Bir alev savrulur, kül âciz kalır. Hasretin yürekte bir yangın yeri, Tevâzû sendeydi, sende hoşgörü, «Gel, gel!» çağrıların; sarar gökleri, Koşar ehl-i pîrân, yol âciz kalır. Hak’tan aldığını halka verensin, Cehâletin zincirini kıransın. Şu âlemi tek bir vücut görensin, […]

Continue reading »

BOY VERİR GÜZELLİKLER

ŞAİR : GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com Kimi söz gül olur, kimi söz diken, Gönüle hoş gelen lisan güzeldir… Hasret yüreğini kavurur iken, Karşılıksız seven insan güzeldir. Huzur çiçek açar hür toprağında, Sevgiyle yoğrulmuş vatan güzeldir. Muhabbet boy verir her sokağında, Hak yolunda yürüyen can güzeldir. Dâim çiçek açsın dillerde şükür, Şükürle süslenen îman güzeldir. Sıcak gülüşlerle eyle tefekkür, Tefekkür denilen […]

Continue reading »

DERVİŞ GÖNÜL

ŞAİR : Ali Rıza KAŞIKCI ali_rz_@hotmail.com Gönül, derviş olmuş dostlar, Gece-gündüz yanıp gezer… Ballar balın bulmuş dostlar, Ekmek tuza banıp gezer… Ol Sultan’a dîvan duran, Meclisine bağdaş kuran, Gördüğüne Hakk’ı soran, Pervânedir, dönüp gezer… Esrik gönül aklanır mı? Gam çektikçe paklanır mı? Kul Mevlâ’dan saklanır mı? Yalanına kanıp gezer Derviş gönül bu nihanda, Yitip gitme şöhret, şanda, İnsanoğlu bu cihanda, […]

Continue reading »

SİNİMMÂR

YAZAR : İlyas KAYAOKAY okaykaya_1991@mynet.com Sünbülzâde Vehbî, (ö. 1809) Kırım’ın anahtarını Ruslara teslim eden hâin Şahin Giray’ın Rodos’ta ipe çekilmesi münasebetiyle «Kasîde-i Tayyâre»sini kaleme alır. Osmanlı’ya ihânet içerisinde bulunanın âkıbetinin hayırlı olmayacağını uzun uzun dile getirdikten sonra kalemini kendisine doğrultur: Ahmet YENİKALE’nin neşrettiği Dîvân’ında beyit şöyle: Nice te’sîs-i ebyât eylesin mi‘mâr-ı endişem, Eder gerdûn-ı dûn her dem mücâzât-ı sitemkârî… “Alçak […]

Continue reading »