Nükseden Maraz

Hakkı ŞENER Doğruluk inzivada meydan kaldı yalana! Öyle bir hâle düştük akıl ermez olana! Senelerdir umutla göğüs gerdik çileye, Kaç kez aynı delikten ısırıldık yılana! Meydanları inlettik hamasî nutuklarla, Bir; «Dur!» diyen çıkmadı kul hakkını çalana! Yaz ayında kar yağdı güvenilen dağlara, Bostancı şaşkın şaşkın bakıp kaldı talana! Eşeği bin zahmetle götürdük nallatmaya; Nalbant gözünü dikti üstündeki palana! Bu hâli […]

Continue reading »

Bu Pazar Bir Daha Kurulamaz

Hadi Önal Sevgi sarhoşu ol, hiç ayık gezme, Sevgisiz menzile varılamaz ki! Kırılgandır gönül, sakın ha üzme! Bu pazar bir daha kurulamaz ki! Sorgula kendini; «Aşkta ney’im.» de, Vuslatı hayal et; «Dîvaneyim.» de, İnsan ekseninde; «Pervaneyim.» de, Olmazsa aşk, bu harç karılamaz ki! Yâkut yap gövdeyi, dalları gümüş, Eksilmesin hiç gözlerden gülüş, Dertlinin bağına cemre olup düş; Yaralar bir başka […]

Continue reading »

Aşk Mülküne Yolculuk

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) Sevgi gergefinin nakışındayım, Masum bir çehrenin bakışındayım. Dostluk-kardeşliğin en ön safında, Kinin-kıskançlığın tâ dışındayım. Şu kısır döngüde yerim yok benim, Ümit şimşeğinin çakışındayım. Deli-dolu, taşkın seller yerine, Coşkun bir ırmağın akışındayım. Kükreyip bendini aşmak var amma, Sabrın engelleri yıkışındayım. Mecnun’u çöllere süren Leylâ’nın, Gönlünü güllere takışındayım. Kerem’in gül kokan sevda mülkünde, Aşkın çerağını yakışındayım. Yanık mevsimlerde titrer […]

Continue reading »

Hayalet Gazeli

Recep YILDIZ Çocuksu bir yüzün mü vardı neydi? İçimde bir hüzün mü vardı neydi? Yüzünde çizgi çizgi bir bahârın, Yazın, kışın, güzün mü vardı neydi? Gülerken ağlıyor sanırdı herkes; Bir eğri, bir düzün mü vardı neydi? Karanlık ordular yürürdü sensiz, Gecemde gündüzün mü vardı neydi? Ve şimdi hâfızamda bir hayâlet; Elin, yüzün, gözün mü vardı neydi? Yanar durur o gün […]

Continue reading »

Zeytin Ağacı

Halil GÖKKAYA O güne dek endamını bilmezdim, Ansızın karşıma çıkmıştın zeytin! Yeşil gözlerinde ince sır sezdim, Yüzüme esrarla bakmıştın zeytin… Barış timsalisin bir tek dalınca, Tatlanırsın biraz tuzda kalınca… Ham meyveni dudağıma alınca, Nasıl da ağzımı yakmıştın zeytin!.. Süslersin cennetin sahillerini, Hangi siyah bakış tutar yerini? İmrendim görünce dost ellerini, İncirin koluna takmıştın zeytin… Kan olursun bizim için ezilip, Can […]

Continue reading »

Vaktin Yücesi

Bestami YAZGAN İftardaki naz, Allâh’a niyaz, Bir anlatılmaz Hâldir Ramazan. Paklanır kirden Ruh ile beden, Cennete giden Yoldur Ramazan. Dolacak elbet Bolluk, bereket, Ne tatlı nimet Baldır Ramazan. Hayrete düşen Şeytan perişan, Rahmete nişan Güldür Ramazan. Kadir gecesi Vaktin yücesi, Rahmet öncesi Seldir Ramazan…  

Continue reading »

Sessiz Yollarda

Ahmet ARSLAN Yürüyorum düşe kalka korkmadan, Tufanlar kaynatan ıssız yollarda! Sancılı meltemle olur koşarım, Isırgan yangınlı sessiz yollarda! Rüzgârgülüm hüzünlere asılı, Onurumuz kâğıtlara basılı… Dilsiz sonbaharda ömür tasalı Gülmüyor gamzeler düzsüz yollarda! Issız çığlıkları geceler taşır, Nasırlı çıbanı haksızlık kaşır. Karanlık iklimden sevgiyi aşır Taşır, aksın gitsin nazsız yollarda! Yıkımda kasırga; sarhoş ezgiyle, Istırap dökülür dilimden böyle. Nasıl kurtulunur acıdan […]

Continue reading »

31. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız. İlkbahar ve yazdan sonra, kıştan önce son bir bahardır sonbahar… Parlak nevbaharın âdeta tam zıddı olan soluk renkleriyle, dökülen, savrulan yapraklarıyla, içe işleyen bâd-ı hazânıyla, yağmurlarıyla ve belki de en önemlisi kışa doğru giden yolda, «son bir bahar» olmasıyla edebiyatın, fikriyat ve hissiyatın vazgeçilmez mazmunlarından biridir o. Şairler onu nasıl anlatır? Onun renklerinde neler okurlar? Kâinat kitabının bu […]

Continue reading »

Yaklaşan İki Bahar…

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI Önümüzde iki mevsim var. Biri kamerî takvimimizin, mübarek Ramazan’ı… Diğeri güneş takviminin hazanı… İkisini de özledik. Ramazan’ı, onun rahmet iklimini niçin özlediğimiz belli; fakat hazanın nesini özledik? Cevap hazan kadar hazin: Bu yaz, çorak, bereketsiz… Cihânı inletiyor; Değil bahârı o hattâ hazânı özletiyor! Ramazan ve hazan… Biri ilâhî rahmetin coştuğu mevsim, biri tabiatın bir hüzün manzarası… Zahirde […]

Continue reading »

Yaş Kemale Ererken…

H. Kübra ERGİN Kenarlarından başlayarak kiremit rengine dönüşmeye başlamış yapraklar arasından sarkan, dalların güçlükle taşıdığı olgun salkımlar… Tam bir sonbahar resmi olan bu asmanın karşısındaki bankta oturmuş, sıranın bana gelmesini bekliyorum. Oturduğum bank, Eyüp semtinin, tarihî dokuya uygun, Osmanlı yadigârı bir binasında hizmet veren sağlık ocağının bahçesinde bulunuyor. Bir grup yaşlı hastayla birlikte, bahçenin hemen hemen yarısını kaplayarak çardağa çevirmiş […]

Continue reading »
1 921 922 923 924 925 1.002