ATEŞTE AÇAN GÜL

Servet YÜKSEL Gönül eşiğinde boyun eğende, Bakışların gözlerime değende, Yalınkılıç bir aşk şahlanır bende, Gül ateşte nasıl açar Efendim? Kul dediğin her dem nâçar Efendim. Beni ne ben, ne aynalar tanıyor, Neresinden tutsam aklım kanıyor, Toprak şerha şerha, gökler yanıyor, Rüyalarım bile soldu Efendim. İnsanlığım talan oldu Efendim. Bilirim gün batmaz şefkat ülkende, Bir sırlı uykuya dalsam gölgende, Gariplerin hüznü […]

Continue reading »

KAR YAĞIYOR

Sadettin KAPLAN Bir-bir uzaklaşmakta konaklanacak hanlar, Yolcular yoruldukça, yollara kar yağıyor… Heybedeki azığı kim düşünür, kim anlar? Eller nasırlandıkça, kollara kar yağıyor… Nerde o doludizgin, gem azıda heyecan? Dev bedene yük oldu o kuş tüyü gibi can. Ne kırk yılın hatırı, ne sunulan bir fincan; Bize doğru uzanan ellere kar yağıyor… Hayal değirmeninde öğüttük öğütleri, Öldürdük içimizde dağ gibi yiğitleri, […]

Continue reading »

GÜLÜM BENİM…

Rıfat ARAZ Gönül ile sırdaş oldum; Aşk okudu dilim benim!.. Nefsi bildim, bir hoş oldum; Arş’a yüklü dalım benim!.. «Ol!..» emriyle oldu bu can; Olup dostu buldu bu can!.. Nedir sınır, nedir zaman? Dosta doğdu ölüm benim!.. Duru, derin, durgun çayım; Gerildikçe doldu yayım!.. Secdededir günüm, ayım; İçten öte yolum benim?.. Varlık tesbih eder Yâr’ı; Gönül ister öz diyârı!.. Kim […]

Continue reading »

HARDADIR?

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) Sevenler sevenden ırağa düşer, Bilesen «yâr» nedir? Bilsen hardadır? Bülbül güle yanar çerağa düşer, Bilesen «nar» nedir? Bilsen hardadır? Çile çekmek sâdıkları pişirir, İbret almayanlar yolu şaşırır, Nefis, kulu hilesiyle öşürür, Bilesen «zor» nedir? Bilsen hardadır? Gamlanma ey gönül, vuslatı gözle, Hakkın kelâmıyla Rasûlü izle, Lisanı hâl eyle verdiğin sözle, Bilesen «sır» nedir? Bilsen hardadır? İnleyip, ağlama […]

Continue reading »

GAZEL

MÜRİD (Mustafa TAHRALI) Gam düşer sîneye bilmem ki ne ister candan?.. Söyle ey gül niye aşkın yolu hicran hicran?.. Açayım gönlümü yak, yak onu yaprak yaprak, Ne olur biçme ateş bağrıma kaftan kaftan!.. Bilirim hangi zaman düşse yolum vuslatına, Görünen gurbet olur kan gibi mercan mercan… Gerçi hicrâna karışmış nice bir renk senden, Ne ki dilden dökülür sîneye efgān efgan!.. […]

Continue reading »

KAR İLHAMLARI

MECNUN (İbrahim Hakkı UZUN) Fikreden insana âlemleri gezdirmede kar, Nice sırlar, nice mânâları sezdirmede kar, Bu ne kudret, bu ne hikmet düşünen insan için! Şu minik zerreye binlerce desen vermede yâr!.. *** Gönlü kor kor yanıyor yârını fikrettikçe, Şu seher vakti derinden eriyor kardan adam… Gece gündüz demeden yârini zikrettikçe, İki damlayla muhabbet deriyor kardan adam… *** Sanki katranla boyar […]

Continue reading »

BİR SEHER

Melda ÖZATA Gönlümse mangalın kor kor nasıl yanar! Sevdâ benim yaram, durmaksızın kanar! Derdim seninledir gönlüm ne söylesem, Ömründe bir seher görsem yeter desem… Mevsimlerin tuhaf bir hoş kanat kanat, Uçtun nasıl da bir uçtun o tat ne tat!.. Rûyâ güvercinim mecnun zaman zaman, Bir türkuazdadır rûhum aman aman!.. Derdim nasıl desem bilmem nasıl gönül; Düşmüştü her çeşit binlerce renkti […]

Continue reading »

EY VELÎLER SERDÂRI

Mustafa Necati BURSALI Ey velîler serdârı! Hasret çeker can sana, Gönlüm, gönlüm, bu gönlüm! Bir kuş ki, uçan sana! Lütfet de gökler gibi etek etek inci saç, Tâ yürekten tutkundur nice dervişân sana! Sen âlem bahçesinde açılmış bir çiçeksin, Kat’iyyen ulaşamaz akl-ı perişan sana! Yeni ay, mezarının toprağına yüz sürdü, Yakın, öyle yakın ki, Habîb-i Zîşan sana! Îman levhası alnın […]

Continue reading »

«KUNDUZAĞILI»*NA SELÂM

Mahmut Kaya Nereden ey yolcu, nereden böyle?!. Geçtinse «Tokat»tan bir şeyler söyle. Bir ömür tükettim gurbet ellerde, Kesildi ilişkim doğduğum köyle. «Kunduzağılı»na bir yol uğratsam, Dağ yazı dolaşıp geçmişi ansam, «Kunduzboğazı»nın serinliğinde Bir söğüt dalında üveyik olsam. Der ki deli gönül ne mülk ne de mal, Çık kara tepeye ufku seyre dal. Kanatlansın rûhun başka iklime, Sonsuzla vuslattan doyumsuz haz […]

Continue reading »
1 899 900 901 902 903 1.002