Senede On Dirhem Ödeyecek

Handenur YÜKSEL Büyük hadis âlimi İmam Buhârî, 810 yılında Buhara’da doğdu. On altı yaşına geldiğinde birçok eseri ezberine almış bulunuyordu. 16 yılda meydana getirdiği ve halk arasında Sahîh-i Buhârî adıyla bilinen kıymetli eseri 600 bin civarında hadîsin içinden seçti. Hadisleri yazmadan önce mutlaka gusül abdesti alıp iki rekât namaz kıldığını söyleyen İmam Buhârî, bundan 1137 yıl önce 1 Eylül 870’te […]

Continue reading »

Çalınan Pano, Louvre Müzesi’nde!

Can ALPGÜVENÇ Sultan II. Selim, Kanunî’nin bütün oğulları gibi, devrinin en dirayetli ilim adamlarından pek mükemmel terbiye gördü, tam bir münevver olarak yetişti. Buna rağmen, batılı bazı tarihçiler ve yakın devir yazarlarımız tarafından kasıtlı olarak, haksız eleştirilere maruz bırakılarak, topluma yanlış tanıtılmaya çalışılmıştır. Sultan, çok önemli bazı meselelerde dîvânı ikaz ederek, yol göstermiştir. Meselâ Kıbrıs’ın alınmasını o istemiş, Karadeniz ve […]

Continue reading »

Hazret-i Osman Dönemi 4 İLK AYRILIK HAREKETLERİ VE İÇ KARIŞIKLAR

Ahmet MERAL Hazret-i Ebûbekir döneminde Arap Yarımadası’nın dışına taşan fetih faaliyetleri, Hazret-i Ömer ve Hazret-i Osman döneminde daha da artarak devam etmiştir. Neticede İslâm devletinin sınırları oldukça genişlemiş ve pek çok bölgeye hâkim vaziyete gelmiştir. Dört beş asırdır Bizans ve Sasanî hâkimiyeti altında yaşayan çeşitli din, mezhep ve etnik gruba ait topluluklar, fetihlerle beraber İslâmiyet’i esas alan bu yeni devletin […]

Continue reading »

Geldi Mübarek Ramazan!

SEYRÎ (M.Ali EŞMELİ) Tam hatırlattı yarım tevbemizi, Affa yükseldi mübârek Ramazan! Onbir ay yaksa da hasretle bizi, Çok şükür geldi mübârek Ramazan! Çok şükür geldi o rahmet dolu yâr, Bu hilâldir denilen sorgucu var. Oldu yerlerdeki ahlâka ayar, Gökte inceldi mübârek Ramazan! Bülbülün çektiği ahlar çoktu, Gül gönüllerde siyahlar çoktu, Çok omuzlarda günahlar çoktu, Lutfedip sildi mübârek Ramazan! Hem kilitlendi […]

Continue reading »

Muhabbet Yağmuru

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Virân oldum bu hasretten harâbım yâ Rasûlâllah!.. «Dahîlek»tir benim her an hitâbım yâ Rasûlâllah!.. Garîbim, hastayım, bîçâreyim, bir tek şifâ Sen’de… Kabûl et cânı, dinsin ıstırâbım yâ Rasûlâllah!.. Muhabbet yağmurun gönlümde gül-sümbül yetiştirsin; Sen olmazsan, çorak, ıssız türâbım yâ Rasûlâllah! Ateşlendim, susuz kaldım firâkın kerbelâsında… Kerem et kevserin olsun şarâbım yâ Rasûlâllah!… Şefâat sancağından ayrı düşmek […]

Continue reading »

Sevgi Denizi

Yusuf DURSUN «Sevgiden bir deniz olsa da yüzsek; insan, ancak o zaman insan olur.» -Hazret-i Mevlânâ- Sevgiden bu deniz, sevgiden bu dağ, Yıldızlar, dolunay, güneş sevgiden. Sevgiye kâinat olurken feda, Anlamaz insanlar sevgiyi neden? Sevgidir insanı tam insan eden. Düşen, tohum değil sevgidir yere; Fidanı sevgiyle, gül eder toprak. Yeniden yeşerir günde kaç kere, Sevgiyle yoğrulan bir sarı yaprak; Sevgi […]

Continue reading »

Yıllar Hazan Peşinde

SEFERÎ (M.Nejat SEFERCİOĞLU) Şimdi çok uzaklarda duyguları süsleyen Bahar mevsimi gibi o yemyeşil gözlerin Artık duyulmaz oldu her gün merhaba diyen Bir seher yeli gibi o sımsıcak sözlerin Her an seni gözlüyor hayâlinde düşünde Gönlüm hasret bahâra yıllar hazan peşinde Senden kalan hâtıra o hülyâlı son bakış Kurumuş bir yaprağa dökülen çiğ tanesi Bildim ömür bitecek sona ermeden yarış Kulağımda […]

Continue reading »

Güldür Ölüm

Rıfat ARAZ Gönül ile gül çağında; Gonca tutan daldır ölüm!.. Kevser akan dost bağında; Dosta açan güldür ölüm!.. Can neylesin haset, gurur? Aşkla erir cümle kusur!.. Kul olana sonsuz huzur; Olmayana züldür ölüm!.. Bir umuttur Arş burcunda; Her soluğun, baş ucunda!.. İhram giymiş nur içinde; Hâlden doğan hâldir ölüm!.. Hani; «Dünya benim!» diyen; Taht devirip, taçlar giyen?.. Bazen gizli, bazen […]

Continue reading »

Olsaydı

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) Şu sevdâmı hece hece, Anlatacak dil olsaydı. Gönlüm sırdan bir bilmece Şifresi de «gül» olsaydı… Olsaydı dağlarca derdim, Şükrolsun Rabbime derdim. Dost bağına tez giderdim; Yüce davet «Gel!» olsaydı. Sevgi sonsuz, nefret dardır, Sevap kutsal, günah ardır, Her bir işte hikmet vardır; Keşke aklım «bil» olsaydı… Meçhûl sona çeyrek kala, Aldırmam mansıba, mala, Sarınıp bir yensiz çula, […]

Continue reading »

Aşk

MÜRİD (Mustafa TAHRALI) Vech-i aşktan görünen canları Leylâ kılar aşk Gösterir hüsnünü, meftûnunu şeydâ kılar aşk Ref’edip aklını Mecnun diye sahrâya salar Sonra Mecnûn’unu bin akl ile dânâ kılar aşk Vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün) (fa’lün)

Continue reading »
1 876 877 878 879 880 954