İSTANBUL’A

Harun ÖĞMÜŞ Heyhât! Nasîb olmadı bir gün yaşamak, Hem sende olup hem seni kalben duyarak… Yıllar boyu sensiz yaşadım sende iken, Şimdiyse seninleyim fakat senden uzak…

Continue reading »

GÜL YURDU

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) Aşk dolu duyguların bir nefes uzağında, Yepyeni cemrelerle uyanıyor baharım… Hira’ya selâm duran özlemlerin dağında, Aşılmaz zirveleri tırmanmaya ben varım. Hayatın akışında ummanları düşleyip, Bin bir renkli ümitle yarınları kurarım. Yeniden doğan güne besmeleyle başlayıp, Gül nefesli rüzgârdan gül yurdunu sorarım. Gecenin bir vaktinde, belki mîrac vaktinde, Nur yağdıran buluttan nasibimi ararım. Söz verdim sana Rabb’im; «Kaalû […]

Continue reading »

KIRMIZI GÜLLER

FECRÎ (İbrahim BAZ) Çelik rüzgârların pas kokusundan, Boynunu büktüler kırmızı güller… Bir pula alınıp satılışından, Gözyaşı döktüler kırmızı güller… Tek taşa kanıyor artık sevgili, Hicranla doldular kırmızı güller… Târumâr edilmiş sevginin dili, Sararıp soldular kırmızı güller… Ellere ağırlık geliyor artık, Parklara kondular kırmızı güller… Güneşi sevgiydi günler karanlık, Yaz günü dondular kırmızı güller… Aşka ihânetin fezâ çağında, «Aşk» deyip yandılar […]

Continue reading »

MERHAMETİN KAYNAĞI

CELİL (Halil GÖKKAYA) Emânet canımız, emânet şu ten, Rızkınla ayakta kalıyor beden! Nasipler Sen’dendir, nimetler Sen’den, Rahmetin deryadır, rahmetin deniz, Merhamet etmezsen, ne yaparız biz? Örümcek, nereden öğrenmiş ağı, Her baharla kim yeşertir bu bağı? Sen’in sevgin merhametin kaynağı, Aşkınla muhâcir, mücâhid olsak, Aşkınla hep Sen’i, hep Sen’i bulsak! Annemizin merhameti yine Sen, Kardeşlerin muhabbeti yine Sen! Günahkârın mağfireti yine […]

Continue reading »

IŞIK SOYLULAR

Bestami YAZGAN Gönülden dile Süzülür âhenk, Ebemkuşağı Duâlar renk renk Zafere hasret Ufku çiçekler… Güllerde tekbir: Allâhu ekber! Hakk’ın kuluna Yardımı kat’î, Ya bir sahurda Ya iftar vakti, Yeni muştularla Gelir melekler… Dillerde tekbir: Allâhu ekber! Sahipsiz kalmaz Yiğit ocağı, Doğsun diyerek Saadet çağı, Çınarlara eş Büyür bebekler… Dallarda tekbir: Allâhu ekber! Işık soylular Vakti emzirir, Koynunda güneşin Karanlık erir, […]

Continue reading »

YOLCU

Ahmet ARSLAN İnsan; çile dolu yere varıyor, Kırılan sedefte inci arıyor! Bu yolda ilk tepe, bizi bunalttı; Oysa önümüzde, dağlar duruyor! Sanır ki dünyada zamanı çoktur; Bilmez ki ölüm de insana haktır! Yolundaki âfetlerin içinde; Şehvetten beteri, kötüsü, yoktur. Can, doğan kuşudur; ömürse kafes Yaşatır dünyada onu bir nefes! İnancın aynası kesilen kişi; Yansıttıklarıyla, veriyormuş ses… İnsan; dünyalığa ömrünü verir, […]

Continue reading »

54. Sayı Takdim

Gelecek… Er geç gelecek. İstikbal, bizi istesek de istemesek de karşılayacak. Aslında gelecek gelmiyor; biz, ona gidiyoruz. Bizi ona götüren zamanı durdurmaya imkânımız yok. Fakat gittiğimiz yolu değiştirerek, bizi bekleyen istikbâli, varacağımız son durağı değiştirmek elimizde… Tercihlerimiz; «Nasıl bir bugün?» yerine; «Nasıl bir gelecek?» hesabı üzerine kurulmalı. Yolun konforu, rahatı değil, varılacak adresin huzuru lâzım bize… Neticeye bakan, âkıbeti düşünen […]

Continue reading »

Îman Kardeşliği -2 KARDEŞİNİN DERDİYLE DERTLENMEK

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ÎMAN ŞARTI… Seriyy-i Sakatî -kuddise sirruh-, ders esnasında talebelerine; “Mü’minlerin dertleriyle dertlenmeyen, onlardan değildir.” (Hâkim, Müstedrek, IV, 352; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, I, 87) hadîs-i şerîfini îzâh ediyordu. Bu sırada, bir talebesi heyecanla içeri girdi ve; “–Üstadım! Sizin mahallede yangın çıktı, her yer kül oldu. Yalnız sizin ev kurtuldu!” dedi. Seriyy-i Sakatî, sevinç içinde; “Elhamdülillâh!..” deyiverdi. […]

Continue reading »

İster Mü’min İster Kâfir Olsun; KOMŞUNUN HAKKINA RİÂYET ET

Dr. Âdem AKIN ademakin@yuzaki.com Muhammed YETİM muyetim@yuzaki.com VASİYET 35 Komşularının ve yakınlarının hakkını gözet. Bu hususta evi sana en yakın olan kişiyi daha sonra da mesafe itibarıyla bir sonrakini öncelikli tut. Allâh’ın sana ihsan ettiği nimetlerden komşularını istifadelendir. Çünkü sen komşundan mes’ulsün. Komşun her kim olursa olsun ona dokunan her zararı mutlaka izâle et. Sizin birbirinize nisbetle «komşu/câr» olarak isimlendirilmenizin […]

Continue reading »

Zafer ya da Mağlûbiyet: İKİ MECRÂ, İKİ ME’VÂ

Prof. Dr. Ömer ÇELİK omercelik08@hotmail.com Mecrâ; yol, güzergâh, gidiş yönü, akış istikâmeti demek. Derelerin, ırmakların mecrâsı gibi. Me’vâ; varış yeri, ulaşılan ve karar kılınan yer demek. Irmakların akıp ulaştıkları denizler, okyanuslar gibi. Hayat yolculuğunda insanın yürüyeceği iki yol, su gibi akıp gideceği iki mecrâ var. Bunun tabiî bir devamı olarak da varacağı iki yer, ulaşıp karar kılacağı iki me’vâ var. […]

Continue reading »
1 821 822 823 824 825 1.015