BAYRAMLARIMIZ

Servet YÜKSEL Aynı safta buluşmak, gönül gönüle olmak. Huzuru, mutluluğu Hakk’a secdede bulmak, Şükür ki var, bizi biz kılan bayramlarımız. Bir tatlı sükûnetle gülümser arefeler. «Bayram»der yıldızların konduğu şerefeler. Aşkın burcunda hilâl olan bayramlarımız. Bir rahmet ki dağları, taşları bile yıkar. Yetim başı okşayan elleriniz gül kokar. Habîbe salât-selâm salan bayramlarımız. Yarım günlük oruçlar masumlara özeldi! Şeker tadında olmak, sevilmek […]

Continue reading »

YIKADIM

Sadettin KAPLAN Yüzleri yüz görmemiş aynalara bakarak, Susuz denizde yüzen sularda yüz yıkadım… Zamansız bir zamanın vadisinde akarak, Bir bahar leğeninde yüzlerce güz yıkadım… Geceler sulusepken, düşlerin rengi koyu, Zaman çölünde gülün sorgulanmakta soyu… Oturup da başımın gölgesinde gün boyu; Yetim gözyaşlarımla nice öksüz yıkadım… Salıverdim sahraya sahipsiz denizleri, Yılana kanat oldu dizlerimin izleri… Astığım çamaşırlar yanıltmasın sizleri; Onca eğri […]

Continue reading »

SIĞMADI YÂ RAB…

Rıfat ARAZ Âlemin döndüğü garip başıma; Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!.. Bir ömrü öğüten bu gözyaşıma; Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!.. Bu nasıl cezbedir, bu nasıl neşe; Pervâne gönlümü çektin ateşe!.. İdrâke, iz’âna, hayale, düşe; Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!.. Müptelâ olmuşum mecburum Sana; Sen saldın bu odu, bu yanmış cana!.. Zikrinle devreden, dolan cihana; Sığmadı bu […]

Continue reading »

EMSALSİZ KÂR

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) Baktım sırlı aynaya: Bülbüle gam; güle naz. Döndüm nankör dünyaya; «Ağlayan çok gülen az.» Yârda vefâ kalmamış, Seven huzur bulmamış, Yâren selâm almamış, Nere gitmiş hoş avaz? Nur görünmez yüzlerde, Dert var, derin izlerde, Kir gizli dehlizlerde, Onca günah, sevap az. Kul kula etse hile, Zulmeden çeker çile, Boş ambarda, boş kile, Yok orada imtiyaz. Nefis kulu […]

Continue reading »

NA‘T

NÂBÎ Sakın terk-i edepten kûy-i Mahbûb-i Hudâ’dır bu!.. Nazargâh-ı ilâhîdir, makâm-ı Mustafâ’dır bu!.. Felekte mâh-ı nev Bâbü’s-Selâm’ın sîne-çâkidir, Bunun kandili Cevzâ matla-i nûr-i ziyâdır bu!.. Habîb-i Kibriyâ’nın hâbgâhıdır fazîlette, Tefevvuk-kerde-i Arş-ı Cenâb-ı Kibriyâ’dır bu!.. Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-i adem zâil, Amâdan açtı mevcûdat dü çeşmin, tûtiyâdır bu!.. Mürâât-ı edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha, Metâf-ı kudsiyândır, bûsegâh-ı enbiyâdır bu!..

Continue reading »

İLÂHÎ

MÜRİD (Mustafa TAHRALI) «Hak yarattı âlemi» Rûhu kıldı Âdem’i, Etti tevhid mahremi, Lâ ilâhe illâllah… Yerde-gökte kudreti, Yağar dâim rahmeti, Âşikârdır devleti, Lâ ilâhe illâllah… Bir hayaldir bu âlem, Olur fânî demâdem, Kalır vech-i zü’l-kerem, Lâ ilâhe illâllah… Hak ederse inâyet, Bulur insan hidâyet, Dilde zikri emânet, Lâ ilâhe illâllah… Gün zevâle ermeden, Can bedende nur iken, Akıl câna yâr […]

Continue reading »

SULTANIM EFENDİM!..

Mustafa Necati BURSALI Çekmedeyim nice hasret Efendim!.. Bu âşık-ı zâre lutfet Efendim!.. Bilirim ki benim hicran geceme, Sen’sin ışık, Sen’sin rahmet Efendim!.. Âh bu gurbet, âh bu firkat şimşeği, Vermede bana bin zahmet Efendim!.. Geldim, boyun büktüm yüce kapında, Bir Sen’sin Cenâb-ı Ahmed Efendim!.. Bütün âlem halkı Sana bendedir, Çırpınır aşkınla ümmet Efendim!.. İklim-i Bekâ’nın sultanı Sen’sin, Edersin düşküne himmet […]

Continue reading »

UYAK VE KAZIK

M. Faik GÜNGÖR Ateşte kıvranan sıtmalı hasta, Zemherî ayını yaza benzetir. Tatlıcı geçinen acemî usta, Güllâçta şekeri tuza benzetir. Olursa insanlar nefsin esiri, Çeyreğe eş sayar bütün kesiri. Reklâma paçavra eder nesiri, Şiirde kekliği kaza benzetir. Kendini tanımak her işin başı, Allah göz üstüne işlemiş kaşı. Benlik aynasına müptelâ şaşı Damlada deryayı aza benzetir. Söz eder budala, dağlardan yüce, Dağlar […]

Continue reading »

KIT‘A

Memduh CUMHUR Hülyâlı gözlerinde garip gölgeler nedir? Solgun yüzünde hâtıralar sonbahar gibi. Hüznün sonunda müjdeler artık seherdedir. Ufkunda gizle sevgimi bir yâdigâr gibi. Vezni: mef’ûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâilün

Continue reading »

CÂMİLER

Hakkı ŞENER Gökte Beyt-i mâmur yerde Beytullah, Hakk’ın anıldığı mekân câmiler… İhlâs ile gelen buluyor felâh, Cennet bağı gibi kokan câmiler… Varlığı Hazreti Âdem’le başlar, İbrahim eliyle örülen taşlar, Eskitemez nice boranlar, kışlar, Ezelden ebede akan câmiler… «Takva ile kurulmuştur yapısı» İslâm beldesinin ölmez tapusu, Sevgi, barış, medeniyet kapısı, Karanlığa kandil yakan câmiler… Bir mekteptir nice ilim okunur, Muhabbetin şalı […]

Continue reading »
1 807 808 809 810 811 1.007