Hazret-i Mevlânâ ve Moğollar… “TATAR’DAN İKİ YÜZ ÎMAN SANCAĞI YÜKSELTECEĞİM”

Destanlaşan Hayatlar Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Anadolu Selçuklu Devleti, on üçüncü asrın başlarında oldukça huzurlu ve saâdetli bir devir geçirmişti. Bilhassa I. Alâeddin Keykûbat zamanı (1220-1237) ülkede emniyet ve âsâyişin hüküm sürdüğü mutlu bir dönemdir. Bu dirâyetli hükümdar, nüfusu seksen bine yaklaşan ve Anadolu’nun en büyük ve müreffeh şehri hâline gelen Konya’yı, İslâmî ilimlerin merkezi hâline getirmek istiyordu. İstediği neticeye ulaşmak […]

Continue reading »

Hilâl ve Salibin Amansız Rekabeti Medeniyetlerin Silâhlı Buluşması HAÇLI SEFERLERİ (1096-1291)

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com I. BÖLÜM Orta Çağ’ın en büyük sosyal hareketliliği olarak kabul edilen Haçlı Seferleri yaklaşık iki yüz yıl sürmüş; karadan ve denizden on binlerce kişi hıristiyan din adamlarının teşvikleriyle göğüslerine haç takarak batının büyük başkentlerinden mukaddes Kudüs kentine doğru yürümüştür. Bu yürüyüş İslâm toplumlarıyla çatışmayı beraberinde getirmiş; İslâm dünyasına, dördü şiddetli ve büyük, on civarında saldırı düzenlenmiştir. Katolik […]

Continue reading »

-Nâbî’ye farklı bir nazîre- HUZURUNDA EDEPLİ OL!..

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Ezelde Nûr-i Muhammed denen ziyâdır bu! Edepli ol; yüce dergâhta «Ve’d-Duhâ»dır bu!.. Güneş de nûruna pervâne, ay da pervâne, Edepli ol; yüce Allâh’a mehlikādır bu!.. Edepli ol -gece gündüz- melek tavâf ediyor; Felek tavâf ediyor, öyle mâverâdır bu!.. Nebîlerin gülüdür Rabbimin nazargâhı, Edepli ol yüreğim, Hakk’a ilticâdır bu!.. Hayat bulur yedi gök, ravzasında secde ile, Edepli […]

Continue reading »

MESNEVÎ-İ MÂNEVÎ

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Bir kitâb-ı pür şifâ; Mesnevî-i Mânevî… Câna, rûha bin safâ; Mesnevî-i Mânevî… Ney mi inleyen o ses? Bir sabâ mı her nefes? Aşka çevrilen heves, Mesnevî-i Mânevî… Bir lisan ki kalbe der: «Kalma böyle derbeder!» Meşki, aşka kalbeder, Mesnevî-i Mânevî… Son gecem sabâh olur, akla intibâh olur, Gönle inşirâh olur Mesnevî-i Mânevî… Ârifâne coşkudur, âşıkāne korkudur, […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ DURUŞU

Nazmen Tercüme SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) (Hazret-i Mevlânâ) Men bende-i Kur’ânem, eger can dârem, Men hâk-i reh-i Muhammed Muhtârem, Ger nakl koned cuz in kez ez guftârem, Bîzârem ez u vez an suhan bîzârem. Kur’ân-ı Kerim bendesiyim ben yaşadıkça, Yalnızca Muhammed yolunun toprağıyım ben! Bundan öte bir söz dese her kim, karışıkça, Israrla şikâyetçiyim ondan ve o sözden!..

Continue reading »

SOKAKLAR

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) İnsanı bunaltır bu kalabalık sokaklar, Geçerken mesafeler, gittikçe sanki uzar, Bu yollarda gizlenir nice meçhul tuzaklar, Bu sokaklar oldurur insanı ya da bozar. Sokaklar; isyan nehri, ağır ağır akıyor, Kaldırımlar, gizlenen tüm izleri görecek, Ilık rahmet, çoğalan hataları yıkıyor, Arttıkça kabahatler, hesabı kim verecek? Bu yerlerde; olmak mı, olmamak mı daha zor? Ömrümü şuursuzca, yollara adıyorum. […]

Continue reading »

ANNEM

Yusuf DURSUN Bir melek gibiydin ömrün sonunda, Zemzemden başka su içmedin annem. Çoktan vazgeçmiştin dünyadan ama, Canlarından asla geçmedin annem. «Gelen var mı?» diye bakarak cama, Gözlerin nemlenir, dalardın gama. Belki bu sabaha, belki akşama, Son yavrun gelmeden uçmadın annem. Olmasa da yürümeye mecâlin, Bir garip yolcuya dönmüştü hâlin. Son deminde bile bizdik hayâlin, Ecel gömleğini biçmedin annem. Emir büyük […]

Continue reading »

GİDELİM

Zahit GENÇ Can da mal da bir emânet, Kalk gidelim Dost’a gönül! Kopacak bir gün kıyâmet, Kalk gidelim Dost’a gönül! Değer verme mala-mülke, Mal sevgisi kalbe leke, Bekler bizi gerçek ülke, Kalk gidelim Dost’a gönül! Nedir acep aşkın özü? Muhabbet mi öbür yüzü, Tâ önceden verdik sözü, Kalk gidelim Dost’a gönül! Derin olur aşk yarası, Cana candır aşkın hası, Sil […]

Continue reading »

GÖNÜLLE SOHBET

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Gurbet elde derdin bini bir pula, Gözyaşını verip alsak mı gönül?.. Hicrâna alışmış bu dertli başı, Bilmem ki taşlara çalsak mı gönül?.. Siyim siyim akan kanlı yaşları, Boğazdaki düğüm düğüm aşları, Yastık diye başlar konan taşları, Nâme yapıp yâre salsak mı gönül?.. Bir kez çalınmayan kapı zilini, Bize uzanmayan dostun elini, Hâlimize gülen ağyar dilini, Tutup […]

Continue reading »

SÖZÜM GÜLE-ÇİMENE

Servet YÜKSEL Bir yanım kar-boran, bir yanım bahar, Dağlara sığınsam, çöl beni arar, İçimdeki bu yarayı kim sarar? İnsan aczin sularında yüzüyor… Gece sükût üzre, gündüz dîvâne, Kendimi bilmeden sevdim, kime ne! Farzedin ki sözüm güle-çimene, Beni hâlden anlamayan üzüyor… Yorgun düştüm, yollar esrarlı ey dost, Gönül sevdasında ısrarlı ey dost, Saatler ölüme ayarlı ey dost, Toprak dersen gözlerimi süzüyor…

Continue reading »
1 797 798 799 800 801 1.007