Muhteşem Bir Mâzîden İhtişamlı Yarınlara…
ŞAİR : Hakkı ŞENER sairimam01@hotmail.com Bir vuslat arzusu, düşer özüme, Her şafağa yeni umut eklerim… Seher vakti yaşlar dolar gözüme, Medine’den esen bir yel beklerim… Mescid-i Nebî’ye olurum konuk, Uhud’u gezerim yüreğim yanık, Gözlerim kapalı, gönlüm uyanık, Gezdiği yerleri bir bir yoklarım… Kul Hakkı bu derde katlanmak gerek, Adını andıkça yansa da yürek, Mübârek Kâbe’ye değdi diyerek, Zaman zaman ellerimi […]
Continue reading »
ŞAİR : M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com Gözlerin ışıtır gecelerimi, Varsın bulut çöksün, ayın üstüne. Sükûtun azdırır yaralarımı, Sözlerin demlensin, çayın üstüne. Esîr-i aşkınım anla ey bülbül! Lutfeyle bahtıma bir kerecik gül! Dökülsün notaya nağme-i gönül, Süzülsün dudaktan, yayın üstüne. Yokluğunda hüznün dolar odama, Uğraştım gelmedin yola, yordama, Yalnız ölüm olsa çekerim amma, Ayrılık ekledin, payın üstüne.
Continue reading »
ŞAİR : MECNÛN (İbrahim Hakkı UZUN) ibrahimhakki@gmail.com Her nefes şükr ile insan, yaşar âdilce hayat, Bu şükürden geri kaldıysa da gafilce hayat! “Şükreden kullarım azdır.” buyurur Rabb-i Rahîm, Dâhil olmak diliyorsan yaşa kâmilce hayat. Vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün)
Continue reading »
ŞAİR : GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com Dört bir yana baksa gözüm, Sen’den başka yolum mu var? «Kālû belâ»dandır sözüm, Sen’den başka yolum mu var? Sen ki en yakında nâzır, Affetmeye dünden hazır, Çare Sen’sin, Sen’sin hızır… Sen’den başka yolum mu var? Varım-yoğum Sana çıkar, Azım-çoğum Sana çıkar, Beni aydınlığa çıkar… Sen’den başka yolum mu var? En uzaktan en yakına, Baktım […]
Continue reading »
ŞAİR : Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Mîrâcı yaşamak istedi şu can, O yüce huzûra secdeyle vardım. «Secde et ve yaklaş!»* buyurdu Rahmân, Rızâ kapısından secdeyle girdim. Hasret ülkesinde çekilen çile, Alev alev yakar, döndürür küle, Vuslat heyecanı düşünce gönle, Yanmanın sırrına secdeyle erdim. Allah aşkı, en değerli hazine, İnsanı düşürmez, şer pençesine, Ten kafesindeki kalp bahçesine, İhlâs çadırını secdeyle kurdum. Şu […]
Continue reading »
ŞAİR : Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com Kalp gözüme doğan bir nur; «Ben»i, benden alır gider!.. Dört kapımı açan düstûr; «Ben»i, benden alır gider!.. Şerh et, benim bana meçhul; Her nefesten oldum mes’ul!.. İnceldikçe erkân, usûl; «Ben»i, benden alır gider!.. Gönül, hoş bak nefs izime; Hâlim ayna can özüme!.. Bir ömrü sar baht yazıma; «Ben»i, benden alır gider!.. Arzdan ağır, bir kul […]
Continue reading »
ŞAİR : Servet YÜKSEL servety@t-online.de Hasretimi salıverdim rüzgâra, Bu garibin sılasını koklasın… Dertlerimi diyemedim ağyâra, Dost bildiğim gönülleri yoklasın… Kalem-kâğıt bile hayale dalar, Gözyaşımda hâtıralar, sevdalar, Başı karlı dağlar, bizim yaylalar, Sînesinde o çocuğu saklasın… Yılları yollara sermişiz meğer, Zakkum çiçekleri dermişiz meğer, Gençliği yabana vermişiz meğer, Mevlâ kara bahtımızı aklasın… Yarınımdan ürperirim, korkarım, Kalpleri çatlattı gamım, efkârım, Öyle mahzun […]
Continue reading »
ŞAİR : SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) nejatsefercioglu@hotmail.com Her sabah ebr-i bahar, bahçeye şebnem bırakır. Goncanın avcuna sultan gibi dirhem bırakır. Kurumuş dallara canlandıracak bûseyi hep, Her seher bağda gezen serseri meltem bırakır. Yakmasın âlemi bir gün diyerek gonca dehen, O güneş çehreye her gün kara perçem bırakır. Derde dermânı unutmuşsa o dilber ne tasa, Gelir insâfa da bir gün yine […]
Continue reading »
ŞAİR : VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com Genç ömrümü aldı şu yalan dünya, Hayatın hep cezbesine kanmışım. Düşürmüş ardına tozpembe hülya, Sayılı günler, hiç bitmez sanmışım. Omzuma vurulmuş ezelden bir yük, Yüküm Kaf Dağı’ndan daha da büyük, Son günümde ancak bana özgürlük, Mukaddes dâvâya hamal denmişim. Mes’ulken her kul, mazluma zulümden, Garipler görmüyor, yardım elimden, Düşünmez olmuşum, gayrı hâlimden, Ne […]
Continue reading »
YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Benim güzel genç kardeşim! Gel, birlikte düşünelim: Ömür kısadır, nefesler sayılıdır, hayat geçicidir. Güzel dünyada; güzel ve temiz yaşamak varken, pislik ve çirkinlik niye? Mutlu ve huzurlu olmak varken, huzursuzluğa ve mutsuzluğa davetiye çıkarmak niye? Cennete talip olmak daha câzipken, cehenneme yolcu olmak niye? Sevmek ve sevilmek dururken, kin ve nefret niye? Dostluk, arkadaşlık ve muhabbet […]
Continue reading »