KENDİMİZE GELMELİYİZ

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com   -Abdullah GÜLCEMAL Bey’e muhabbetle… – Silkinip soylu gayretle, Kendimize gelmeliyiz. Hâlimize bin hayretle, Kendimize gelmeliyiz. Takip edip nurlu izi, Aşıp deryâyı, denizi, Silkeleyip kendimizi; Kendimize gelmeliyiz. Düşsek gaflet denen nâra, Ümit bağlarız bahara, İbretle bakıp mezara; Kendimize gelmeliyiz. Uğrayınca türlü derde, Aranırız derman nerde, Bayrağın düştüğü yerde; Kendimize gelmeliyiz. Hatırlayıp kimliğini, Yırt at gaflet gömleğini, […]

Continue reading »

YÂR İSTER…

FECRÎ (İbrahim BAZ) ibrahim.baz@hotmail.com   Aşktır ezel mâyesi, bundan gönül yâr ister… Sığmaz yalan dünyaya, başka bir diyâr ister… Yârinden ayrı düşmüş bir hüzünlü bülbüldür, Can fedâ etmek için, gül yanında hâr ister… Hiçlik hırkasın giymiş bir dîvâne derviştir, Varlığın satmak için bir özge pazar ister… İsa’nın nefesinden doğan sırlı rüzgârda, Dolaşan pervânedir, yanmak için nâr ister… Yalan dünyada yârsız […]

Continue reading »

DUÂYA DAVET

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)   Ümit yitirme ey can! Hak affeder günâhı. Gönülden el açarsan, Sürur eder her âhı! Cefâlı her hüzünde, Her imtihanlı günde, Ağır hesap gününde; O lutfeder sabâhı! Duâ evet, zarûrî, Bırakmaz âtıl, eğri. Ak eyler alnı, Ecrî; Beyazlatır siyâhı! Cihan, akan bir ırmak, Kabirdir en son uğrak. O zor geçitte ancak, Hudâ verir felâhı! vezni: mefâilün / […]

Continue reading »

BERATI KİMLER ALIR?

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com   Benim rüyamda bile destanı var tarihin, Hayber kapılarında, Şah Merdân’ın kır atı, Kolay mı bayraktârı olabilmek son dînin? Hıfzettim Fatih, Yavuz, Süleyman’la Murat’ı, Kimler alır beratı, kimler geçer Sırât’ı? Cennet karşılığında neler fedâ eyleriz, Kālû belâdan beri, biz Sana «belî» deriz! Tekbirleri, tehlili hep beraber söyleriz; İncir çekirdeğinde görebilsek sanatı, Kimler alır beratı, kimler geçer […]

Continue reading »

BIKTIM ARTIK!

Bekir İsmet ÇİÇEK bekirismetcicek@gmail.com   «Ben!.. Ben!..» deyip durma nefsim, «Ben!..» demenden bıktım artık! «Ben»i övüp durma nefsim, «Sen!..» demenden bıktım artık! Yedirerek yağ ile bal, Eyleyip mideye hamal, Rûhu, kalbi edip ihmal; «Ten» demenden bıktım artık! Yarıştırıp hava için, İddia ve dâvâ için, Sivâ için, hevâ için; «Yen» demenden bıktım artık! Ben bilirim, en iyiyim! En hünerli, en zekiyim! […]

Continue reading »

SEVMEDİM İŞTE!..

Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com   Rabbim, şükür Sana! Hiçbir zâlimi, Sevmedim, sevmedim, sevmiyom işte! Zâlimlere destek olan âlimi, Sevmedim, sevmedim, sevmiyom işte! Zâlimler secdeden korkar, sakınır, Kibirden, gururdan rütbe takınır, Zâlimi seversem, ateş dokunur; Sevmedim, sevmedim, sevmiyom işte! Zulmün zirvesinde, zâlim biri var! Yıkamakla çıkmayacak kiri var! Cehennemin taa dibinde yeri var! Sevmedim, sevmedim, sevmiyom işte! Bin koyun güderim, bir domuz […]

Continue reading »

FÂTİHA, SIRRI AÇTI!

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Şeyh Hamîd-i Velî, 1349’da Aksaray’da doğdu. İlk eğitimini babasından aldıktan sonra; zâhirî ve bâtınî ilmini artırmak için Şam, Tebriz ve Erdebil’e gitti. Safeviyye tarîkatı şeyhi Alâeddin Erdebîlî’ye intisâb etti, seyr u sülûkünü tamamladı. İlim ve irfanda derinleşti. Daha sonra Bursa’ya göç etti. Bursa’da ilmini ve irfânını dikkat çekici şekilde ifşâ etmemeyi ve irşad faaliyetlerini sessiz bir […]

Continue reading »

MÜNZEVÎ

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com   Yalnızlık otağ kurar, şehrin sokaklarında, Pişmanlıklar saklıdır, ömrün duraklarında. Her doğum, arkasından imtihanlar getirir, Sevinç-hüzün nakıştır, beyaz kundaklarında. Baharın fecrinde, can verir kır çiçekleri, Nasırlaşan ellerin hoyrat parmaklarında. Her menzilde başlarken, yolcuların seferi, Yolların izi kalır, bitkin ayaklarında. Muştular, kanadında nice acılar taşır, Çaresizlik, çığ olur hicran yumaklarında. Riyâkâr vadilerde katmerleşir ihânet, Alevler hep buz tutar, […]

Continue reading »

192. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, Hak mefhumuna çok ehemmiyet veririz. Hakkımızı isteriz, hakkımızı ararız. İnsan hakları, vatandaşlık hakları, işçi hakları vs. Bir şey hakkımız ise, onu elde etmeyi ve elde tutmayı da hakkımız görürüz. Hakkımızı yedirmeyiz!.. Lâkin vicdanın derinliklerinde «hak ve hukuk»un ötesinde bir mânâ dolaşır: İnsanlıkta eş, dinde kardeş, soyda soydaş, vatanda vatandaş olan muhtaçlar, mahrumlar, mazlumların varlığı. Onların sessiz feryatları… O […]

Continue reading »

Tarihî ve İktisâdî İrtibatlarıyla; FAZLASINI İNFAK

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Rasûlullah Efendimiz, kurban etleri hakkında şöyle buyurdu: “Ben (azık istemek maksadıyla gelen fakirler sebebiyle) size kurban etlerini saklamanızı yasaklamıştım; artık kurban etlerini saklayabilirsiniz.” (İbn-i Mâce, Edâhî, 16; Tirmizî, Edâhî, 94) Siyer-i Nebî’den bu manzara; İslâm’ın, elindekini paylaşma / infak hususunda şartlara göre artan ve normale dönen esnek bir tâlimat düzeninin bulunduğunu bildiriyor. Biz ise farz olan […]

Continue reading »
1 240 241 242 243 244 1.032