YÛNUS EMRE HAZRETLERİ

Sami İLHAN samilhan@hotmail.com   Ya himmet ya buğday, seç; buyurdu Sultan Bektaş, Uzaklaştı buğdayla, sonra aldı bir telâş. Ne ettim ben Sultânım, ne olur nefes verin! Uzun irşad yolunda, gayri Tapduk rehberin, Sen var git Nallıhan’a, hizmetindir himmetin Eşiğe başın koydu, sonra baş tâcı oldu, Mâsivâ terk olunca, ballar balını buldu. Rast gelmedin mi dağda hiç eğri bir oduna? Eğri […]

Continue reading »

GÖNÜL DEDİĞİN, BİR HANDIR!

Osman TAŞ osmantas909@gmail.com   Gönül dediğin, bir handır, Biri gelir, biri gider! Dünya devre mülk mekândır, Biri gelir, biri gider! İnsan, îman varsa insan, Yoksa içi boş bir kovan! Say ki konuşan bir hayvan, Sürü gelir, sürü gider! Haramdan sakınan gözü, Hep hayır söyleyen sözü! Aşk ile pak eden özü, Arı gelir, duru gider! Biri Kur’ân, biri Sünnet, Sarılanlar yaşar […]

Continue reading »

ACINIZLA KAHROLURUM GARDAŞIM!

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com   Yıllar var ki kan kusuyor gözyaşın, Acınızla kahrolurum gardaşım! Kahpe acun söndürmüyor ataşın, Acınızla kahrolurum gardaşım! Bilirim bağrına vampirler dolmuş, Bilirim bağında güllerin solmuş, Bilirim öz yurdun târumâr olmuş; Acınızla kahrolurum gardaşım! Esir kamplarından yükselir feryat, Her doğan gün dünden daha da berbat, Sana lâyık değil bu rezil hayat; Acınızla kahrolurum gardaşım! Ezan susmuş, okunmuyor […]

Continue reading »

196. Sayı TAKDİM

  Kıymetli Okuyucularımız, Bu sene, Yûnus için… Zamanlara hatırlatıcı başlıklar koymak, insanoğlunun öteden beri âdeti. Yûnus sayısını hazırlarken hep beraber gördük ki; Yûnus zaten her günümüze, her sözümüze bağdaşını kurmuş. “Kalanlara selâm olsun!” deyip gideli 700 sene olmuş. O selâm; Anadolu dervişi, Osmanlı insanı, halk irfânı kıyafetinde halkın arasında. Nefes nefes ilâhîlerle gönüllere dolmuş, darb-ı mesellerle dillere, zihinlere sinmiş. O […]

Continue reading »

GÖNLÜME NASİHAT

M. Nihat MALKOÇ mnm61mnm@hotmail.com   Sen gülü sulamaya bak! Varsın diken nasiplensin. Karanlıklara kandil yak! Gönüllere ışık sensin. Kanayan yaraya em ol! Dilden düşürme selâmı! Dostun sohbetinde dem ol! Bin kere ölç, biç kelâmı! Yûnus gibi sözü bal et! Gönülleri tatlandırsın. Kanını bayrağa al et! Memleketi mutlandırsın. Rabbine aç yüreğini, Amellerin Sırat olsun! Berk tut îman direğini, Duâların berat olsun! […]

Continue reading »

YÛNUS TAPDUK DERGÂHINDA

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com   Buğday dedim, yanıldım, Himmet gerekli imiş. Uydum nefse, yenildim, Hikmet gerekli imiş. Yol düşürdüm dergâha, Yaşım on beşken daha, Tek varılmaz felâha; Ümmet gerekli imiş. Söz mihraba inince, Vakt-i namaz denince, Tekbir almadan önce; Kāmet gerekli imiş. Eşikten geçmek için, Gül olup açmak için, Kalplere saçmak için; Zahmet gerekli imiş. Düşene dek yâdına, Şeyhi Tapduk […]

Continue reading »

NAZÎRE

LEYLÎ (Şükran IŞIK)   Çok hastayım bana dokunma doktor, Soğuk reçeteyi hemşiren yazsın. Kalbime saplanmış ateşten bir ok; Sen onu oradan çıkaramazsın.

Continue reading »

BU ÖMÜR, ÂHİRET İÇİN…

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Yüce Allah, pek çok âyette; بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ «Allâh’a ve âhiret gününe îmân»ı birlikte zikretmektedir. Çünkü; Akıllar ve gönüller, âhiret ufkuna göz göz açılmadıkça; insanoğlu, gerçek îmânı da, gerçek hayatı da ve kendisini yoktan var eden yüce Allâh’ı da hakkıyla idrâk edemez. Çünkü; Dünya, insanın imtihan yurdu. Âhiret ise o imtihanda yaptıklarının değerlendirilmesi, hesabının görülmesi […]

Continue reading »

ÂLEM-İ İSLÂM’A; UYANIN!

Kemal AKGÜL kemalakgul1903@gmail.com   Soyunda, ırkında asâlet olan, Düştüğümüz hâlden arlanır oldu. Yeter bu suskunluk, yeter de kalan! Durdukça duygular barlanır oldu. Küffâr birleşip de kusuyorken kin, Zulme karşı nasıl olursun sakin?!. Sen ki bu değilsin bilirim lâkin, Görmez misin İslâm horlanır oldu?!. «Tek dişli canavar» beslenir kandan, Kurbanlar seçilir hep müslümandan, Kudurmuş köpekler gibi dört yandan; Âlem-i İslâm’a hırlanır […]

Continue reading »

YÛNUS’UN TÜRKÇESİ

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Lisanda sadelik meselesi; ifrat ve tefritten uzak durarak, îtidal ile ele alınması gereken bir mevzu. Dilimizin geçmişte haddinden fazla Arapça, Farsça kelime ve bilhassa terkiplerle doldurulduğu zamanlar olmuş. Hattâ lügatlerden kelime bulup kullanacak derecede işi ifrâta götürenler de olmuş. Buna karşılık sadeleştirme adı altında; işin tasfiyeciliğe götürülmesi, yaşayan kelimeleri budayıp yerlerine uydurma yahut mezardan kaldırma kelimelerin […]

Continue reading »
1 223 224 225 226 227 1.032