GÖNÜL YÜKÜM

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com   Şafak vakti, gün doğmadan, Arş’ı tutar gönül yüküm. Baharı, yağmur yağmadan, Kışa katar gönül yüküm. Bedeni sarar ağ gibi, Göğe uzanır dağ gibi, Kopup gelir bir çığ gibi; Gün gün artar gönül yüküm. Harârete tutsak sahra, Şiire düğümlü mısra, Sînede kanayan yara; Cana batar gönül yüküm. Firakta kaybolur visal, Akıl mecnundur, ruh hamal, Son nefese kalmaz […]

Continue reading »

BİLMEMEYİ BİLMEK!

Yunus Sami EŞMELİ yunussamiesmeli@hotmail.com Amr bin Hişâm, câhil bir kimse değildi. Kavmi arasında aklıyla, zekâsıyla ve bilgisiyle temâyüz eden biriydi. Dünyevî mânâda pek çok bilgiye ve ilme sahipti. Ancak; Sahip olduğu bütün bu özellikleri, onun sadece sonsuza dek Ebû Cehil olarak anılmasını sağladı. Aynı şekilde; Velid bin Muğîre de câhil bir kimse değildi. Kavmi arasında edebiyatı, şiiri ve kasîdeyi ondan […]

Continue reading »

“LÂ HAVLE!”

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) II. Abdülhamid Han’ın Istırabıyla Filistin, Gazze, Suriye ve zulmün harap ettiği tüm İslâm diyarları için… Merhamet nerde, zulüm can yutuyor, Soykırımlar hele vicdan yutuyor, Katliam timsahı çıldırdı yine; Durmadan mîdesi, insan yutuyor! Yine vahşet, yine dehşet, yine alçakça zulüm, Keyf-i zâlim yine mazlumlara kusmakta ölüm! Ne felâket, yine yağmur gibi kurşun yağıyor, Yine lânetli adamlar, bebeden […]

Continue reading »

YÂ RAB!..

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) -Yûnus Emre’ye Ait Mısrayı Tazmin- Mahşerde Sen’den yarın, imdâd ola mı yâ Rab?.. «Aceb bu benim cânım, âzâd ola mı yâ Rab?..» Titrerim af bahsinde, gönlüm kaygı hapsinde, Dilim son nefesinde, irşâd ola mı yâ Rab?.. Unutmuşum ihlâsı, riyâ kalbin belâsı, Sâlih amel kal’ası berbâd ola mı yâ Rab?.. Dünya mü’min zindanı, gam yedi dün ü […]

Continue reading »

TAKSİM CAMİİ’NE TARİH

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Kalktı millet tâlihinden mânii, Hamdülillâh bitti Taksim Câmii, Üçlü târih söyle kalsın hâtıra: «İhtidâ etti bu şekliyle Pera.» «Feth-i Taksîm-i mukadder» hutbesi: «Buydu Taksîm’e hakîkat kubbesi!» «اهتدا ايتدى بو شكليله پرا» ١٤٤٢ «فتح تقسيم مقدر» خطبه سى ١٤٤٢ «بويدى تقسيمه حقيقت قبه سى» ١٤٤٢ vezni: fâilâtün / fâilâtün / fâilün

Continue reading »

TÜRBE ZİYARETİ Mİ BAYRAM ZİYARETİ Mİ?

Fahri SARRAFOĞLU sarrafoglufahri@gmail.com Çocukluğumun geçtiği Aksaray’da büyükbabamın arkadaşlarından çok şey öğrendim. Eskiden dedeler, büyükbabalar torunlarını alır, gittikleri yerlere beraberlerinde götürürlerdi. Şimdiki gibi cep telefonu, internet, televizyon olmadığı için; bizler çocuk hoşgörüsü ile ama büyük bakışı ile yetiştirildik. Hata yaptığımızda; «çocuk» derler, hoş görürler ama çocuk olarak değil büyük olarak muhatap alırlardı. İşte şimdi size büyükbabamın arkadaşı İbiş Ağa veya İbiş […]

Continue reading »

CAN DOSTLARIM NEREDE?

Zahit GENÇ genczahit@gmail.com   Günler güne eklenir, uzar gider yıl olur, Yıllar ömre basamak, hayat ömrü yaşamak. Dost kıymeti bilmeyen; «Nasıl güzel kul olur?» İnsanı mutlu eder, dost sevgisi taşımak! Dönüşü yok bu yolda, tekrarı yok bir hayat, Altından da değerli, aldığın her nefesin. Vakit dolar, pil biter; duruverir o saat, Arzuların son bulur, uçar gider hevesin. Gözlerinle ararsın; «Can […]

Continue reading »

YÛNUS YÛNUS!..

SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com   Varım-yoğum, içim-dışım, Gönlüm ağlar Yûnus Yûnus!.. Geçmez olur yazım-kışım, Kanım çağlar Yûnus Yûnus!.. Artık uyku bilmez gözüm, Dışa değil içe sözüm, Hep yanıktır bağrım, özüm; Hasret dağlar Yûnus Yûnus!.. Hayat sâfi verâ mıdır? Hasret kalpte bora mıdır? Sahi hicran yara mıdır? Kabuk bağlar Yûnus Yûnus!.. Kalbi yanık kaldı dağlar, Gözyaşını saldı dağlar, Hakikati bildi […]

Continue reading »
1 205 206 207 208 209 1.015