ŞAŞIRAN ve ŞAŞIRTAN İLÂHİYAT

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Şaşırmak veya hayret; bir durum veya bir şey karşısında ne yapacağını, ne hüküm vereceğini bilememe diye tarif edilmekte. Yani beklenmedik bir durumla karşılaştığımızda şaşırırız. İlâhiyat fakültelerindeki bazı akademisyenlerin zaman zaman garip beyanatları, tuhaf yazıları ve acayip ses kayıtları gündeme düşüyor. Şaşılacak şey ki biz yine şaşırıyoruz. Şaşırmamız abes çünkü beklenmedik bir şey değil. Ülkemizde modernist, müsteşriklerin […]

Continue reading »

DİRİLİŞE VESİLE

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com   Yürekler kıpır kıpır, «Üç Aylar» geldi diye, Nurdan demetler ile doluyor gönüllere. Devr-i devran içinde Yaratan’dan hediye, Kandil kandil parlayıp, gülüyor gönüllere. Recep, Şaban yâ Selâm, Ramazan’sa mağfiret, Her biri başka güzel ve her biri afiyet, Boşa geçmeyen zaman, Hak nezdinde meziyet; Fazîleti tükenmez, geliyor gönüllere. Ufukta görününce, kucakladı kokusu, Rahmet iklimlerine, hazırlıktır dokusu, İbâdete […]

Continue reading »

MÜ’MİNİN GÜZEL HÂLLERİ

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com   BİR HADİS: حَدَّثَن۪ي عَبْدُ اللّٰهِ بْنُ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُمَا أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ قَالَ : « وَالَّذ۪ي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِه۪ ، إِنَّ مَثَلَ الْمُؤْمِنِ لَكَمَثَلِ الْقِطْعَةِ مِنَ الذَّهَبِ ، نَفَخَ عَلَيْهَا صَاحِبُهَا فَلَمْ تَغَيَّرْ وَلَمْ تَنْقُصْ » Abdullah bin Amr bin el-Âs -radıyallâhu anhümâ-’nın işittiğine göre, […]

Continue reading »

SİLİK FOTOĞRAF

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış, Nurlu ihtiyarın yanaklarında. Yapraktan saçını yerlere yaymış, Sonbahar ağlıyor ayaklarında. Süzüyor ufukta bir kızıl yeri, İçi karanlıkla dolu gözleri; Alnında akşamın ince kederi, Sessizliğin sırrı, dudaklarında. Yanan bir kâğıtta küçük bir satır, Yazı gibi akşam onu karartır; Artık o, silinen bir hâtıradır, Bu ıssız bahçenin uzaklarında…* Çocukluğumda; babaannemin Ankara […]

Continue reading »

RASÛLULLAH (S.A.S.)’İN HİCRETİ -19-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Rasûlullah -aleyhisselâm-, hicret yoluna devam ederek Harrâr denen yere vardı.1 Rasûlullah -aleyhisselâm- ve hicret arkadaşları; burada mola verip istirahat ettikleri gibi, vakit namazlarından bazılarını orada kıldılar.2 Harrâr’dan da yine Medine istikametine doğru hareket edip, bir hayli yol aldıktan sonra; ertesi gün, ticaret kervanı içinde, Şam’dan dönmekte olan Hazret-i Talha bin Ubeydullah ve Hazret-i Zübeyr bin Avvâm ile […]

Continue reading »

TÖVBEYE GEL TÖVBEYE!

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)   Her gelen, elbet göçecek şüphesiz, Durma gönül, tövbeye gel tövbeye! Rabbime kul olmak için tertemiz, Durma gönül, tövbeye gel tövbeye! Gün gelecek, kul girecek toprağa, Yâni bu âlemdeki son uğrağa, Dolmadan ömrün, verilen bardağa; Durma gönül, tövbeye gel tövbeye! Ah! Nice gaflet sarıyor insanı, Şeytana bak! Yol boyu bekler seni, Yalvarıp; «Af!.. Af!..» diye kurtar canı; […]

Continue reading »

EYVAH BÜTÜNLEMEYE KALDIM!

Fahri SARRAFOĞLU sarrafoglufahri@gmail.com Yıllar önceydi Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinde okuyordum. Sene 1987 yılı. Yani 3. sınıfın birinci dönemindeydim. Diğer derslerden geçmiş ama bir dersten bütünlemeye kalmıştım. Aman Allâh’ım bir dersten bütünleme mi?!. Evet, aynen böyle tepki vermiştim. Halkla ilişkiler dersiydi hayatımda ilk bütünlemeye kaldığım ders. Hem de 2 numara ile yani 50 alsam geçecekken 48 ile kalmıştım. İmtihan sonucunu aldığımda […]

Continue reading »

UYANDIRICI ÜÇ AYLAR NEFESİ

H. Kübra ERGİN hkubraergin571@gmail.com Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e de nisbet edilse de, Hazret-i Ali’ye ait olduğunu bildirilen hikmetli bir söz vardır: “İnsanlar uykudadırlar, ölünce uyanırlar.” (bkz. Aclunî, Keşfu’l-hafâ, 2/312) İnsan; bu dünyada kendisine emâneten verilmiş şeyleri birer oyuncakmış gibi görüp, oyun ve oyalanma içinde vakit harcar gider. Hâlbuki asıl hayata uyandığı vakit; o fânî ömrün ne kadar kısa […]

Continue reading »

MÂNEVÎ HASTALIKLARIMIZ -2-

Ali ÖZBEK aliozbek1997@outlook.com HASET Haset, kişinin başkasında olan maddî veya mânevî bir özelliğin kendisinde de olmasını ve haset ettiği kişide de olmamasını istemesine denir. Bir başka ifade ile Allâh’ın takdir etmiş olduğu taksime rızâ göstermemek demektir. İslâm âlimleri hasedi, mânevî bir hastalık olarak kabul ederler. Bu hastalık, kişinin rûhunu ve gönlünü daralttığı gibi bedenî olarak da ârızalara sebep olur. İnsanı […]

Continue reading »

ŞABAN AYININ SULTANI

Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com Müslümanların mânevî baharı, üç ayların kutlu ikliminde, «Aşkullah» ayı olan Receb’in ardından teşrif eden Şaban ayı; mü’minlerin «Muhabbet-i Rasûlullâh»a erişmelerine en uygun zemindir. Bütün İslâm ümmetinin Şaban ayı mübârek olsun, korktuklarımızdan emîn, umduklarımıza nâil olalım inşâallah. Hayatı müslümanca yaşamak için en kâmil model, Şaban ayının sultanı Rasûl-i Zîşân Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-’dır. O güzel Nebî, bizzat kendi […]

Continue reading »
1 184 185 186 187 188 1.032