Allah ve Rasûlü’nün Katında; İLMİN DEĞERİ

Dr. Naif ÖZKUL    Rahmetli Necip Fazıl’ın bir konferansında şu hakikati / gerçeği dile getirmişti:   Hakikat / gerçek ‘tek’tir. O da Allah ve Rasûlü’nün bildirdiğidir. Yani vahiydir. Allah Teâlâ, kâinâtı yaratmadan önce varlığıyla bir ve tek idi. İns ve cin yoktu. Sonra kâinâtı, daha sonra insanı yarattı ve insana bilmediğini öğretti:    عَلَّمَ الْاِنْسَانَ مَا لَمْ يَعْلَمْۜ   “İnsana bilmediği […]

Continue reading »

HAKK’I HOŞNUT ETMEK

Sami GÖKSÜN   Dünyaya geliş gayemiz hakkında   şöyle buyuruyor yüce Rabbimiz:   “Ben insanları ve cinleri Bana ibâdet etsinler diye yarattım.”   İnsanlar kulluğu bu noktada anlayabilirlerse, gerçek gayeye mazhar olurlar. Allâh’a kulluğu anlamayanlar ise, şöhretin ve şehvetin kulu olurlar. İnsanlar bu hâliyle hür olduklarını zannederler. Hâlbuki bir de bakarlar her türlü nefsânî ve şeytânî kötülüklerin kulu oluvermişler. Şunu insanlar bir türlü anlamıyorlar; […]

Continue reading »

Mesnevî’den Beyitler -21- ASIL OLAN KANAATTİR

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   Hırs ve tamah ehlinin gözü dolu olmaz/doymaz. / Sedef de kānî olup, kapanmayınca inci olmaz.   İnsanı en güzel şekilde yaratan Cenâb-ı Hak, onun ihtiyaç duyduğu rızkı da beraberinde yaratmıştır. Hayra da şerre de istîdâdı olan insanın; rızkını -bu âlemin imtihan yurdu olması hasebiyle- hayır ve şer içinde deverân eden bu dünyada araması gerekmektedir. Kemal bulmuş bir insan […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -45- GERÇEK ŞİFÂ ve HUZUR İSLÂM’DADIR

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi   HAZRET-İ ÖMER’İN TAVSİYESİ   Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh- Azerbaycan ve Dağıstan’a gönderdiği ordularına şöyle seslenmişti:   “‒Aman sakın siz;    •Putperestlerin giyindiği gibi giyinmeyin!    •Putperestlerin yediğinden yemeyin!    •Orada İslâm şahsiyetini muhafaza edin.”   Zira bir mü’min, dalâlettekilerden / yoldan sapmışlardan bir in‘ikâs almamaya büyük dikkat sarf etmelidir. Zira îmânın özü;    •Lâyıkına muhabbet,    […]

Continue reading »

HÜRMET ve EDEBİN BEREKETİ

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi AYAK UZATAMADI…   Ertuğrul Gazi; hayatı boyunca hocası ve mürşidi Şeyh Edebâlî Hazretleri’ni kendine rehber edinmiş, onun mânevî terbiyesi ile kemal sahibi bir aşîret reisi olmuştu. Bu sebeple oğlu Osman Bey’in de onun terbiyesi altında yetişmesini çok arzu ediyordu. Osman Bey de sık sık Edebâlî Hazretleri’ni ziyaret ediyor, duâsını alıyordu.   Şeyh Edebâlî’nin evinde misafir kaldığı […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -19- İHTİLÂFLARDA ÖLÇÜ…

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM    (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.)   FİKİR ve KÜFÜR   Müellifimiz; 27. maddenin sonunda hilâf ve ihtilâf arasında ayrıma gitmiş ve tâlibin hilâftan uzak durması gerektiğine temas etmişti. Şimdi bu farka biraz daha yoğunlaşıyor:   Yirmi Sekizinci […]

Continue reading »

BİR AKÎDE BİR FIKIH MESELESİ

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM  Fıkıh, aktüel meseleleri takip eder.    İslâm’ın hayat nizâmı; hayatın her köşesini tenvîr eden, ıslah eden, tanzim eden bir kaideler manzûmesidir. Bu yazımızda ülke gündemimize zaman zaman düşen iki mevzuyu ele alalım:   SELEFÎLİK…   Geçmişten gelen bir tavır olarak hep var olmakla birlikte, 18’inci asırda Necid’de bu görüşün temsilcisi Muhammed bin Abdülvehhâb’ın Osmanlı’ya isyanı (Vehhâbîlik) […]

Continue reading »

MÂNEVÎ HASTALIKLARIMIZ -4-

Ali ÖZBEK aliozbek1997@outlook.com   ÖFKE   İnsan, duyguları ile var olan ve duygularını koruyabildiği ölçüde insan kalabilen bir varlıktır. Kişinin sahip olduğu; sevinç, üzüntü, korku, şaşkınlık duyguları gibi öfke de bir duygu durumudur. Ancak uygun bir şekilde kullanılmadığında; bir silâha dönüşüp, gönülleri katledebilmektedir. Bu kıyım, o denli büyüktür ki; hem öfkelenen kişiyi hem de ferdî ve içtimâî ilişkileri mahveder.   Öfke, İslâmî literatürde […]

Continue reading »

Rasûlullah ve Ashâbının KUBÂ’ GÜNLERİ -5-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr    Cuma gününün sabahıydı. Ashâb-ı kiram toplanmış, bir şeyler anlatsın diye Rasûlullah -aleyhisselâm-’ı bekliyorlardı.   Rasûlullah -aleyhisselâm-; her zaman yaptığı gibi, ilk önce yüce Allâh’a hamd ve senâda bulundu. Daha sonra da özellikle ensâra yönelik kısa bir hitâbede bulundu:1   –Ey ensar cemaati! Sizler; câhiliyye devrinde bile en ağır yükleri taşır, yetimlere bakıp gözetir, mallarınızı meşrû olan yerlere harcar, […]

Continue reading »

TEBLİĞ ve İRŞADDA ÜSLÛP

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS:                               عَنْ أَب۪ى مُوسٰى قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ ،    إِذَا بَعَثَ أَحَدًا مِنْ أَصْحَابِهِ فِى بَعْضِ أَمْرِهِ قَالَ :   « بَشِّرُوا وَلاَ تُنَفِّرُوا، وَيَسِّرُوا وَلَا تُعَسِّرُوا »   Ebû Musa -radıyallâhu anh-’tan nakledildiğine […]

Continue reading »
1 28 29 30 31 32 172