Ah Fildişi Kuleler!..

Naci ÖZTÜRK Fildişi kulelerin sadece adı kule. Aslında onlar bir gayya çukuru. Orada gören gözler, görmezleşiyor. Duyan kulaklar sağırlaşıyor. Tevazû ve gönül insanı olabilme sırrından uzak kimseler keneye benzer. Dâima kendi rahatları için zevk u safaları için emecek damar ararlar. İnsanlar maddeten ve mânen her zaman yükselebilirler. Yükselmelidirler de. Bunda herhangi bir problem yok. Aksine rahmet var. Fakat fildişi kulelere […]

Continue reading »

Toprağı Gönül Yapan Nur

Nurettin KORKUT O nur, bedene vursa; o toprak yığınını gönül hâline getirir, gönle vursa; tertemiz can hâline sokar. Hakikat peşinde koşan bir derviş Bâyezîd’in kapısını çaldı. Gönüller sultanı şeyh, odasında tefekkür ile meşguldü, dervişi buyur etti. Kim olduğunu, nereden geldiğini, kimi aradığını sordu. Derviş: “–Garibim, hakkı ve hakikati arıyorum, sizi duydum, kokunuzu aldım ve uzak yollardan sizi görmeye geldim.” dedi. […]

Continue reading »

Kur’ân Şifadır

Mehmet DEMİRCİ Kur’ân-ı Kerîm’i okurken öyle bir dikkat ve tefekkürle okumalı ki, sanki her bir âyet yeniden ve ilk defa nâzil oluyormuş gibi bir ruh hâline sahip olmaya çalışılmalıdır. Ertuğrul Bey, uzun boylu, sıhhatli, güçlü kuvvetli bir insandır. İzmir’in itibarlı sanayicilerindendir. Bu arada dinî ve kültürel konulara meraklıdır. İmkân nispetinde bu alanlarda okuma ve araştırmada bulunur. Öğrendiklerini ve inandıklarını yaşamaya, […]

Continue reading »

Aşk Kapısında…

İrfan ÖZTÜRK Âşığın alâmeti, mâşukunun yolunda her şeyini fedaya hazır olmak, her şeyini tereddüt etmeden feda etmektir. Allah Teâlâ, Zât-ı Ulûhiyeti’ne kul ve Habîb-i Edîbi’ne ümmet olanları sever. Sevgi itidal derecesini geçince ona aşk denilir. Âşığın alâmeti ise, mâşukunun yolunda her şeyini fedaya hazır olmak, her şeyini tereddüt etmeden feda etmektir. Anlatılır ki: Bir âşık-ı billah olan zâtın yanına bir […]

Continue reading »

Yuvaya Dönüş

H. Kübra ERGİN Gözü günlerdir olduğu gibi yine takıldı o pencereye. Baktı baktı, sonra ânî bir kararla adımlarını o pencerenin tarafına doğru yöneltti. Omuzları düşük, benzi soluk, adımları mütereddit… Yürüyor mu; irade dışı çekilip götürülüyor mu belirsiz; sürüklenircesine ilerliyordu; loş sokaklarda… Ne hasta, ne yorgun, ne de hâlsiz olması için bir sebep vardı oysa. Ama sanki damarlarından kan çekilmiş, kalbi […]

Continue reading »

Güzel Niyet, Güzel Âkıbet…

Bünyamin ÇİL Bir müslümanda olması gereken dik duruşu, küçüklere olan sevgisi, samimiyeti, merhameti yanında büyüklerine olan sonsuz bağlılık ve teslimiyeti, herkes gibi beni de derinden etkilemişti. Denizlili Ali EGE Abi olarak tanırdı herkes onu. Kendine has bir meşrebi vardı. Hiç kimseye uzak durmaz güzel hâllerinde tebrik eder, yanlışlıklarını gördüğünde hiç çekinmeden uyarırdı. Sıcak bir baba gibiydi. Nasıl bir baba evlâtlarına […]

Continue reading »

Kalkalım ve Uyaralım

Âdem SARAÇ “Ey benim sevgili kulum! Üzerine örtü çekerek yatıyorsun? Sana büyük bir vazife verilmiştir. Onu yerine getireceksin. Onun için tam bir karar ile kalk!” Her şeyin yaratıcısı olan Allah Teâlâ Hazretleri, sevgi, şefkat ve merhamet nimetlerini yarattığı gibi, merhametlilerin de en merhametlisi O’dur… İşte bundan dolayıdır ki, bu dünyada nasıl yaşayacağımızı; neyi, nasıl ve ne şekilde yapacağımızı öğretmek için, […]

Continue reading »

Vasiyet ve Hikmetler

Dr. Âdem AKIN – Muhammed YETİM Cenâb-ı Hak kadını erkek için bir ayna kılmıştır. Bir şey ayna kılındığında, ona bakan kişi o sûret üzerinde ancak kendi sûretini görür. . Muhyiddîn-i Arabî’den VASİYETLER Muhyiddîn-i Arabî Hazretleri, öncelikle Kur’ân ve sünnetten süzdüğü bilgilerin, sonra da kendisinden önce yaşayan ulemâ ve evliyanın eserlerinin ve başta Fütûhât-ı Mekkiyye’si olmak üzere bütün kendi kitaplarının özünü […]

Continue reading »

Bütün İş Samimiyette…

Naci ÖZTÜRK “Bir haramı işlerken Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in huzuruna çıkmaktan hayâ ederim…” Dün olduğu gibi bugün de her mevzu ve meselede samimî Müslümanlara, samimî insanlara çok büyük ihtiyaç var. İslâm’ı gerçekten Allah rızâsı için yaşayan, Allah rızâsı için yaşamaya gayret eden insanlar lâzım. Güzellikleri tebliğde, eğitimde, dostluklarda en temel ihtiyaç aslında sadece samimiyet. Çünkü samimiyetten elde edilecek neticeyi […]

Continue reading »

Allah Dostlarını Sevmek

Nurettin KORKUT Allah dostlarını sevmek, ayrı bir ehemmiyet arzeder. Çünkü onlara sevgi, bütün sevgileri diri tutan bir iksirdir. İnsan, kendisindeki hususiyetleri yerli yerince kullanabildiği ölçüde şahsiyet sahibi olur. Bilhassa sevme hususunda ilâhî ölçülere göre muhabbetini yönlendirmesi, en mühim meselelerdendir. Muhabbetin kaynağı Allah olduğu için ilk sevilecek ve en çok sevilecek olan Allah’tır. Sonra peygamberler, sonra da Allah dostları, sonra mü’min […]

Continue reading »
1 163 164 165 166 167 170