Aziz Bir Dost, Asil Bir Mü’min; MAHMUT DOKUMACI

Osman Nûri TOPBAŞ

 

 

 

İnsanlar vardır; daha yaşarken mâzî olmuşlardır.

 

İnsanlar vardır; yaptıkları gönüllere hayat bahşeden hayır-hasenatları ve sadaka-i câriyeleriyle vefatlarından sonra dahî dipdiridirler. Üzerlerinden ne kadar zaman geçerse geçsin onlar, asla mâzî olmazlar. Gönüllerde dâimâ rahmetle yâd edilirler.

 

Onlar;

 

Hak dostlarının ardınca yürümüş ve onların bereketli ahlâkından feyz alarak Allâh’a râm olmuş bahtiyarlardır.

 

Onlar;

 

Sevdikleriyle beraber olmanın müjdesi içinde, Allah dostlarıyla beraberlik nasîbine kanat açmışlardır.

 

O bahtiyarlardan biri olduğuna şâhitlik ettiğimiz, aziz bir dost, asil bir mü’min olan kardeşimiz Mahmut DOKUMACI Beyefendi’yi geçtiğimiz ay rahmet-i Rahmân’a tevdî eyledik. 

 

Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine sabr-ı cemîl, bütün yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Mekânı cennet, makamı âlî olsun. Rabbimiz; sâlihlerle haşreylesin, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e komşu kılsın.

 

Mahmut DOKUMACI Kardeşimiz, İslâm’ın temiz ve dürüst ticaret ahlâkıyla beraber; ihlâs, takvâ, muhabbet, merhamet, şefkat ve cömertlik hasletleriyle de bezenmiş, fedâkârca hizmetleriyle, elinden, dilinden, hâlinden ve kālinden ümmetin müstefîd olduğu; -âcizâne kanaatimizce- «ağniyâ-i şâkirîn»den, yani varlık imtihanını güzelce verebilen, şükür ehli, fakir-fukarâ babası, garip-gurabânın hâmîsi, kimsesizlerin kimsesi olan, rahmet insanlarından biriydi.

 

Memleketi Kahramanmaraş’tan, elinin ve yüreğinin uzanabildiği daha nice beldelerdeki İslâmî ve insânî hizmetlere, cömertçe destek olurdu. 

 

Bilhassa Suriyeli mazlum muhâcirlere kol-kanat gererdi. 

 

Afrika’daki din kardeşlerimiz için, cami ve Kur’ân kursu gibi pek çok hayır müessesesinin açılmasına vesile oldu. 

 

Gayret-i dîniyye sahibi, hamiyetperver ve son derece mütevâzı bir vakıf insanıydı. İkram ve ihsân etmenin hazzını duyar, sevinerek verirdi. 

 

“Sadaka, malı eksiltmez.” (Müslim, Birr, 69) hadîs-i şerîfini tasdik edercesine, Mahmut DOKUMACI Kardeşimiz; bol bol infâk etmiş, Cenâb-ı Hak da bu hayrâtın bereketini kendisine ikrâm etmişti. 

 

Arkasından sayısız hatimler, Yâsînler okundu. Hâlâ nice hatimlerle yâd olunmaktadır. 

 

Öyle ki;

 

Hiçbir ayrım gözetmeksizin herkese infâk ederdi. 

 

لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهِ

 

diyen herkes onun dostuydu. 

 

Her ay yardım ettiği, farklı meşrepten mutasavvıf bir kardeşimiz, Mahmut DOKUMACI Kardeşimizin vefât ettiği gecenin sabahında şehir dışına çıkacakken, rüyasında, bir kişinin kendisine;

 

“–Bugün sâlih bir insanın cenâzesi olacak. Gitme! Mutlaka o cenâzeye katıl!” dediğini aktarmakta… 

 

Ne güzel şâhitlikler, ne güzel hâtıralar… 

 

Hakikaten; cenâzesine katılan binlerce kişi, onun asla mâzî olmayıp, gönüllerde rahmetle yâd edileceğinin şâhididir. 

 

Hayr u hasenâtının yanında, işini en güzel ve sağlam şekilde hakkını vererek yaptığının bir şâhidi de şu hâtıra:

 

Geçen sene meydana gelen 6 Şubat zelzelesinden sonra, yaşlı bir zât, tâ 1986’da inşâ edilen binalarının depremde yıkılmadığını şu sözlerle ifade etmişti:

 

“–Bizim binamızı Mahmut Ağabey yapmıştı. Her şeyini ihlâsla ve sapasağlam yapmış. Elhamdülillâh bir şey olmadı!”

 

Asrın felâketi diye anılan geçen seneki büyük zelzeleden sonra, her taraftan deprem bölgesine yardımlar gönderilirken, o, hem âfetzede hemşehrilerine yardım etti, hem de o zamana kadar gönlünün uzandığı her yere yaptığı mûtat hayır ve hasenâtı aksatmadan sürdürdü. 

 

Niyâz ederiz ki; 

 

Cenâb-ı Hak, bu hayırsever, fedâkâr ve vefâkâr kuluna;

 

اَلَٓا اِنَّ اَوْلِيَٓاءَ اللّٰهِ لَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَۚ ۝٦٢

 

“Bilesiniz ki, Allâh’ın dostlarına korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de.” (Yûnus, 62) sırrından tecellîler ihsân eylesin!

 

İnşâallah âhirette dostluk nimetleriyle perverde olmuştur.

 

Ardında bıraktığı; Hak rızâsına adanmış bir ömür, aldığı nice hayır duâlar, yaptığı kıymetli hizmetler ile -inşâallah- dâimâ rahmet ve minnetle yâd edilecektir.

 

Rabbimiz; ömrü boyunca yaptığı hayır-hasenât ve İslâmî eserlere teselsül bereketi ihsân eylesin, kendisine sadaka-i câriye kılsın.

 

Mahmut DOKUMACI Kardeşimiz; evlâtlarına, ihvâna ve gönül dostlarına maddî servetinden ziyâde karakter ve şahsiyet mîrâsı bıraktı.

 

Cenâb-ı Hak, evlâtlarını ve torunlarını da -inşâallah- onun hayırlı yolunu devam ettirmeye muvaffak kılarak, kendisine hayru’l-halef eylesin.

 

Hazret-i Ali -radıyallâhu anh-’ın güzel bir sözü vardır:

 

“Öyle kâmil bir hayat yaşa ki; insanlar hayattayken seni özlesinler, vefâtından sonra da sana hasret kalsınlar!..”

 

Şeyh Sâdî de der ki:           

 

“Öyle fazîletli bir hayat yaşa ki, vefât ettiğin zaman insanlar; 

 

«–Bir güneş battı, bir yıldız kaydı!» diye seni rahmet ve hasret ile yâd etsinler.” 

 

Ne mutlu şu fânî gök kubbede hoş bir sedâ bırakarak ebediyete irtihâl edebilen sâlih kullara!..

 

Rabbimiz; cümlemize, son nefes selâmeti ve ebediyet saâdeti ihsân eylesin. 

 

Aziz rûhu için el-Fâtiha!..