KANAYAN YARAMIZ

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com

 

İlimde, irfanda minval mi şaştı?
Neden gülmez kader bizlerden yana?
Yıllardır neslimiz nereye koştu?
Rehber değil miydi Yûnus, Mevlânâ?

Bir zamanlar dünya Türk’e dar idi,
Edebâlî hünkârlara yâr idi,
Akşemseddin, Ali Kuşçu var idi;
Yûsuf Has Hâcib’siz can gelmez câna.

Neden yetişmiyor bir Mimar Sinan?
Gazâlî’siz ruhlar dardadır inan.
Şeyh Sâdî’siz boynu bükük «Gülistan»,
Hınzır girmiş bereketli «Bostan»a.

Kimlerin elinde şimdi zirveler?
Akbabaya mekân, mahzun o yerler,
Altüst olmuş savunduğum değerler;
Nâbî gibi âşık olsak cânâna.

Çağlar ötesinden duyulur sesi,
Fuzûlî’nin eşsiz «Su Kasîdesi».
İbn-i Sînâ, el-Bîrûnî, Râzî’si;
Yön verdiler maharetle cihana.

İbn-i Haldûn, Nâimâ’nın tarihi,
Kaynakların kayıtlı en sarihi,
Ecdat doğru öğrendi tevârihi;
Üç hilâlle mühür vurduk zamana.

İki asır yaban sazını çaldık…
Millî eğitime bîgâne kaldık…
Elden çare umduk, bin bir dert bulduk…
Âhımız yükseldi Ârş-ı Rahmân’a.

Hakkı, hakikati etmedik ikrar,
Şanlı mâzîmizi eyledik inkâr,
Gönlümüzden kan sızıyor Niyazkâr;
Ahvâlimiz muhtaç âcil dermana.

15 Ağustos 2021