HAKK’IN RIZÂSINA EREBİLDİK Mİ?
NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com
Zamanı beyhûde suçlamak niye?
«İbrahim»ce düşler kurabildik mi?
«İsmail» misâli teslîmiyette,
Mevlâ’ya boynumuz burabildik mi?
Allah için, vatan için, din için,
Canla-başla gayret etmedik niçin?
Bir ömür peşinde koşturduk «hiç»in;
Benlik zincirini kırabildik mi?
Sahip çıkmaz olduk mukaddesâta,
Bağlanıp da kaldık fânî hayata,
İblis, avenesi yaptırdı hata;
Nefsin tepesine vurabildik mi?
Kâfirler hilâle hep kin güderken,
Soydaşım, dindaşım feryat ederken,
İffet, namus elden kayıp giderken;
Sur gibi önünde durabildik mi?
Asrın şeddatları azmış, kudurmuş,
Firavun, Nemrut’la ortak iş tutmuş,
Nice mazlumları kan gölü yutmuş;
Dönüp de hesabı sorabildik mi?
Hak-hukuk-adâlet hükmümüz iken,
Şimdi üstümüze zulmettir çöken,
Bize başvururdu her çile çeken;
Gidip yarasını sarabildik mi?
Kur’ân’a, Sünnet’e râm olmak varken,
Hiç de sıkılmadık kul hakkı yerken.
Düşmanımız oyununu kurarken;
Tehlike, tuzağı görebildik mi?
Gayemizi mecrâsından saptırdık,
Beynimizi tiranlara kaptırdık,
Neslimizi «mankurt» köle yaptırdık;
Çözüme kafayı yorabildik mi?
Bir zamanlar cihan Türk’e dar idi,
Destanımı yazanlarım var idi,
Yâr dediğim gerçekten de yâr idi;
Birlikte «Tûrân»a varabildik mi?
Şahâdettir dînimizin temeli,
Yerler, gökler «Tekbir»le inlemeli.
Kurban olmak Niyazkâr’ın emeli,
Hakk’ın rızâsına erebildik mi?
15 Haziran 2021