ZAMÂNE
M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com
Şîrâzesi bozulan zamâne hâkiminin,
Dudaklarında riyâ, sözlerinde yalan var.
Âlicenap görünen vâriyetli kiminin,
Üstünde kutnu kumaş, ceplerinde yılan var.
Aydınlanırken batı, irfânıyla doğunun,
Kulu oldu toprağın, altında bulduğunun.
Yeryüzünün üstünde, sekenlerden çoğunun,
Ayaklarında nalça, sırtlarında palan var.
Çaldığı bahçedeki meyvelerin tadına,
Varmak için kan döker mazlumun feryâdına.
Kazancına daha çok, kazanç katmak adına,
Yetimin gözyaşını geverine salan var.
Tarihin dili şehrin, eski pazar yerinde,
Hayâ şimdi toz duman, edep ise derinde.
Zamanın kutlu vakti sabahın seherinde,
Dedesinden kalanı, babasından çalan var.
Güneşle doğan ışık, can çekişir fenerde,
Topal atın kusuru, aranıyor eyerde.
Ahlâk ve fazîletin filizlendiği yerde,
Harâmîler türedi, beytülmalde talan var.
Gün gelir dağılır sis, atılır pabuç dama,
Düşer yüzlerden maske, ortaya çıkar yama.
Bilen de bilmeyen de, herkes her şey der amma,
Diyen olmaz dünyada, ebediyen kalan var.