ARZ-I HÂL EYLE!

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com

 

Kibirden, gururdan, nefretten uzak,
Arz-ı endam değil, arz-ı hâl eyle!
Nefsânî arzular şeytânî tuzak,
Arz-ı endam değil, arz-ı hâl eyle!

Toprak gibi sessiz, mütevâzı ol!
Sevgi pınarından merhametle dol!
Bağrı yanıkların yoluna koyul!
Arz-ı endam değil, arz-ı hâl eyle!

Ne kadar yükselsen dağ olamazsın…
Bin bir çiçek açan bağ olamazsın…
Başına Hüdhüd’ün, tuğ olamazsın…
Arz-ı endam değil, arz-ı hâl eyle!

Halim selim yürü, yer incinmesin!
Pamuktan çarık giy, kar incinmesin!
Cümlesinden âlâ, YÂR incinmesin!
Arz-ı endam değil arz-ı hâl eyle!

Sırât-ı müstakîm yolcusu isen,
Kalbine mahşeri çiz, desen desen.
Görünmez virüse mağlûp olan sen,
Arz-ı endam değil, arz-ı hâl eyle!

Diriliş gününde göğün gölgesi,
Güneşten korumaz bütün herkesi.
Kesilir debdebe duyulmaz sesi,
Arz-ı endam değil, arz-ı hâl eyle!

Bırak ihtirası, şöhreti, şânı,
«Elest»i hatırla, kendini tanı.
Almadan sahibi, emânet cânı,
Arz-ı endam değil, arz-ı hâl eyle!

Ocak 2021, Harput