ÜRYÂNA BÖYLE!..

Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com

 

Yâ Rab; bir aşk verdin, ben beni bildim;
Eğildim «hak» diyen, Kur’ân’a böyle!..
Her lâhza sınandım, her nefes doldum;
Dil oldum idrâke, iz‘âna böyle!..

Efkârım hâl oldu, inceden ince;
Vahiyle can buldum, ölmeden önce!..
Çırpınan yüreğim her gün, her gece;
«Tevhîdi» söylüyor, zamâna böyle!..

A «Kerîm»; kerem kıl, durulsun özüm;
Huzûra gelmeye, ak olsun yüzüm!..
Bir Levh-i Mahfûz’a yazılmış yazım;
Düşmüşüm katrede, ummâna böyle!..

Bilmem, bu fıtratın var mı emsâli?
Sen saldın bağrıma, derin melâli!..
Her dem sınandıkça, bu gönül hâli;
Düştü yedi nefsim, irfâna böyle!..

Âdem’den bu yana âr, edep, erkân,
Hep «Sen’i» söyleşir bu yol, bu devrân!..
Bir seyr u sülûkta «Hak» diyen bu can;
El verdi, titreyen vicdâna böyle!..

Yol aldım; derdimi, dermân eyledin;
Kul oldum; bir arza, sultân eyledin!..
Yanmış her âzâmı, lisân eyledin;
Döndüm, bu cezbeyle üryâna böyle!..