BÂKÎ, KALAN BU KUBBEDE BİR HOŞ SADÂ İMİŞ

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr

“–Üzüldüm.” dedim.

“–Üzülmeyin.” dedi. “Namaza giderken vefat etti, Allah hepimize böyle ölüm nasip etsin…”

“–İnşâallah.” dedim. Ancak ona üzülmedim, ölüm Allâh’ın emri… Keşke daha sık uğrasaydım, iki yıl olmuş, zaman ne kadar çabuk geçiyor farkında olmadan diye hayıflandım.

Demek ki, hemen hemen her gün önünden geçtiğim Üsküdar’daki Hacı Selim Ağa Kütüphânesine iki yıldır uğramamışım.

«Bir uğrayıp hâlini, hatırını sorayım.» dediğim Osman Efendi’nin vefat haberini almıştım kapıdaki güvenlik vazifelisinden.

Bazı insanlar vardır ki sıradan vazifelerinin yanı sıra birtakım üstün özellikler gösterirler. Bunların adları, sanları; yıllar, asırlar geçse de unutulmaz. Çünkü şairin dediği gibi, bu dünyaya hoş bir sadâ bırakmışlardır.

Üsküdar’daki Hacı Selim Ağa Kütüphânesinin idarecisi Osman Efendi de benim için öyle bir insandı.

Aziz Mahmud Hüdâyî tekkesinden getirilen el yazması eserlere gözü gibi bakar; onları insanlara sevdirmek için, onların sesleri olmak için elinden geleni yapar; yeter ki bu el yazması eserlere yeteri kadar ilgi gösterilsin diye yeri geldiğinde kütüphânede Osmanlıca dersleri bile vermeye çalışırdı.

Bana da bu eserleri tanıtan, sevdiren, tercüme etmem için teşvik eden oydu. Zaman zaman Osmanlıca mevzuunda yardımlarına başvurduğum kişiydi.

Beni haritacılıkla alâkalı araştırmalar yapan, emekli deniz albayı Senai Bey ile tanıştıran da oydu.

Tasavvuf mûsıkîsi sahasında çalışmalar yapan mahdûmu Abdurrahman Efendi’yle tanışmama vesile olmuştu.

Üsküdar’ı daha iyi tanımamı ve anlamamı sağlayan Üsküdar Belediyesinin düzenlediği «Fatih Mahkemelerinde Pazar Sohbetleri»ne katılmamı sağlamıştı.

Velhâsıl yüzünden gülümsemesi hiç eksik olmayan; sade, cana yakın, mütevâzı, derviş ruhlu bir insandı.

Elbette ölümden kaçmak mümkün değil, ancak dünyadaki sınırlı zamanı iyi değerlendirip arkamızdan; «İyi biliriz!» nidâlarıyla «kubbede bir hoş sadâ» bırakabilirsek, bu hayatın hakkını vermişiz demektir.

Bu şümulde, Osman Efendiye ithâfen yazılan bu yazıyla, onun rûhu için ve bütün ümmet-i Muhammed’in cümle geçmişleri için bir Fâtiha-i şerîfe, üç İhlâs-ı şerif okuyalım inşâallah…

Kalın Sağlıcakla.

_____________________________

1 Bâkî.

2 Seyrî’nin nazmen tercümesi olan bu beyitlerin Arapça veya Farsça olan aslının kime ait olduğu bilinmemektedir.