HAKK’A GÖTÜRECEK «VALE» ARANIYOR!

Fahri SARRAFOĞLU sarrafoglufahri@gmail.com

İnsanoğluna hikmetin; ne/kim vasıtası ile ne şekilde, nereden, ne zaman ve nasıl geleceği belli olmuyor. Siz eğer hızlı yaşanan bu hayat şartlarında rotanızı Hakk’a doğru ayarlamışsanız, her taraftan size hikmet yağıyor. İşte geçenlerde benim de başımdan hikmet dolu bir hâdise geçti:

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Sanayi Mahallesi’nde bulunan, sık sık gittiğim değerli dostumun künefe dükkânında öğrencilerimle ders yaparken içeriye bir müşteri girdi. Kasaya gelerek;

“–Affedersiniz valeniz var mı?” dedi.

Kasada bulunan sorumlu kişi;

“–Evet efendim var. Siz buyurun oturun. Valemiz hemen ilgilenecek sizinle.” dedi. Adam elinde bulunan araba anahtarını kasaya bırakarak rahat bir şekilde boş masalardan birine hemen oturdu. Daha sonra içeriye, üzerinde vale yazan kartı ile Mustafa adında genç bir çalışan girdi ve anahtarı alarak çıktı.

Bizim oturduğumuz masanın yanında; tek başına, iyi giyimli, yaşlı bir beyefendi oturuyordu. Güleç yüzlüydü ve saçı-sakalı bembeyazdı. Hani Türk filmlerinden âşinâ olduğumuz merhum Hulusi KENTMEN vardı ya aynı onun gibi babacan birisiydi.

Kibarca ve güler yüzle bize dönerek sordu:

“–Gençler, affedersiniz vale ne demek?”

Bizim gençlerden biri hemen atılarak;

“–Efendim; sizin arabanızı alıyor, sizin adınıza park ediyor. Otel, restoran ve AVM gibi pek çok farklı mekânda, vale; mekâna gelen müşterilerin ya da davetlilerin araçlarını teslim alıp park eden kişidir.” dedi.

Yaşlı adam tekrar sordu:

“–Peki, vale dediğiniz kişiler güvenilir biri mi ki? Yani 50-100 bin liralık arabanızı tanımadığınız birine veriyorsunuz?”

Gençlerden diğeri söze girdi ve;

“–Amca, bunlar özenle seçilir. Herkes vale olamaz, zaten bununla ilgili resmî gazetede yazı bile var.* İyi araba kullanması gerekiyor. En önemli özelliklerinden biri de güvenilir olması gerekiyor ki, sizin de dediğiniz gibi çok lüks arabaları da getirip götürüyorlar.”

Yaşlı adamın, biraz şaşkın ve biraz da üzgün bir şekilde ağzından kısık bir sesle şu cümleler döküldü:

“–Keşke bizi Hakk’a götürecek de bir vale olsa. Bizi Hakk’a götürse, O’na yaklaştırsa. Çok değerli arabamızı park edecek olan valeyi buluyoruz. Ona gözümüzü kırpmadan; sorgusuz, sualsiz araba teslim ediyoruz. Ya Rabbimiz’in; en güzel şekilde, en değerli şekilde yarattığı rûhumuzu kime ya da kimlere teslim ediyoruz? Nefsimizi eğitip, rûhumuzu aslına döndürecek olan bir vale var mıdır acaba?”

KISACA

“Size; kendi aranızdan, size âyetlerimizi okuyan, sizi her kötülükten arındıran, size Kitap ve hikmeti öğreten, ayrıca bilmediklerinizi de öğreten bir Peygamber gönderdik.” (el-Bakara, 155)

“Sonra onu şekillendirip, ona rûhundan üfledi. Sizin için; işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!” (es-Secde, 9)

“Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır.” (Âl-i İmrân, 155)

“Elbette nefsini temizleyip parlatan kurtulmuştur. Onu kirletip gömen de ziyan etmiştir.” (eş-Şems, 9-10)

_____________________________

* https://www.haberturk.com/dort-islem-yapamayan-vale-olamayacak-1813386-ekonomi