Modernizmin Kıskacında
DÜNYA ve ÂHİRET HAYATIMIZ

YAZAR : Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com Dünyada, sınırsız nimetlerin içerisinde yüzüyoruz. Yaşayan canlılar içerinde, eşref-i mahlûkat olan insan olmayı biz seçmedik. Annemizi, babamızı, ırkımızı, rengimizi ve memleketimizi de biz belirlemedik. Ne zaman ve hangi devirde doğacağımıza da biz karar vermedik. Bizi yaratan Rabbimiz; bizi en güzel şekilde, en güzel zamanda ve en güzel sûrette yarattı. Annemizden doğduğumuz an, müslüman bir aileye […]

Continue reading »

MEVZU RABBİN RIZÂSI İSE…

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Geçtiğimiz günlerde kızımın kitapları arasında birisi dikkatimi çekti ve bir kısmını okudum. Nöroloji-psikiyatri ilmi üzerine bir kitaptı; ama rastladığım konu, hepimizi ilgilendiren önemli bir hususa dikkat çekiyordu: «Muhakeme yeteneği» Yazar; beynin sağ yarısı üzerine yeterince araştırma yapılmadığına dikkat çekiyor ve meslek hayatında, meşgul olduğu sanat dalında başarılı, güzel konuşan, akıllı bir adam intibâı bırakan […]

Continue reading »

Yaratılmışlığın Kaderi: FÂNÎLİK

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com İnsana lutfedilen ömür, ne kadar uzun olursa olsun, ebedî hayat yanında bir hiç mesâbesindedir. Bin yıl yaşayan Hazret-i Nûh -aleyhisselâm-’ın; «Ömrünün nasıl geçtiğini» soranlara; «İki kapılı bir hanın; bir kapısından girdim, öbüründen çıkıyorum.» dediği rivâyet edilir. Hazret-i İsa -aleyhisselâm- da, bu minvalden olarak; “Dünya, âhirete bir köprüdür; köprünün îmârıyla uğraşma; oradan bir an önce, […]

Continue reading »

DÜNYA DEDİKLERİ BİR GÖLGELİKTİR

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Hazret-i Mevlânâ der ki: “Âh… O hem var gibi görünen, hem de görünme­yen hayalden… Âh…” Bu ilhamdan bir temsil: Hava güneşli. Yüksekte bir kuş uçuyor. Gölgesi de dünyaya vurmuş, sanki yerde de bir kuş uçuyor! O gölgeyi gören ahmağın biri de, onu avlanmak derdinde. Peşinden koşuyor, koşuyor, tâ tâkati kesilinceye kadar. Haberi yok; […]

Continue reading »

DEDİRTMEM! O KADAR!

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com –Ben size demedim mi; “Ben yönetim kurulu toplantısında iken kimse rahatsız etmesin!” diye? –Kusura bakmayın beyefendi, mecbur kalmasaydım bunu yapmazdım. Haciz memurları geldi. –Haciz memuru mu? Tamam, geliyorum. –Bekir Bey! Geri dönen çekleriniz, zamanında yapmadığınız ödemeler… –Biliyorum memur bey, yorulmayınız lütfen. –Estağfirullah vazifemiz, yorulmuyoruz. –Yapılacak bir şey kalmadı. Ne gerekiyorsa buyurun, yapın… Bekir Bey, sırtını […]

Continue reading »

Buğday Üçlemesi
BUĞDAY, EKMEK, FIRIN…

YAZAR : Ali Rıza KAŞIKCI ali_rz_@hotmail.com 1… BUĞDAY Karnına bir elif çekilip de dünyaya düşen rızık nimeti buğday. Senin derdin ne? Toprağın koynuna atılıyorsun. Kar, kış, boran demeden bekliyorsun. Bekliyorsun ki bağrın yarılsın. Bağrından yeni rızıklar bitsin toprağın üstünde. Kimin kimsen de yok Allah’tan başka. Toprağın altında yapayalnız günlerce. Neyi tefekkür edersin de bire on, on beş, yirmi olarak geri […]

Continue reading »

Şânlı Mazimizden Seçme Nükteler – BİN BİR KULAĞIM OLSA!..

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Şâfiî Mezhebi’nin kurucusu, büyük âlim ve müctehid İmam Şâfiî; 767 yılında Gazze’de doğdu. Baba tarafından soyu Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in büyük dedesi Abdimenâf ile birleşir. Yetim büyüdü. İlk tahsilini; ibtidâî imkânlarla, etraftan topladığı kemikleri kalem yaparak ve bir devlet dairesinin atık kâğıtlarını kullanarak tamamladı. Dokuz yaşında hâfız oldu. On üç yaşında Mescid-i […]

Continue reading »

Kemâl-i İlim KEMALPAŞAZÂDE

YAZAR : Mücahid BULUT mucahidbulut@yandex.com “Altı yüz yıldan beri dıştan yaptığı akınlarla muvaffak olamayan, son asırlarda ise anayurdun sadece peyk ülkelerini kopararak ayıran düşman; zaferini temin için azar azar içimize sızdı. Ruhlarımıza mayasını karıştırmak istedi. Ve geçen asırda; Fatih’in İstanbul’u aldığı surlardan bu milletin kültürünü fethedeceğini söyleyen Amerikalı Hamlin’in bu sözünün sembolleştirdiği dâvâyı, yani kaleyi içinden alma dâvâsını güttü. Zehirli […]

Continue reading »

O’nun Muhteşem Ahlakı -18

Ebedî Fecre YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi (Kanaat, Tevekkül ve İstiğnâsı) YALNIZ ALLAH’TAN İSTE! İnsanoğlunu yaratan, rızıklandıran, ona ihtiyaç duyduğu maddî-mânevî türlü nimetleri bahşeden; Cenâb-ı Hak’tır. Rabbi; bütün yarattıkları gibi, insanın da rızkını tekeffül etmiştir. Âyet-i kerîmede buyurulur: “Nice canlı var ki, rızkını (yanında) taşımıyor. (Rızkını kendisi temin edemiyor.) Onlara da size de rızık veren Allah’tır. O, her şeyi […]

Continue reading »

FELSEFENİN ÇIKMAZLARI

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi AKLIN VERİLİŞ GAYESİ Cenâb-ı Hak, insana akıl nimetini lutfeylemiştir. Çünkü Hak Teâlâ; insanı bir imtihan dershânesi olan dünyaya, «mârifetullah» tahsili için göndermiştir. Yani Rabbinin insana bahşettiği akıl kuvvesinin gayesi, O’nu okumaktır. Bu sebeple Fahr-i Kâinât Efendimiz’e nâzil olan ilk âyet-i kerîme; “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (el-Alak, 1) emri olmuştur. İnsan; kendini, kâinâtı ve Rabbinin […]

Continue reading »
1 45 46 47 48 49 50