ÇÖREK OTUNUN BİLİNMEYEN YÖNLERİ

YAZAR : Ömer Sami HIDIR samihidir@gmail.com

omer_sami_hidir-yuzakidergisi-ekim2015

Allah Rasûlü Efendimiz bize inancımızı, ibâdetimizi, dînimizi, âhiretimizi öğretmeye geldi. Fakat o hevâsından konuşmayan gönül, sıhhatimizi korumamız için de tavsiyelerde bulundu. İşte bu tavsiyelerinden biri:

“Şu çörek otunu kullanmaya devam edin, çünkü onda ölümden başka her hastalığa şifa vardır.” (İbn-i Mâce, Tıb, 6)

O âlemlere rahmet olarak gönderilen şifâ menbaı yine şöyle buyurdu:

“Muhakkak ki kara habbede samdan başka her derde bir şifâ vardır. Sam, ölümdür. Kara habbe ise çörek otudur.” (Müslim, Selâm, 29)

Çörek otu (Nigella Sativa) binlerce yıldır insanların istifade ettiği, günümüzde batılı ülkelerde de yaygınlaşan bir nimet.

Arapçada; «Şûnîz, habbetü’s-sevdâ, habbetü’l-berake» adları verilmekte. Ana vatanı Anadolu toprakları; buradan Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerine gitmiş, oralarda da yetiştirilmiş ve tabiî bir ilâç olarak kullanılmış.

Son dönemde yapılan 150’ye yakın araştırma var. Buna göre çörek otunun en önemli faydası, bağışıklık (immün) sistemini dengeleyerek ve güçlendirerek, vücudun tek başına hastalıklara karşı çıkmasını sağlamak.

Tıbbın dayanağı insan vücudunun kendi kendini tedavi edebilme gücüdür, dışarıdan yapılan müdahaleler destek mahiyetindedir, öyle ki bugün kanser hastalığına karşı geliştirilen son tedavi yöntemleri bile, bağışıklık sisteminin güçlendirilip, vücudun kanser hücrelerini kendi gücüyle yenmesi prensibi üzerine kurulu.

Bugün, dünyada hastalıklardan çok sağlık konuşulmakta. Bitki kürleri, biyoenerji, akupunktur, perhizler, egzersizler ve bunun yanında kadîm tedavi yöntemleri; günümüz şartlarına adapte edildiği nisbette revaç bulmakta. Hem hastalıkların tedavisinde hem de koruyucu hekimlik alanında bitki ürünlerinin kullanımı git gide yaygınlaşmakta.

Bu açıdan çok zengin olan, terkîbinde insan vücudu için gerekli 115 etkin madde olan çörek otu, protein, karbonhidrat, yağ asitleri, kalsiyum, potasyum, çinko, demir, magnezyum, selenyum, A, B ve C vitaminleri gibi birçok temel besin maddelerinin yanı sıra Timokinon ve Nigellon maddelerini ihtivâ etmekte.

Çörekotu; çok geniş bir etki alanına sahip. İçeriğindeki etkin maddeler birbirinin etkisini güçlendirip arttırıyor. Bu faydaların en önemlilerini; batıya tıbbı öğreten İbn-i Sina, birçok dile çevrilen el-Kanun fi’t-Tıb isimli eserinde; “Metabolizmayı uyarır, uyuşukluk ve hâlsizliği engeller.” ifadeleriyle özetlemekte. Tıp felsefesinde;

“En iyi ilâç aynı zamanda gıda olmalıdır, en iyi gıda aynı zamanda ilâç olabilmelidir.” kaidesi vardır. Çörek otu tam da buna uygun bir gıdadır. O sebepledir ki çörek otunu bir gıda olarak düşünmek ve sürekli olarak tüketmek gerekir.

KANSER DÜŞMANI ÇÖREK OTU

Hücrelerin sürekli ve kontrolsüz bir şekilde çoğalması olarak tanımlayabileceğimiz kanser, hücrelerdeki farklılaşma ve gelişimi kontrol eden genlerde meydana gelen değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Çörek otunun kanser hücreleri üzerinde gelişimi durdurucu etkisi deney hayvanları üzerinde görülmüştür. Son 20-30 yılda kanser dünyanın her yerinde en önemli sağlık sorunlarından birisi haline geldi ve son zamanlarda kanser vakalarının sayısı önceki dönemlere nazaran çok fazla arttı. Bir araştırmaya göre 2015 yılında Amerika’da 589,000’in üzerinde kişinin kanserden öleceği tahmin edilmiş durumda.1

Yapılan ilmî çalışmalar bize çörek otunun kansere karşı da etkili olduğunu gösteriyor.2 İlmî dergilerde yayımlanan makalelerde, çörek otundan elde edilen Timokinon isimli maddenin tümör hücrelerinin çoğalmasını engellediği tespit edilmiş durumda. Bu hususta yapılan bir deneyde farelere insandan alınan prostat kanseri hücreleri verilmek suretiyle hayvanlarda prostat kanseri oluşturulmuş ve yapmış oldukları çalışmalarla bu hücrelerin Timokinon tarafından tedavi edildiği ve kanser hücrelerinin çoğalmasının ve yayılmasının engellendiği tespit edilmiş. Bir diğer çalışmada, kemoterapiye (kimyevî madde ile tedavi) karşı dirençli olan kanser hücrelerine çörek otundan elde edilen Timokinon maddesi verilmiş ve sonuçta bu maddelerin kemoterapi yönteminden daha etkili olduğu gözlenmiştir.

2009 yılında Banerjee ve arkadaşları, Kanser Araştırmaları (Cancer Research) adlı ilmî dergide yayınlanan makalelerinde çörek otu özünden elde ettikleri Timokinon’un pankreas kanseri üzerine olan etkilerini araştırmışlar ve bu çalışmada Timokinon’un pankreas kanser hücrelerini etkileyerek tümörden sorumlu maddelerin oluşumunu önlediği görülmüştür. Makalede sonuç olarak Timokinon’un özellikle lösemi ve diğer kanser türlerinde etkili bir tedavi yöntemi olabileceği belirtilmiştir.

ÇÖREK OTU VE SÜZME BAL

Çörek otu ve süzme balın kanser tedavisindeki yerini araştıran bir çalışmada yine kanserojen bir madde deney farelerine verilmiş ve;

1. grup çörek otu ile

2. grup çörek otu ve bal ile

3. grup ise çörek otu veya bal verilmeden 6 ay beslenmişler.

Altı ay sonunda hayvanlar patolojik olarak incelendiğinde 3. grupta yer alan, yani süzme bal veya çörek otu verilmeyen deney hayvanlarında kanser oluştuğu, yalnız çörek otu ile beslenen grupta %80 oranında, çörek otu ve bal ile beslenen grupta ise %100 oranında kanser oluşumunun önlendiği görülmüştür.

ŞEKER

Zamanımızdaki en büyük tehlikelerden biri de şeker. Bundan yüz sene önce insanlar yılda 1 kg şeker tüketirken şu an 72 kg şeker alır oldu. İnsan vücudu ise buna alışkın değil. Vücuda giren bu kadar şekere karşı ne yapacağını bilmiyor. Vücutta iç iltihaplanma oluşturuyor. Bizi bugün meşgul eden pek çok hastalığın sebebi bu iltihaplanmadır. Kanserin de gelişmesi için ortamı hazırlayan bu iltihaplanmadır. Şeker hastalığı kandaki şeker miktarını azaltacak yeterli insülinin olmaması ve bu sebeple kanda bulunan şeker miktarının yükselmesi şeklinde özetlenebilir. Çörek otunun içerisinde bulunan timokinon maddesinin şeker düzeyini düşürdüğü yapılan çalışmalarla öğrenilmiştir.3

Çörek otu, bağışıklık sisteminde görev alan T hücreleri ve öldürücü hücre adı verilen hücrelerin sayısının artışına yardımcı olmakta ve bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Bununla beraber sinir, solunum, dolaşım ve boşaltım sistemini ve karaciğeri koruyucu etkisi ispatlanmıştır. Bunların yanı sıra ilâç kullanımına bağlı yan etkilerin hafifletilmesi, metabolik bozuklukların tedavisi ve koruyucu hekimlik alanında da birçok faydası görülmüştür.

Bize en kutsî şifâ olan Peygamberimiz’in hikmet dolu sözlerinden istifade edebilene ne mutlu!

___________________________________

1 http://www.cancer.org/acs/groups/content/@editorial/documents/document/acspc-044552.pdf
2 Kocatepe Vet J 2013 6(1): 51-61 51 http://www.aku.edu.tr/AKU/DosyaYonetimi/VETDERGI/2013_6_1/Derleme_2.pdf
3 Kocatepe Vet J 2013 6(1): 51-61 51