YÜCE PEYGAMBERİM’E

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR)

Bir ay doğdu Mekke’de, nurlandı tüm gönüller,
Bir gül açtı sahrâda, bahara döndü çöller.
Teşrifiyle dünyaya, bolluk bereket indi,
Dağ-taş bütün kâinat bir bir hareketlendi
Fakat O gül yüzlüye, dünya rahat vermedi,
Feda olurken canlar, taş yürekler görmedi,
Bazen alay, işkence, bazen Uhud’du hüzün
Kalbi rahmetle çarpar, ümmeti için üzgün
Dostlarının vefatı, dağladı ciğerinden
Müşriklerin azabı, yaraladı derinden.
Ayrılırken hicretle, gamdan karardı Mekke,
Bekleyenleri, bayram etti, düşmeden şekke.

Ne büyük vebaldeyim, aman yâ Rasûlâllah!
Onulmaz gafletteyim, derman yâ Nebiyyallah!
Bir lâhza unutmazken Sen, hiçbir ümmetini,
Yirmi Nisanlarda mı anacaktım bir Sen’i?!
O kadar muhtacım ki yeniden uyanışa,
Rahmetinle dolarak, sevginle boyanışa.
Yorulmadan uysaydım, sunduğun her sünnete,
Yüz akıyla girerdim, özlenen o cennete
Saparsam bir an Sen’in gönle şifa yolundan,
Can gemim kirli sular alır sağ ve solundan
Sükûnet yok Efendim, şu belâlı dünyada,
İmdat eyle yükselen, bölük bölük feryâda.

Tüter gözümde Mekke, yüreğimde Medine
Fedadır canım benim, getirdiğin bu dine
Yıllarca aldanmışım, Sen’siz sevgiye meğer
Sevdâyı Sen’de buldum, seninle olur değer.
Firkatin oldu ateş, varayım pak ravzana
Ey gönüller Sultanı, beni de al havzana.
Bizi de kardeşlerin arasına dâhil et,
Sen, himaye edersen, biz kurtuluruz elbet.
Kevser’den ikram eyle, bu değersiz âcize,
Ne olur, olsun bize katından bir mûcize.
Mahşerde gölgene al, ümmetinden kabul et,
Sen Rahim’sin Efendim, Varoğlu’na da medet!