SEN KİMİNLESİN?

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Her zaman araba vapurları çok işlektir. Bazı günler ise, sayısız vasıtalar uzun kuyruklar oluşturur. Öyle yoğun sıraların meydana geldiği bir günde Yalova araba vapuru önündeki gidişâtı düzenleyen bir kâhyanın tam önüne, yolcuları farklı bir araba denk gelir. İçeride; Merhum Sâmi Efendi Hazretleri vardır. Yanında da merhum Musa Efendi Hazretleri ve Osman Nûri Topbaş […]

Continue reading »

Hayat Yolculuğunda UNUTAMADIĞIM KARELER -23-

YAZAR : Mehmet MENCET Kayınpederim Adana’da Sâmi Efendi Hazretleri ile tanışmış. O zamanlar büyük bir mânevî dünyası olduğu anlaşılan Adanalı Hacı Hasan Efendi’ye hizmet ettiğinden bahsetti. Uzun süre güzel hâtıralarını yâd etti, ancak bunları bana baştan anlatmadı. O tarihlerde bu dünyadan habersizdim. 1973 yılında hâkim adayı iken, kayınpederim bir gün; “Sen liseyi İstanbul’da okumuşsun, İstanbul Ramazanları farklıdır; izin al İstanbul […]

Continue reading »

HER NİMET BİR EMÂNETTİR

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com İnsan; «eşref-i mahlûkat» olarak, en yüksek değerle yaratılmıştır. Tabiî bu değer, onun «insanlık» keyfiyeti ve «ezel bezmi»nde verdiği söze uyma nisbetiyle tecellî eder. İnsan şahsiyetinin sahip olduğu bu kıvam; onun «âlâ-yı iliyyîn» ile «esfel-i sâfilîn» arasında lâyık olduğu mevkii belirleyecektir. Ahdine sadâkat, rûhâniyeti, «âlâ-yı illiyyîn»e kanatlandırırken; buna ihânet, onu «belhüm edâl» olarak aşağıların aşağısına […]

Continue reading »

İki Cihan Saâdeti İçin;
HELÂL-HARAM HASSÂSİYETİ

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Kur’ân-ı Kerim’de; “… O Peygamber, onlara uygun olanı emreder ve fenalıktan men eder; temiz şeyleri helâl, murdar şeyleri haram kılar; onların yüklerini indirir, ağır teklifleri hafifletir. Bu Peygamber’e inanan, hürmet eden, yardım eden, O’nunla gönderilen nûra uyanlar var ya; işte asıl murâda eren kurtulmuşlar onlardır.” (el-A‘râf, 157) buyurulur. “Helâl, yasak olmayan serbest sahayı ifade […]

Continue reading »

Hakk’ın Hoşnutluğunu; KALBİ KIRIKLARIN YANINDA ARA…

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi KAPIYA GELEN SARHOŞ Bir gün Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri’nin dergâhının kapısına, üstü başı kusmuk içinde bir sarhoş gelip dayandı. Tekkenin hizmetkârları, sarhoşluğundan dolayı bu adamı hışımla karşılayıp; “–Ne istiyorsun?” diye sordular. Dili dolaşık vaziyette cevapladı: “–Mevlânâ Hazretleri’ni göreceğim!” Hizmetkârlar adamı içeriye sokmadıkları gibi; “–Utanmıyor musun bu hâlinle bir de dergâh kapısına gelmişsin?!.” ve benzeri […]

Continue reading »