105. Sayı Takdim

  Kıymetli Okuyucularımız, Vatan gibisi var mı? O mukaddes anneden ayrılmak zorunda kalanların mutlaka zarurî sebepleri var. Dünya hayatı için emniyetlerini ve âhiret hayatları için îmanlarını koruyamadıkları için terk ettiler vatanlarını. Hicran içinde hicret ettiler. Fakat daima bir anne özlemiyle; yeniden sarılmak, yeniden o kucağa atılmak arzusuyla semâlardadır gözler. Onlara bir Medine meltemi sunabilmek en büyük ikram… Hicret; hasretlerin, acıların […]

Continue reading »

Hepimiz İçin İlâhî İmtihan: ENSAR OLMA VAKTİ

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Tarih göçlerle dolu. Kimisi büyük âfetler, kıtlıklar, hastalıklar yüzünden. Kimisi ağır zulümler ve inanç bakımından yaşanılmaz şartlar ve ortamlar yüzünden. Kimisi de hunhar savaşlar ve katliamlar yüzünden. Dün de öyle bugün de. Sayısız göç. Bu hususta; Türkiye’miz, zarurî bir göç merkezi. Dağılan devâsâ Osmanlı mülkünden merkeze doğru iki yüz senedir devamlı bir hicret […]

Continue reading »

ALLÂHU YAHMÎKÜM!..

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com   Fatih, büyüdüğüm ilçe… Son senelerde bir başka değişiklik var onda. Levhalarında Arapça ilânlar, sokaklarında âşinâ olmadığımız kıyafetler, sîmâlar… Fatih’te çok sayıda Suriyeli muhâcir var. Memleketim Konya ile Balkanlar arasında da hep o göç bağı kurulur. O diyarlar fethedilince, ilk bizim oralardan gidilmiş. Hüzünlü dönüşlerde de ilk tercih edilen yerlerden biri olmuş Konya. Fatih’i […]

Continue reading »

DRİNA KÖPRÜSÜ -2-

YAZAR : Prof. Dr. Osman ÇETİNKAYA VİŞEGRAD 2013 Vişegrad Slav kökenli bir kelime olup, «yukarı/üst kale, yukarı köy/kent» gibi anlamlara gelmektedir. Vişegrad, Balkanlar (Bosna-Hersek, Bulgaristan) ve Avrupa’da (Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Ukrayna vd.) diğer birkaç kentin veya coğrafî yerin de adı olarak kullanılmaktadır. Drina kenarında yer alan, Drina Nehri’nin arasından akıp geçtiği Vişegrad; Bosna-Hersek, Sırp Cumhuriyeti sınırları içinde kalan bir ilçedir. […]

Continue reading »

ÜMMET

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Şehir hatları vapuruyla karşıya geçiyorum, yanıma oturan iki hanımın konuşması kulağıma çalınıyor. Arapçayla Türkçe karışık bir dille konuşuyorlar. Tıpkı Siirt, Mardin gibi güney illerimizin halkı gibi… Bilhassa çocuklarına Türkçe seslendikleri için hiç Suriyeli göçmen olacakları aklıma gelmiyor. “Biz Türk asıllıyız, ana dilimiz zaten Türkçe. Buraya gelmeden önce Türk televizyonlarını seyrediyorduk. Bu yüzden çocuklar zaten […]

Continue reading »

Yüksek Hasletlerin Tezâhür Sahnesi HİCRET

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Bütün canlılar kendilerini ve faaliyetlerini tehdit altında gördüklerinde; fırtınadan kaçan bir geminin durgun bir koya kapak atması misali, daha emin bir mekâna sığınırlar. Bu, şartlara göre geçici veya daimî ikāmet yeri; onların toparlanmaları, güçlenmeleri, hattâ zaferle, eski yerlerine tekrar dönmeleri için bir imkândır. Bu cümleden olarak, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in İslâm takvimine […]

Continue reading »

ÇOK HAYIFLANACAKLAR!

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Künyesi Ebû Yâkub olan Yûsuf bin Yâkub Hemedânî, 1048 senesinde (hicrî 441) Hemedan’da doğdu. İmâm-ı Âzam Hazretleri’nin nesebindendir. Büyük âlimlerden fıkıh, hadis, tefsir ve kelâm gibi İslâmî ilimler tahsil etti. Zekâ ve liyâkati onu hocalarının en gözde talebesi yaptı. Hadis ilminde derinleşen Yûsuf Hemedânî -kuddise sirruh- bir müddet sonra tasavvufa yönelerek Ebû Ali Farmedî […]

Continue reading »

OSMANLI DEVLETİ’NİN DURAKLAMA İÇİNE GİRMESİ -2-

YAZAR : Ahmet MERAL ahmetmeral61@gmail.com OSMANLI’NIN SINIRLARININ GENİŞLEMESİNİN OLUŞTURDUĞU ZAAFLAR Osmanlı Devleti’nin kontrolü zor, tabiî sınırlara ulaşmış olması ve topraklarının aşırı genişlemesi de duraklamaya yol açan bir diğer faktördür. 17. yüzyıla gelindiğinde Osmanlılar batıda Balkanlar ve Tuna’ya kadar Orta Avrupa’yı ele geçirmiş bulunuyordu. Bu sınırlar Osmanlı Devleti’ni Kutsal Roma Germen İmparatorluğu ile sınır ülke hâline getirmişti. Artık bu yöne doğru […]

Continue reading »

104. Sayı Takdim

  Kıymetli Okuyucularımız, Fert, buhranda… Çareyi parada, makinede, rahatta, konforda, kariyerde, zevk u safâda aradı, bulamadı.   Toplum kriz içinde… Kalkınma, gelişme, ilerleme, aydınlanma, sanayileşme ve uygarlıkta çözüm aradı. Sadrına şifâ olmadı.   Ümmet iptilâlar, imtihanlar içinde… Kan ve gözyaşını ne petrol dindirebiliyor, ne batılılaşma, ne başka bir şey.   Aslında boğulan, insanlık.   Cesetlerin üzerinde siyaset ve nüfuz satrancı […]

Continue reading »

«EN HAYIRLI ÜMMET»

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Kur’ân-ı Kerim; Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in getirdiği dînin mensuplarını, «en hayırlı ümmet» olarak tavsif eder.1 Zira onlar; Allâh’a ve O’nun inanılmasını emrettiği esaslara inanıp, emr-i bi’l-mârûf ve nehy-i ani’l-münker ilkesini ayakta tutarlar, yani insanlara mârûfu emredip münkeri yasaklarlar.2 Emr-i bi’l-mârûf ve nehy-i ani’l-münker, çok kapsamlı bir ilkedir. İnsanların dil ile mârûfa […]

Continue reading »
1 54 55 56 57 58 104