FELSEFENİN ÇIKMAZLARI

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi AKLIN VERİLİŞ GAYESİ Cenâb-ı Hak, insana akıl nimetini lutfeylemiştir. Çünkü Hak Teâlâ; insanı bir imtihan dershânesi olan dünyaya, «mârifetullah» tahsili için göndermiştir. Yani Rabbinin insana bahşettiği akıl kuvvesinin gayesi, O’nu okumaktır. Bu sebeple Fahr-i Kâinât Efendimiz’e nâzil olan ilk âyet-i kerîme; “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (el-Alak, 1) emri olmuştur. İnsan; kendini, kâinâtı ve Rabbinin […]

Continue reading »

HUYCA GÜL OLMAK

ŞAİR : GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com Erenlerin devrânına, Uzaklardan bakmamalı. Dalıp aşkın ummânına, Asla geri çıkmamalı. Düşünceni benlik sarsa, Kapılma hiç kine, hırsa, Huyca gül olmak da varsa, Kor ateşler yakmamalı. Sarınca aşkın mânâsı, Diner gönül fırtınası, Kalp olur kalbin aynası, Mâsivâyı takmamalı. Kalpte çalsın aşkın sazı, Dön Rabbine et niyazı, Dosttan fiske gelse bazı, Eğrilere çekmemeli. Seherlerin şebnemi ol, […]

Continue reading »

O’nun Muhteşem Ahlâkı -14-

Ebedi Fecre YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi  (Edebi) RABBİMİZ’İN VERDİĞİ TERBİYE Cenâb-ı Hak, ruhları yarattığında suâl etti: “اَلَسْتُ بِرَبِّكُمْ : Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” Ruhlarımız; “بَلىٰ : Elbette öylesin yâ Rabbî!” diye mukabelede bulundular. (el-A‘râf, 172) İnsan, Âlemlerin Rabbi’nin terbiyesine muhtaç… O’nun vereceği edep ve âdâba muhtaç. Zira insan «اَحْسَنُ عَمَلًا : En güzel davranış» sergileme imtihanındadır. Sözleriyle, […]

Continue reading »

Şiir Diliyle Hadisler -39-

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) إِنَّ مِنْ أَحَبِّكُمْ إِلَيَّ وَأَقْرَبِكُمْ مِنِّي مَجْلِسًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَحَاسِنَكُمْ أَخْلَاقًا “Bana en sevgili ve kıyâmet günü en yakın olanınız, huy ve ahlâk olarak en güzel olanınızdır.” (Tirmizî, Birr, 71) Ahmedî sevginin ilk şartıdır ahlâk, Güzel ahlâk iledir komşusu olmak. Buyurur Seyyidünâ Ahmed-i Muhtar: «İçinizden güzel ahlâklı olanlar; Bana en sevgili hem, en yakın, […]

Continue reading »

BOZULAN TOPLUM

ŞAİR : VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com Azalınca dinden alınan hisse, Şaşkınlar içine yazdılar bizi. Varlığa aldanıp uyunca nefse, Gösteriş aşkıyla bozdular bizi. Kötüyle dost olan kapar huyundan, Gençlik kaldırmıyor başı oyundan, Farkımız kalmadı uysal koyundan, Ekranın önüne dizdiler bizi. Diziyle kurdular yuvaya tuzak, Haramı süsleyip gösterdiler ak, Nice mesut eşler yaşıyor firak, Bağları koparıp çözdüler bizi. Revâ mı kadına […]

Continue reading »