TÖVBEYE GEL TÖVBEYE!

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)   Her gelen, elbet göçecek şüphesiz, Durma gönül, tövbeye gel tövbeye! Rabbime kul olmak için tertemiz, Durma gönül, tövbeye gel tövbeye! Gün gelecek, kul girecek toprağa, Yâni bu âlemdeki son uğrağa, Dolmadan ömrün, verilen bardağa; Durma gönül, tövbeye gel tövbeye! Ah! Nice gaflet sarıyor insanı, Şeytana bak! Yol boyu bekler seni, Yalvarıp; «Af!.. Af!..» diye kurtar canı; […]

Continue reading »

GELEN GÖÇER

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL) Bu dünyâya elbet, gelen kul göçer. Göçen kul ya zengin ya yoksul göçer. Kazancın kalır burda, bâkî yere, İbâdet denen kârlı mahsul göçer. Riyâkâr ameller ulaşmaz göğe, Gönülden amellerse makbul göçer. Düşün! Onca ekranların yıldızı, Ölüm vakti bîkes ve meçhul göçer. Gör Ecrî! «Param, her şeyimdir.» diyen, Ölürken de saymakla meşgul göçer. vezni: feûlün / feûlün / […]

Continue reading »

SÖZ ve ÖZ

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)   Hasta kalpten dile kem laf gelir elbet. Tatlı söz söyleyenin kalbini seyret. Bil ki Ecrî sözünün harcı özündür, Söz, özün muhteviyâtından ibâret. vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün (fâilâtün)

Continue reading »

KUR’ÂN’A HİZMET

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)   Hak’tan bu dâvet; Kur’ân’a hizmet… Ukbâ da servet; Kur’ân’a hizmet… Dünyada miğfer, Cennette Kevser, Nurlandıran fer; Kur’ân’a hizmet… Şandır, şereftir, Ulvî hedeftir, Parlak sedeftir; Kur’ân’a hizmet… Yollar da çengel, Çoktur yutan sel, Nusret veren el; Kur’ân’a hizmet… Ecrî, ecirdir! Gökten emirdir. Berrak nehirdir. Kur’ân’a hizmet… 2015-2021, İstanbul

Continue reading »

SABIR

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)   Sancılar kalbe imtihan, ey can. Sabredersen verir Hudâ sana şan. Bil ki ey kul, yemek ateşte pişer, Pişmemiş aş gelir de kim onu yer? Toprak altında çatlayan o tohum, Gün gelir bahşeder dalında lokum. Kor ateşlerde yanmadan, söyle! Ham demir hiç girer mi bir şekle? Izdırap çekmeyen nefes hamdır. Anla! Her imtihan bir ikramdır. Göz açar […]

Continue reading »

İRADE SENDE!

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)   Nefs-i emmâre çeker insanı kör girdâba, Seni boğdukça boğar orda, o süflî zorba. Ey yiğit! Sende hüküm, sende dirâyet ve emir! Hür irâden var iken nefse kul olmak da nedir? vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün) (fa’lün) 23 Haziran 2021, İstanbul

Continue reading »

LİSAN DÂVÂSI

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)   Dilde devrim diye, dil kātili üç tane çete, Güzelim Türkçeme hâince hücum etmekte. Dilimiz târihimizdir, özü destanla dolu, Bugünün nesli kadim târihi kaybetmekte. Öz lisan bahçemizin nâmı asırlar sürdü, Orda binlerce çiçek vardı, çınarlar gürdü. Sözde bir bağcı; gelip elde keser, can budadı, Birbirinden de güzel gülleri, kökten dürdü. Kargalar kondu; latif bahçeye, bülbül yerine, Yaban […]

Continue reading »

DUÂYA DAVET

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)   Ümit yitirme ey can! Hak affeder günâhı. Gönülden el açarsan, Sürur eder her âhı! Cefâlı her hüzünde, Her imtihanlı günde, Ağır hesap gününde; O lutfeder sabâhı! Duâ evet, zarûrî, Bırakmaz âtıl, eğri. Ak eyler alnı, Ecrî; Beyazlatır siyâhı! Cihan, akan bir ırmak, Kabirdir en son uğrak. O zor geçitte ancak, Hudâ verir felâhı! vezni: mefâilün / […]

Continue reading »

DÖRTLÜKLER ve BEYİTLER

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)   ALDANMA! Sonu gelmez mi sanırsın bu hayâtın, gāfil! Boyamış gönlünü dünyâ malı, şöhret ve para. Kime kalmış ki bu dünyâ sana kalsın, a zelil! En nihâyet girecek her birimiz dar çukura. vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün) (fa’lün)   ÇETİN MEYDAN Tartılır her amelin mahşerde, O hesap vakti çetindir elbet! Acı nârın yolu […]

Continue reading »

ZULÜM ÇARKI

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)   Ne hazindir; yaralanmış, medeniyyet bu asır, Bombalanmış yine mânâ-yı adâlet bu asır. Bir varil petrol için bunca mezâlim oldu, Canı yaktıkça bu zâlim, daha zâlim oldu. Rolcü düşman, sırıtıp sahnede pozlar verdi, Hiç utanmaksızın ekranlara kalkıp derdi: «–Biz ki ıslah ederiz, derdimiz âlemde barış.» Görünen ortada kātil! Tek işin yıkmakmış. «–Medenîyiz!» diyerek vurdu gavur hunharca, Kustular […]

Continue reading »
1 2