TOPLUMUN VEBÂLARI:
SÛ-İ ZAN – NEMÎME – İFTİRA

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Zâhirî haramlar kadar dikkat etmemiz gereken bâtınî haramların mühim bir kısmı söz ve lisan ile alâkalıdır. Ekseriya gafil insan, sözü ve konuşmayı ehemmiyetsiz görür. Hâlbuki, insanın başına nice belâ ve sıkıntıları açan da onu nice dert ve mihnetlerden kurtaran da sözü ve konuşmasıdır. Yûnus Emre Hazretleri ne güzel ifade etmiştir: Söz ola kese savaşı, […]

Continue reading »

O’nun Muhteşem Ahlâkı -29-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi (Hakk’a Hizmet ve Huzurlu Ömür) BÜYÜK EMÂNET Fahr-i Kâinât Efendimiz buyurur: “Size iki şey (emânet) bırakıyorum. Bunlara sımsıkı sarıldığınız müddetçe sapıklığa düşmezsiniz: • Biri, Allâh’ın kitabı Kur’ân; • Diğeri Rasûlü’nün sünneti…” (Muvattâ, Kader, 3) Allah Rasûlü’nün bu emânetine sahip çıkmak şu iki husûsiyetle mümkündür: • Yaşamak ve • Yaşatmak… Bir mü’minin ömrü; İslâm’ı yaşamak […]

Continue reading »

O’nun Muhteşem Ahlâkı -20-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi (İrşad ve Tebliği – Emr-i Bi’l-Mâruf ve Nehy-i Ani’l-Münker Hassâsiyeti) BEDELİ VAR! Cenâb-ı Hak; insanı, Zâtına kulluk için yarattı. Bu vazifeyi edâ edebilmesi için de insana nice nimetler lutfetti. İlâhî yardım olan bu nimetleri, hiçbir kul; bedel ödeyerek elde etmedi. Hiçbirimiz; var edilme nimetine, bir bedel ödeyerek kavuşmadık. İnsan olarak halk edilmemiz, îman lutfuna […]

Continue reading »

OSMAN NÛRİ TOPBAŞ ÜSTÂDIMIZ İLE İSTANBUL’UN SIRLARI ÖZEL MÜLÂKATI

YAZAR : Fahri SARRAFOĞLU Fahri SARRAFOĞLU: Muhterem Efendim, öncelikle çok teşekkür ediyoruz. Osman Nûri TOPBAŞ Üstâdımız: Estağfirullah. Fahri SARRAFOĞLU: Muhterem Efendim! İstanbul deyince; tarihimiz, kültürümüz ve gönül dünyamız itibarıyla İstanbul bizim için ne ifade eder? Osman Nûri TOPBAŞ Üstâdımız: İstanbul bizim için çok müstesnâ ve mûtenâ bir şehirdir. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz; “لَتُفْتَحَنَّ اْلقُسْطَنْطِنِيَّةُ: İstanbul fetholunacaktır…” buyurmuştur. (Ahmed, […]

Continue reading »

Tarihin Akışında Bir Dönüm Noktası: İSTANBUL’UN FETHİ

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Stratejik önemi dolayısıyla, çeşitli zamanlarda istîlâ tehdidine maruz kalan İstanbul (eski adıyla Konstantinopolis); milâttan önce 194 yılında Roma İmparatorluğu’na geçmesinden sonra da, yirmi yedi defa kuşatılmıştır. Bunlardan on üçü, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in müjdesine nâil olabilmek sevdasıyla taçlanmıştır. Ancak bir eşi daha olmayan, koruyucu surlardan meydana gelen müdafaa sistemi, bu imparatorluk merkezini […]

Continue reading »