EVRİM ve İNANÇ DÜNYAMIZ

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Dünyanın her yerinde, muharref ve bâtıl dinlerde dahî kâinâtı ve insanı yaratan bir yüce varlık inancı mevcuttur. Aklın ispat için delil bile aramadığı, o kadar bâriz, o kadar âşikâr bir hakikattir bu: •Bu cihanın bir hâlıkı olmalıdır. Bu mükemmel çiçeklerin, bu muhteşem mahlûkatın bir Bâri’i bir Musavvir’i olmak zorundadır. Bu nizamın bir tanzim edicisi olmak zorundadır. […]

Continue reading »

GÖNÜL DİLİ

Zahit GENÇ genczahit@gmail.com   Uzakta mı yoksa yakında mıdır? Kaybettim özümü, bulamıyorum! İnsanlar bu kaybın farkında mıdır? Bilmek istiyorum, bilemiyorum! Bâtıla çağırır aklı cüceler, Uyarsan onlara «uzar geceler», Hakk’a çağırıyor gönlü yüceler; Kalmak istiyorum, kalamıyorum! Gaflet uykusuna daldık kaç asır, Duygular kusurlu, düşünce kısır, Kendine gel artık, bitsin bu kahır; Gelmek istiyorum, gelemiyorum! Kapladı dünyayı çağın putları, Boyundan büyüktür kabahatları, […]

Continue reading »

Bâtıl Yok Olmaya Mahkûm..

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: عَنْ أَب۪ي مَالِكٍ يَعْنِي الْأَشْعَرِيَّ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ j : «إِنَّ اللّٰهَ أَجَارَكُمْ مِنْ ثَلَاثِ خِلَالٍ أَنْ لَا يَدْعُوَ عَلَيْكُمْ نَبِيُّكُمْ فَتَهْلَكُوا جَم۪يعًا وَأَنْ لَا يَظْهَرَ أَهْلُ الْبَاطِلِ عَلٰى أَهْلِ الْحَقِّ وَأَنْ لَا تَجْتَمِعُوا عَلَى ضَلَالَةٍ.» Ebû Mâlik -radıyallâhu anh-’ın rivâyet ettiğine göre Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- […]

Continue reading »

FELSEFENİN ÇIKMAZLARI

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi AKLIN VERİLİŞ GAYESİ Cenâb-ı Hak, insana akıl nimetini lutfeylemiştir. Çünkü Hak Teâlâ; insanı bir imtihan dershânesi olan dünyaya, «mârifetullah» tahsili için göndermiştir. Yani Rabbinin insana bahşettiği akıl kuvvesinin gayesi, O’nu okumaktır. Bu sebeple Fahr-i Kâinât Efendimiz’e nâzil olan ilk âyet-i kerîme; “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (el-Alak, 1) emri olmuştur. İnsan; kendini, kâinâtı ve Rabbinin […]

Continue reading »

BİRİ HAK GERİSİ BÂTIL!

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Her ne sorulsa; «Fîhi kavlân!» yani; «Bu hususta iki görüş vardır.» diyen bir molla varmış. Arkadaşları, bu cevabı veremeyeceği bir soru sorarak sıkıştırmak için âyet-i kerîmede geçen şu suâli sormuşlar: “–E fi’llâhi şekkun?: Hiç Allah’ta şüphe mi var?” Bizim molla yine; “–Fîhi kavlân!” demiş. Arkadaşları; “–Pes yahu! Tövbe estağfirullah! Îmânını tazele!” deyince, açıklamış: “–Bu […]

Continue reading »